Yüreğim hoyrattı asiydi asla uslanmazdı boyun bükmedi kimsenin önünde
Ben Nazlı annesinin nazlısı babasının nefreti ihanetinin bedeli onun değişi ile piçi
Hayat daima gülmez ama ben hep zorladım çalıştım hiç durmadan
Babam urfanın teni yakıp kül eden sıcağının adamıydı annem ise karadenizin asi hoyrat sularının serin dalgasıydıBana soran olduğunda benim dilim benden önce derdi ben karadenizin hırçın akan suyuyum ciğeri temizleyen havasıyım
Babasının ve onun toprağını hiç görmemiş kızı olamazdım ben babasının yüzünü dahi görmemiş biriyim ben Urfalı olamazdım öyle değil miHer gece uyumadan önce tekrar tekrar okurdum annemin günlüğünü
Babamın ihanetini diri tutmak için
Zavallı annem onun aşkına özlemine dayanamadı kıydı canınaO günü hiçbir zaman çıkarmadım aklımdan
Annemin mektubu ve şakağından aşağıya süzülen kanlar boydan boya kanla yıkanmıştı annem
Neden diye her gece sordum taki bedeni çürüyüp kokana kadar artık vermem gerekiyordu toprağa artık alınması gerekti benden dizlerim tutmuyordu o gün hayatın bana oynadığı en ağır oyundu
Annem canına kıymıştı hemde kim için
Evinde hizmetçilik yapan kadının aklını başından alıp onunla birlikte olup çocuk peydahlayan adam en acısı o adam benim babam
O annemi hamile hali ile acımadan dövdüren beni onun karnından zorla aldırmaya çalışan adam
Hiçbirini anlatmamıştı annem hepsini o öldükten sonra günlüğünden öğrendim ne acılar çekmiş oysa ben ne aptaldım onu yanlız bıraktım bırakmamış olsaydım belki belki yaşardı affet beni kır çiçeğim affet
Annemi zorla kürtaj olmaya götürdüğü yazıyordu günlükte
Bu satırlarda nefesimin daraldığını hissettimAnnemin çığlıklarını kulaklarımda duyabiliyordum acısı yüreğimi yakıyordu
Adamın emri ile annemi yatağa bağlamaları her satırda ayrı ayrı parçalanıyordu içim neden anne neden bana bunu hiç anlatmadın ben babamın öldüğünü biliyordum ondan nefret etmiyim diyemi yaptın bunu neden anne neden!!!!
Gözlerim artık ağlamaktan heba olmuştu
daha fazla okuyamıyordum bile
Ama merak ediyordum o masadan bana birşey olmadan nasıl kalktığınıAdam dışarı çıkınca doktor annemle konuşmaya başlamış
Annesinin ağzından
" bana ne yapacaksın
ne olur bana ne yaparsan yap
ama bebeğime birşey yapma o daha çok küçük"" şişt sakin ol işimi zorlaştırma sana hiçbirşey yapmayacağım söz veriyorum sadece bebek kaç aylık ona bakacağım"
Karnıma sürülen jel ile monitöre baktı yüzünde Gülümse oldu
İnsanın içini aydınlatan bir gülümseme sonra bana döndü" çok şükür bebeğine hiçbirşey olmayacak"
" ona birşey olmuyacak değil mi söz ver bana söz ver doktor"
" doğrusu çok korkuyordum bebeğin kız olmasından eğer kız olsaydı onu ikna edemezdim beni yanlış anlama onu öldürmediğimi anlarsa beni de yaşatmazdı ama şükürler olsun ki bir oğlun olucak kürşatın senelerdir erkek evlat aşkını bilmeyen yoktur kurtuldunuz bebeğin kurtuldu"
Nazlıdan
Gözüm günlükte takılı kalmıştı oğlun oğlun diyordu yani ben değildim o. annemin ilk çocuğu ben değildim benim bir abim vardı
Gözüme perde iniyordu nefesim daralıyordu sanki neden Allahım niye bu kadar ihanetin ortasında kaldım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HOYRAT
RomanceKaradenizin hoyrat kızı ve doğunun haşin ağası nazlı ve baranın destansı aşkı urfayı yakıp kül eden nefret İstanbula sığmayan bir öfke nefret mi daha ağırdı yoksa aşk mı kim hayatın bağrından koparılıp ihanetin ortasına konulmak isterdi ki onca ası...