Ya Calum'ı biraz flörtöz yazayım diyorum ama bana öyle mektuplar gelince aaa sapık diyip cevap vermediğimden yazamıyorum. Ficlerde hoşumuza giden birçok şey gerçek hayatta olunca korkutucu oluyor skfhsıhfuıs
Calum'ın attığı fotoğraf multide. Veeee bir sonraki bölüm mektup değil:))
Merhaba, O-Ophelia. Üzülerek söylüyorum ki bu mektup bu haftalık tek mektubum olabilir. Yoğun bir hafta beni bekliyor. Ve açıkçası, seninle konuşmaya başladığımdan beri daha iyiye gittiğimi düşünürsek şu bir hafta tekrar depresif halime dönmekten korkuyorum. Ama neyse ki işim beni oyalayacak gibi görünüyor.
Mektubun mutluluğumu baltalamadı, aksine uzunca yazman ve bana kendi dünyanın kapılarını aralaman beni daha çok mutlu etti. Sonuçta bu bir güven meselesi ve birini yazdıklarıyla tanımak hoşuma gidiyor. Mesela şu ana kadar senin hakkında birçok fikrim oldu. Şarkı dinlerken ritimden çok sözlere dikkat ediyorsun. Güçlüsün, hırslı ve insanlara bir şeyler kanıtlamaya çalışan bir yapın var. Evrene geniş bakmayı seviyorsun, hayatta yaşanacak çok şey olduğunu ve okulun senin için yalnızca zaman kaybı olduğunu düşünüyorsun. Arkadaşlığa önem veriyorsun. Paradan çok huzur peşindesin. Bütün bunları belki de yüz yüze tanışan iki insan olsaydık asla anlamayacaktım. Ama görüyorsun ya, yazının gücü bir başka.
I Miss You benim en sevdiğim şarkıdır. Beğenmene çok sevindim. Bazen o şarkıyı yazan kişi olmayı diliyorum. Sanki zihnimi bir şarkı temsil ediyor gibi. "Uyuyamıyorum, hayal kuramıyorum bu gece. Birisine ihtiyacım var ve daima bu kahrolası garip karanlık sürünerek geliyor, sürekli dadanıyor."
Açıkçası oturup çok fazla dizi ya da film izleyenlerden değilim. How I Met Your Mother'ı en yakın arkadaşlarımdan biriyle izlemiştim, onunla birlikte zirvede bıraktım diyebilirim. Pek vaktim olmuyor. Ama müzik konusunda sana sonsuza kadar şarkı önerebilirim. BMTH-Drown'ın sözlerinin hoşuna gideceğini düşünüyorum.
Seninle bir anlaşma yapalım. Ne kadar mektuplaşırız bilemiyorum ama eğer bu sürerse ve arkadaşlığımız daha da gelişirse, birlikte bir sahil kasabasına gidelim. Sen istediğin kadar çello çalıp resim çiz, ben de bir süreliğine de olsa beynimin boş ve rahat olduğu anlar yaşayayım. Eğer seni mutlu edecek olan buysa, destek çıkmak için oldukça hazırım. Belki geçen zamanı geri getiremezsin ama hala önümüzde olan onca yılı dilediğince şekillendirebilirsin. Karanlık gördüğün o geleceği kendi ellerinle ışıklarla süsleyebilirsin. Çünkü sen boş bir bedenden daha fazlasısın, O.
Sana bir fotoğraf bırakıyorum: Dünyanın en güzel köpeğinin fotoğrafını. Önündekiler de benim ayakkabılarım. Eğer June'un ayakları da bu kadar büyük değilse, June olmadığıma ikna olabilirsin. Sadece iyi bir tahmin yeteneğim var.
Şimdi gitmem gerekiyor. Mektubunu okuyup cevap vermezsem sakın seni ihmal ettiğimi düşünme, vakit bulduğumda yazacağıma söz veriyorum.
Not : Çiller korkunç değildir. Hatta ben güzel buluyorum. Sana bunu diyenler kıçıyla bakmış olmalı.
Sevgilerimle,
-C.
