Mert="Aman Allah'ım,ağaçlar.Bu kadar çok sayıda büyük ve kalın ağaç gördüğüm için çok mutluyum."
Aslı Demirer'in 15 yaşındaki erkek kardeşi Mert kafasını aile arabasının arka penceresinden bir golden retriever gibi sarkıtmıştı.Aslı; anne ve babası Ela ve Barış ve Mert,Atatürk Havalimanıdan arabalarıyla geri dönmekteydiler.Aslı'nın babası,bir sanat tarihi profesörüydü ve o bir televizyon kanalının İskandinav sanatı belgeseli için araştırmalara yardımcı olurken,tüm aile son iki yılı
İzlanda'ya geçirmişti.Mert="Millet,bir Coolata almak için sabırsızlanıyorum !"
Aslı inledi.Açelya'nın kaybolduğu ve kızların onu hep tanıdığı insanlarla dolu bir okulda gerçek arkadaşsız bıraktığı ve birbirlerinden ayrı büyümek zorunda kaldıkları zamandı bu.
Avrupa'ya gitmeden önce oğlanların kendisine uzaktan hayranlıkla baktıklarını ve sonra bakışlarını başka yöne çevirdiklerini görürdü.
Aslı,canlı,bale dansçısı gibi vücudu,
siyah,düz saçları ve biçimli dudaklarıyla,güzel olduğunun farkındaydı.Herkes öyle olduğunu söylüyordu ama o hâlde,neden yedinci sınıf bahar partisinde yanında çıktığı biri yoktu ? Selin'le son buluşmalarından birinde - o yaz,
Açelya'nın ortadan kayboluşunun ardındaki zor buluşmalardan birinde-
Selin,Aslı'ya eğer biraz daha fazla uyum sağlamaya çalışırsa büyük olasılıkla birçok flörtünün olacağını söylemişti.Ama,Aslı nasıl uyum sağlanacağını bilmiyordu.Anne ve babası onun bir sürünün takipçisi değil,bir birey olduğunu ve kendisi gibi olması gerektiğini söyleye söyleye kafasına kazımışlardı.Problem ise,Aslı'nın,
Aslı'nın kim olduğunu bilmemesiydi.
On bir yaşına girdiğinden beri punkçu Aslı,iddialı Aslı,belgesel filmi Aslı olmayı,hatta taşınmalarından önce
Tuzla erkeklerinin bayıldığı ama,
Aslı'nın hiç sevmediği,at binen,polo tişört giyen,büyük çanta taşıyan Tuzla kızı Aslı,olmayı bile denemişti.
Allah'a şükür o felaketten iki hafta sonra İzlanda'ya taşınmışlar ve orada
her şey,her şey ama her şey değişmişti.Babası,iş teklifini Aslı'nın sekizinci sınıfa başlamasının hemen ardından almış ve aile toplanmıştı.Babasıyla ilgili sadece kendisinin - ve Açelya Öner'in - bildiği sır yüzünden oradan bu kadar çabuk ayrıldıklarından şüphelenmişti.İzlanda hava yolları uçağı havalandığı andna itibaren bunu bir daha aklına getirmeyeceğine kendi kendisine söz vermiş ve Reykjavik'te birkaç ay yaşadıktan sonra,Tuzla,onun için bir hatıraya dönüşmüştü.Anne ve babası birbirlerine yeniden âşık olmuş gibiydiler ve görgüsüz erkek kardeşi hem İzlandaca,hem de Fransızcayı öğrenmişti.Ve Aslı'da âşık olmuştu...
hem de birkaç kez.
Tuzla oğlanları,Aslı için deli divane olmadılarsa ne olmuş ki ? İzlandalı oğlanlar - zengin,dünyevi,etkileyici İzlandalı oğlanlar- tabii ki olmuşlardı.
Oraya taşınır taşınmaz Hallbjorn isimli bir oğlanla tanışmıştı.On yedi yaşındaydı,Dj'lik yapıyordu,üç midilliye ve Aslı'nın o zamana kadar gördüğü en mükemmel kemik yapısına sahipti.Onu İzlanda'nın gayzerlerine götürmeyi teklif etmiş ve birinin fokurdayarak fışkırıp,ardında bir buhar bulutu bıraktığını gördükleri zaman Aslı'yı öpmüştü.
Hallbjorn'dan sonra onun eski inek kuklası'yla -hani şu Aslı'ya aşk hayatı konusunda tavsiyelerde bulunan- oynamaktan hoşlanan ve onu rıhtım kenarındaki en iyi gece boyu dans partilerine götüren Lars vardı.
Kendisini İzlanda'ya çok güzel ve seksi hissetmişti.Orada İzlandalı Aslı olmuştu,nihayet en iyi Aslı'ydı.Stilini bulmuştu - kat kat giyimi,topuklu ve bağcıklı botları ve bir Paris gezisi sırasında satın aldığı APC kötü ile bir çeşit bohem,modern görünümlü bir kız olmuştu.-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tatlı Küçük Yalancılar
Tajemnica / ThrillerEy,Tatlı Küçük Yalancılar hayranları ! Sizlere,Sevimli Küçük Yalancılar'ın kitabından bir uyarlama sunuyorum. Keyifle okuyun.