lover's doll ん taekook

十 (final.)

ん

"jungkook, bunları burada bırakıyorum."
tae'nin somurtuk suratı, jungkook'un hoşuna gidiyordu. öyle sevimli oluyordu ki, çocuğun içi gidiyordu. şimdi jungkook'un atölye olarak düzenlenmiş sınıfında eşyaları toplamasına yardım ediyordu tae.
"hey... gerçekten gelip sınıfını ziyaret etmek zorunda mıydım?" somurtkan suratı ile sordu tae. jungkook ise keyifle yanıtlamıştı onu.
"birkaç dakikalığına olsa bile, sadece senin güzel yüzünü onlara göstermek istedim."
tae'nin kızaran yanakları jungkook'un hemen gözüne çarpmıştı. tanrım, onu öyle özlemişti ki, yılların acısını çıkarır gibi bakıyordu ona. hiç gözlerini ayırmadan. saatlerce. geceleri bile koynunda uyutmaya başlamıştı bebeğini. bir adım bile uzaklaşsa içi korku ile doluyordu. tae dudağını dişleyerek jungkook'un yanına yanaştı ve elini gömleğinin yakasına yerleştirip mırıldandı.
"öğrencilerinden birine tutulayım deme."
jungkook sesli bir kıkırtı bıraktı hemen. sahiden bu bebek onu deli edecekti.
"bunu düşündüğüne inanamıyorum gerçekten."
tae sinirlenip yüzünü jungkook'un yüzüne yaklaştırdı.
"sinirlendiğimde neler olduğunu biliyorsun, jungkook."
"biliyorum, tae."
"bu dünyada sana ait olan tek bebek ben olacağım."
ve dudaklarını sahibinin dudaklarına bastırırken söylediği son cümle bu olmuştu.

ん

evvel zaman içinde, kalbur saman içinde...
bir ruha sahip olmak için sahibinin sevgisine ihtiyaç duyan bir oyuncak bebek varmış.
ama çok farklı olduğu için insanlar ondan korkup kaçmış ve çok yalnız kalmış.
derken, bir gün onu olduğu gibi kabul eden biriyle tanışmış. bu sahip ona bir sürü deneyim yaşatmış ve yepyeni duygular tattırmış.
birçok olaydan sonra birbirlerine olan aşklarını kabullenip, sonsuza dek beraber olmaya
yemin etmişler.
yıllar sonra sahibinin hayatı son bulmak üzereyken bile, bu bebek onun yanında kalmaya devam etmiş.
ve sahibi bu dünyadan gittiğinde,
bebek bir daha asla hareket etmemiş.

—

okuduğunuz için teşekkürler.
sevgilerle...

🤙🏻