Offer

136 7 4
                                    

Gözlerimi başımdaki ağır bir ağrıyla açtım. Mutfak zemininin soğuğu beni fazlasıyla üşütmüştü. Kendime gelmem birkaç saniyemi aldı. Elimdeki kağıt parçasını hiç vakit kaybetmeden tekrar okudum.
Seninle konuşmamız gereken bazı şeyler var küçük avcı, benimle altta yazan adreste buluş...
Kağıt parçasının altında bu James yazmasının beni bayıltan esas etki olduğunu anlamam uzun sürmedi. Avcılık yüzünden babamı kaybetmiştim ve annemi de kaybetmeye göz yumamazdım.

Kağıttaki adrese vardığımda, ormanın içinde terk edilmiş bir depoya benzeyen karanlık ve soğuk bi yere gelmiştim. Büyük demir kapıları itleyip içeriye adım attım. Gözlerim karanlığa kısa sürede alışmıştı.

James'in bana doğru yaklaştığını fark ettim. Tam önümde durmaya başladı aramızda çok az mesafe vardı. Gözlerinin içine baktığımda nefreti hissedebiliyordum. Suratına aşırıya kaçan bir gülümseme takındı;

"Küçük avcımız gelmiş bile."

"Annem nerede seni lanet olası ? Ne istiyorsun ? "

"Sen ne istiyorsun Elloise ? "

Anlamsız bir şekilde suratına baktım. Ama o konuşmaya devam etti;

" Mesela şu an beni öldürmek isterdin. Haklı değil miyim ? Ve ben de ölmek istemiyorum. Her şey bu kadar basit istediğim her şey. "

Söylediklerini anlamakta gerçekten güçlük çekiyordum. Bunun sebebi kafamı sertçe vurduğum mutfak zemini ya da annem hakkında düşüncelerim olabilirdi. Bir adım geriye gittim;

" Ne istediğini söyle ve annemi serbest bırak. "

" Benim hayatımın güvenliği için seninle bi anlaşma yapacağız küçük avcı. Ben ve klanım bu kasabada istediğimiz şekilde yerleşip hayatımıza devam edeceğiz. Bu iyiliğine karşı ben de sevdiklerine zarar vermeyeceğim ve anneni serbest bırakacağım. "

Bir anda neye uğradığımı şaşırmıştım. Benim avcı olarak ilk görevim her ne koşulda olursa olsun vampirleri öldürmekti ve bu teklif sahip olduğum her şeye ihanet etmek demekti. Şu ana kadar yaptığım işlere duygularımı karıştırmaktan her zaman korkmuştum ama buna karşı gelemezdim. Annemi kaybedemezdim. Derin bir nefes aldım;

" Kaç kişisiniz ? "

" Sadece dokuz. Bence uygun bir teklif. "

" Kabul, annemi getir. "

Hissettiğim suçluluk duygusu yavaş yavaş bütün bedenimi kaplamaya başlamıştı ama eğer düşünmeye devam etseydim mantığım ve sadakatim annemi de kaybetmeme sebep olacaktı ve bu istediğim son şeydi.

James, annem tüm olanları unutturmuştu. Eve geldiğinden beri çicekleriyle ilgileniyordu. Şu an ihtiyacım olan kişi Rob'tı. Gelmesi uzun sürmemişti. Ona olan her şeyi anlattıktan sonra kendimi daha fazla tutamayıp ağlmaya başladığımı fark ettim. Yaptığım işe olan saygımdan bu güne kadar vazgeçmemiştim ve cezalandırılmam gerektiğine inanıyordum. Rob bütün gece beni sakinleştirmeye çalışmıştı, bir süre sonra uyuyakalmış olmalıydım. Yatağımda bir süre uzandıktan sonra bana gerçekten ihtiyacı olan bir arkadaşım olduğunu hatırladım.

