Köşke gittiğimizde bir garip hissetmistim. Köşkün tam ortasından durmuş adam kardeşim ve bana bakıp duruyordu.
"Kızlarım agah bey. Bişey mi diyeceksiniz?"
Ama annemin dediklerini takmadan bize bakmaya devam etti sonra yanına birini çağırıp bizi gösterdi. Adam bir süre sonra yanımıza geldi. "Beni takip edin."
Peşine takılmıştik. Sonra bizi müştemilata getirip yerimizin burası olduğunu söyleyip gitmişti.
"Benim hiç içime sinmedi." Diye sessizliği annem bozdu.
"Benimde. Adamlar bir garip zaten."
Ceren lafıma atlamıştı hemen
"Ne garibi. Adamlar gayet normal. Siz anormal olabilirsiniz ama."
Civan sinirle cerenin üstüne yürüdü. "Ne diyosun kızım sen. Anormal falan he!"
"Civan dur oğlum yapma. İlk günden kavga etmeyin."
"O zaman laflarına dikkat etsin anne."Agah'ın ağzından
"Gelinim hangisi nurten"
"Küçük olan yani uzun saçlı olan varya o agah bey."
"Gözleri fer fecir olan kız. Benim gelinim olucak diyosun. Bak Nurten. Sana güveniyorum. Ama güvenimi boşuna cikartırsan ne olur biliyorsun."
"Asla efendim. Güveninizi boşa çıkartıcak bişey yapmam."
"Büyük olan hanımefendi bi kıza benziyor. Okuyomu? Yoksa mesleği var mı?"
"Hemşire. "
"Ne güzel. Mesleğide iyiymiş. Çağır onu yeğenimin odasına gelsin."
"Peki agah bey."Cemre'den devam
Ne yapacağımızı bilmediğimiz için bu yere tıkalı kalmıştık. En azından işe ne zaman başlayacağımızı söyleseler de ona göre davransak.
"Cemre kızım sana diyorum. Agah bey seni çağırıyor."
Düşüncelerimin arasından sıyrılıp Nurten teyzeye baktım. Kafamı salladım
"Ne cemresi. Ceren diyecektin herhalde Nurten teyze."
"Ben ne dediğimi biliyorum. Cemreyi çağırdı agah bey. Hadi kızım."
"Tamam Nurten teyze. Gidelim."
Nurten teyzeyi takip ederek köşke girdim. Çatı katına kadar çıktık. Sonra bir odaya girdik. Orda agah bey beni bekliyordu.
"Gel kızım. Bak seni kiminle tanıştıracağım. Bu benim yeğenim Nedim."
Nedime baktığımda durumunun ne kadar kötü olduğunu anlayabilmistim.
"Ne zamandan beri böyle."
"8 yaşından beri"
"Anlıyorum. Ona bi bakabilirmiyim?'
"Tabi."
Nedim'in yanına gidip onu kontrol ettim. Ağzının içine her yerine bakmıştım. Ve sonuç hiç hoşuma gitmedi.
"Antipiskotik almış."
"O ne demek?"
"Nöroleptik ilaçlar başta şizofreni olmak üzere psikozların tedavisinde kullanılan ilaçlardır."
"Bu nasıl olur hemşire."
"İlaçları Nedim e kim veriyor."
"Eşim. Ama o böyle birşeyi asla yapmaz. Nedime kendi oğlu gibi bakıyor, onu kendi evladından ayırmıyor."
"O zaman kim yaptı bunu. Bence kan tahlili yaptırmalısınız."
"Tamam hemen hastaneyi arıyorum."
"Cemre. "
"Anne. Senin burda ne işin var."
Agah bey annemi umursamadan hastaneyi aradı. Bende annemi dışarı çıkardım
"Anne sen napıyosun?"
"Merak ettim kızım. Bu adam seni neden buraya çağırdı."
"Bir hastamız var."
"Ne hastası? "
"Yeğeniymis. Tamam mı anne şimdi git. Gelicem ben merak etme."
O sırada karnıma feci bir ağrı saplandı. Karnımı tutmamla annem korku dolu gözlerle bana baktı. "Cemre noluyo kızım. İyi misin?"
"Anne. Anne karnım çok kötü."
"Gel. Otur şuraya. Benim çantamda ağrı kesici olucakti. Müştemilatta kaldı. Ben hemen dönerim. "
Diyip hızlıca yanımdan uzaklaştı. Bir süre sonra ağrım gitti. Bugün bişey yememistim acaba ondan mı? Koridorda tanımadığım bir erkek sesi duydugumda rastgele bulduğum bir odaya dalıverdim.
"Cenk. Bak ben ne dediysem o. Babanın huyuna gidiceksin. Tamam mı oğlum."
"Tamam anne. İzninle odama gidicem."
Odaya girmesiyle birlikte ne yapacağımı şaşırdım.
"Sende kimsin?"
"Şey ben. Ben yanlislikLa"
"Bu gecenin sürprizi sensin sanırım." Diyip beni öpmeye çalışınca kendimi geri çekip yüzüne tokadı ativerdim.İlk bölüm the end. 😊❣️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
my reflection
Fanfictionyılmaz ailesinin Karaçay köşküne gelmesiyle başlar. burdan sonraki bölümler diziden farklı olacak bazı yerleri aynı ama çoğunluğu farklı olucak. umarım okumaktan keyif alacağınız bir hikaye olur.