Say something ım giving up on you
Sorry there I couldn't get to you
Anywhere ı would've followed you
Say something ım giving up on youSesi titreyerek, gözyaşlarıyla birlikte şarkıyı sonlandırmıştı. Aklı hala sevdiği adamdaydı.
Sahneden inip meleğin yanına gitti. Dalgındı.
"cemre sen iyi olduğuna emin misin?"
"iyiyim ya o nerden çıktı?"
" sesinden, halinden belli. Ağladığının farkında mısın? Sen iyi değilsin. Eve git dinlen istersen."
"yok iyiyim gerçekten. Sen bakma bana toparlarım."
"yoksa aklın o çocukta mı?"
"Nedim mi? Yok hayır."
"demek adı Nedim. Yoksa tek taraflı mı?"Arkadaşının sözleri kalbine batmıştı. Canını yakıyordu. Belki de öyleydi. Nedim onu sevmiyordu.
"b-bilmiyorum. Sanırım öyle."
"en azından onu sevdiğini kabul ettin. Önceden sorduğumda itiraz ediyordun. Ama sana onu unutturucam."
"ben ne yapacağımı bilemiyorum. Ben çok yoruldum melek."Daha fazla dayanamayarak arkadaşına ağlayarak sarıldı.
"istersen bu gün birlikte dışarıya çıkalım ne dersin? Kafa dağıtırız."
"çok güzel olur derim."Nedimden
"ne? Şirkete mi gitmek istiyorsun? Ben mi yanlış duydum."
"amca kararımda netim. Sonuçta orası benim babamın şirketi."Cenk sinirle bana bakıyordu. Onu umursamadan amcama geri döndüm.
"amca biliyorum ben bazı nedenlerden dolayı eğitim alamadım yetersizim bu konuda ama senin gibi çalışıp bu işin üstesinden gelebileceğimi düşünüyorum."
"Nedim o işler senin bildiğin gibi kolay değil. Şirket için hazır değilsin."
"cenk ben sana değil amcama söyledim."
"tabi doğru babanın şirketi olduğu için Nedim bey ne derse o olur değil mi?"
"yeter cenk! Sen beni dışarıda bekle."
"tahmin ettiğim gibi yine onun yanındasın."Öfkeyle yanımdan geçip dışarıya çıktı.
"bak oğlum o şirket senin haklısın. Ama daha olmaz. Dediğin gibi yetersizsin. Hem senin daha yaşayacağın bir sürü şey var. Gez dolaş. Yapmak istediğin herşeyi yap. Bende yardımcı olurum tabiki cenk ve damlada yanında olur. Cenkin böyle davrandığına bakma seni sever aslında. Siz kardeş gibisiniz oğlum. "Cenk ve beni sevmek? Küçükken de sevmezdi beni ama şimdi başkaydı. Şimdi hem sevmiyor hem de kin besliyordu. Ben ona ne yapmıştım ki?
"ben şirkete gitmek istiyorum amca."
"oğlum sen laftan anlamıyor musun? Elbette gidiceksin şirkete. Ama daha hazır değilsin. Amcanı üzmek istemezsin dimi aslanım. Şimdilik böyle olsun."
"peki amca. Öyle olsun ama şimdilik. En azından Bi hava alayım ben."
"tabi oğlum hakkın. Gel birlikte çıkalım."Gülümseyerek çıktık. Cenkle cereni konuşurken görünce amcam sinirlenip yanlarına gitti. Bende peşinden gittim.
"noluyor burda?"
"kocasını sormaya gelmiş. Al bak geldi kocan."
"agah baba yoksa üçünüz şirkete mi gidiyorsunuz?"Amcam ya sabır çekip arabaya bindi. Cenkte daha fazla durmadan arabaya bindi ve gittiler.
"ne oluyor ya? Sen gitmiyor musun?"
"gitmiyorum ceren. Siz ne konuşuyordunuz?"
"Nedim cenk sanırım ablamı seviyor."
Cenke olan sinirim daha da artmıştı. Cemreyi nasıl sevebilir?
"c-cemreyi mi?"
"evet cemreyi. Ya ablamda onu seviyorsa, biz kaybederiz Nedim. Ben cenki ablama bırakmam."
"kapa çeneni!"Arkamı dönüp odama çıktım. Bacaklarım ağrımaya başlamıştı. Yatağıma oturdum.
"Ya ablamda onu seviyorsa, biz kaybederiz Nedim. "
Hayır o cenki sevemez. Buna izin veremem. Cereni görmemle gözlerimi devirdim.
"sen burda kendi kendine delir. Ablam senin gibi birine mi bakar yoksa cenk gibi iş adamına mı? Bak noldu o çok sevdiğin amcan senin gibi cahili şirketine istemedi değil mi? Zavallı Nedim. Tekerlekli sandalyede neysen şimdi de osun. Bende herkese sözünü geçirirsin sanmıştım. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
my reflection
Fanfictionyılmaz ailesinin Karaçay köşküne gelmesiyle başlar. burdan sonraki bölümler diziden farklı olacak bazı yerleri aynı ama çoğunluğu farklı olucak. umarım okumaktan keyif alacağınız bir hikaye olur.