Dışarı çıkmak ve benimle birlikte olmak Willow'a gerçekten iyi gelmişti. İyi gözükmüyordu ve annesi yine kaybetmesi sebebiyle kimse ondan iyi olmasını bekleyemezdi. Annesinin gerçek ölüm nedenini ona söyleyememek gerçekten çok zordu. Bütün gün yapabildiğim kadar kafasındaki düşünceleri dağıtmaya çalıştım. Sabahtan beri kasabadaki küçük bir kafede oturmuş kahve içiyorduk. Arkamızdaki masaya oturan iki kızım bu havada giydikleri uzun kollu hırkalar dikkatimi çekmişti. Biraz daha dikkatli inceledikten sonra bileklerindeki ısırık izlerini fark edebildim. O an James ve klanı ile ilgili kararımın ne kadar yanlış olduğu bir kez daha kafamda netleşti.

Willow'u evine bıraktıktan sonra James konusunda aklıma gelen fikri uygulayıp Elizabeth'in evine gittim. Ondan James ve geçmişi ile ilgili bilgi istediğimde bana garipseyerek baksada sorgulamadan yardımcı olmaya çalıştı. On dakika içinde elinde kalın bir kitapla yanıma geldi. Yanımdaki koltuğa oturup kitabın tozlu kapağını üfledi;

" Elimde sadece bu var. James ve aile bağlarını burda bulabilirsin. Kökenleri ilk vampirlere kadar dayandığı söyleniyor. Ama bu düşüncelerle kafamızı karıştırmak yerine hala kasabamaıza gelmediği için mutlu olmalıyız. "

Elizabeth gerçkeleri ögrendiğinde ona söylemediğim için çok kızacaktı. Sahi ne zamandır onun kızmasını önemsiyordum ki ? Kibarca gülümsedim;

" Burdaki bilgiler bana yeterli olur. Sadece ilerideki düşmanımla hazırlıklı karşılaşmak istedim. "

Bütün gecemi kitabı okuyarak geçirmiştim ve yaklaşık üç yüz sayfa sonunda James'in doğum yılına gelebilmiştim. Okulda yine uyuklamam ders giren öğretmelerin dikkatini çeksede muhtemelen herkes günlerimi okula gelmeyen samimi arkadaşım Willow'a destek olarak geçirdiğimi düşünüyordu.

Son ders ziliyle çantamı alıp hızlı adımlarla dışarı çıktım. Bir an önce eve gidip James'le ilgili kitabın tamamını okumam gerekliydi. Etrafımladikileri incelemeden yoluma devam ederken elime tutuşturulan broşüre baktım. Kafamı kaldırdığımda broşürü verenin James olduğunu gördüm. Etrafı inceleme fırsatı bulduğumda James'in arkadaşları ve Britney'nin herkese broşür dağıttığını gördüm. Elimdeki broşür yarın akşam Britney ve James'in düzenleyeceği bir partiden ve herkesin davetli olduğundan bahsediyordu. Bu James ve arkadaşları için açlıklarını yok edebilecekleri bir ortam demekti. Düşünmem gereken çok şey vardı ve ben sadece dinlenmek istiyordum.

Bütün zamanımı kitap okuyarak geçirmem annemin ilgisini çekmiş olmalıydı. Oturduğum koltuğa oturdu ve birkaç meyve getirdi. Elini kitabıma uzattı;

" Kitabın ne hakkında Elloise ? "

" Eski bir vampir efsanesi anlatıyor. Fantastik romanları sevdiğimi bilirsin. "

Aslında fantastik kitaplardan nefret ederdim. Tek yaptıkları vampirler ve mistik güçler hakkında yalan söylemekti. Yaşadığım dünyada işler hiçbir zaman o kitaplardaki gibi gitmemişti. Annem bu cevabımın üzerine gülümseyerek odasına çıktı.

Kitap beni bütün gece uyanık kalamaya zorluyordu. En sonunda okumakta olduğum sayfayı bitirip uyama kararı aldım. Bu sayfa James'in vampir olduktan sonra onlara göre kutsal kabul edilen bir göreve gönderilmesini anlatıyordu. Görevin detaylarına inildiğinde bunun vampir avcılarından intikam almakla ilgili bir görev olduğunu kavrayabildim. Onun görevi olan avcı ise Elloise Austen'dı. Kendi adımı 1700 lerden kalma bir kitapta görmek gerçekten korkunçtu. Satırları okudukça nasıl öldürülmem gerektiğiyle ilgili bilgi ediniyordum. Sayfanın sonuna yaklaştıgımda ise okuduğum son cümle yarın akşam ki partide olacak her şeyi açıklıyordu...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 04, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

HunterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin