17.2
hoş geldin yoongi. bugün benimle ilk defa kahvaltı yapıyorsun. hiç konuşmuyorsun ama önemi yok.
sanki mümkünmüş gibi daha da incelen bedenine baktığımda oturduğun sandalyede kaybolacak derecede ufalmıştın.
sana bakamayacak kadar çekiniyordum.
sadece ağız şapırtılarının ve yutkunma seslerinin ev sahipliği ettiği odada masanın öteki ucuna uzattığın elini gördüm. masaya geleceğini bilseydim her şeyi sana yakın koyardım.
tuzu uzanmaya çalıştığın yerden alıp sana verdiğimde belli belirsiz gülümsedin bana.
teşekkür ederim tanrım, buna ne kadar ihtiyacım vardı bilemezsin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
he only likes me when he's drunk // Sope //
Historia Corta"ah hoseok, sen farklıydın. hasta bir adamı sevecek kadar hastaydın."