18.2
bugün diğer günlerden farklı olur sanmıştım yoongi. ne de olsa bugün benim doğum günümdü.
kutlamayı geç hatırlamadın bile.
sanki tanrı önüme tüm intihar seçeneklerini sunmuşta ben seni seçmiş gibiyim. yavaş yavaş bedenimin ne kadar önemsiz olduğunu iliklerime kadar hissettiriyorsun. yaşıyorum ama acılar içerisinde. duyuyor musun gülüşlerimdeki çığlıkları?
duysaydın her şey değişebilirdi. ama kim bilebilir önümde iki seçenek var; ya cenneti sunardın bana yada cehennemin en kuytu köşesini.
cesaretim yok, hiç bir zaman da olmadı.
ben sadece bekliyorum. tanrının seni bana kendiliğinden vermesini, yada benden seni hiçbir zaman almamasını.
kırıldım ama önemi yok.
geçen ay zengin züppesi kız arkadaşına hediye alabilmek için 3 ay boyunca kendini aç bırakıp para biriktirdin. ve o senin aldığın tek taşın pırlantasına küçük dedi hyung. bir hafta boyunca uyurken odanın kapısını kilitledin.
ağladığını fark etmedim mi sandın?
her gece gelip sevdiğim kirpik uçlarından bir hafta ayrı kaldım.
senden ayrı kalmamın önemi yok.
önemli olan üzülmendi.
hiç fark ettirmiyorum sanıyorsun. ama bilmiyorsun ben seni senden iyi tanırım. bilmiyorsun gece kapına soluk alış verişlerini dinlemek için geldiğimde hıçkırıklarını duyup delirdiğimi.
sen ağlama yoongi, sen ağlayınca yokluğundan daha acı bir duygu ele geçiriyor bedenimi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
he only likes me when he's drunk // Sope //
Short Story"ah hoseok, sen farklıydın. hasta bir adamı sevecek kadar hastaydın."