Bölüm 1

66 13 34
                                    

Hepinize merhaba.Ilk kitabımın ilk bölümünü yazacağım için çok mutluyum.Umarım herşey yolunda gider.Ve umarım hikayemi beyenirsiniz.Kalbinizden geçen ne varsa yoruma yaza bilirsiniz.Söylemek istediğim bir şey daha var.Ben Azerbaycanlıyım amma sonuçta yine de türküm.Bu yüzden sizin türkçenizi mükemmel şekilde bilmiyorum.Eğer yazım hatam olursa mazur görün lütfen.Şimdiden hepinize teşekkür ederim:)

Pencereden gelen parlak gün ışığıyla uykudan uyandım.Telefonu elime alıp saate baktım ve görünce heyecanlı bir şekilde yerimden kalktım.Yine uyuya kalmıştım.Neyse ki daha vakit vardı.Saat 8-i gösteriyodu.Çabucak akşamdan hazırladığım T-shirt ve pantolonumu giyip doğru banyoya gitdim.Akşam yıkandığım için duş almama ihtiyaç yoktu.Elimi yüzümü yıkayıp,dişlerimi fırçaladıktan sonra saç düzleştiricisi ile saçlarımı çabucak hazırladım.Hafif makyajımı yaptıktan sonra son kez aynada kendime baktım.Sonra mutfağa indim bişeyler atıştırmak için, pek vaktim kalmamıştı.Hem can hem de ev arkadaşım olan Ayça kahvaltısını yapıyordu.Beni görür görmez sıcak bir gülümsemeyle "Günaydın Melis" dedi.Ben de "Günaydın kuzucuk" diyerek cevap verdim.Gülüştük. Bu kız gerçekten çok iyi,dürüst ve samimiydi.Benim bir kişide aradığım tüm özelliklere sahipti.Onu çok seviyodum."Kuzucuk" diye hitap etmemin sebebi de onu çok tatlı yapan kıvırcık saçlarıydı.
Kendime bir bitki çayı hazırlayıp masaya geçtim.Ve Ayçanın sorusuyla ona baktım:
-Ee nasıl hissediyorsun kendini?Heyecanlımısın?
-Evet çok heyecanlıyım.Umarım ilk günüm iyi geçer.
-İnşAllah canım benim.
-İnşAllah.
Çayımı içip üzümlü kekimi yedikten sonra Ayçanın yanağına bir öpücük kondurup evden çıktım.Evet işte yıllardır hayalini kurduğum ve şimdi tüm emeklerimin karşılığı olarak kazandığım Tıp üniversitesine gidiyordum.Içim rahatlık ve huzurla doldu.Kendimi uzun zamandır bu kadar mutlu hissetmemiştim.Birden bire gelen bildirim sesiyle telefonuma baktım.Yazan Denizdi.Çoçukluktan beri onunla arkadaştık.Sırlarımızı ve dertlerimizi bir-birimizle paylaşırdık herzaman.Beni güldürmeyi de çok iyi biliyodu.Gerçekten Ayça ve Deniz gibi arkadaşlarım olduğu için çok şanslıydım.
-Selam kanka.Nasılsın?
-Selam.Iyiyim sen?
-Ben de iyiyim.Zahmet olmazsa yanındakı kitapçıya doğru bak.
Yüzümü çevirip baktığımda Deniz ordaydı.Şaşırdım biraz.Yanına gitdim.
-Seni gördüğüme sevindim. Üniversiteye gidiyosun galiba.
-Ben de sevindim.Evet öyle.Sende de durum öyle olmalı sanırım.
-Evet,üniversitelerimiz yakın, beraber gide biliriz,-dedi.
-Tabii ki,-dedim.
Hava çok güzeldi.Serin bir esinti ve gün ışığı eşliğinde yürüyorduk.Sonunda benim üniversiteme vardık.
-Hadi kanka bana eyvallah gidiyorum,-dedi Deniz,-dikkatli ol tamammı?
-Tamam,-dedim
gülümseyerek.Derin bir nefes alıp etrafıma baktım.Her şey çok güzeldi.Bir sürü insan vardı.Büyük ihtimal onlarda en az benim kadar heyecanlıydılar.Yürüyerek üniversitenin ön kapısından içeri girdim.Gerçek miydi bu?Şu an gerçekten buradamıydım?Hayal gibi geliyo ama gerçek.Ders odasının yerini öyrenip oraya doğru yola koyuldum.İçeri girip orta sıralardan birine geçtim.Duyduğuma göre ilk ders bioloji.Hadi yine iyiyim.En sevdiyim dersle başlıyordum buradakı ilk günüme.Kapının çalınmasıyla her kes şaşkın şaşkın bakmaya başladı.Içeri sarışın,genç ve 1.80 boylarında biri girdi.Galiba bioloji hocamız bu adamdı."Acaba neden kapıyı çalıp içeri girdi?" diye düşünürken bir çoçuk ayağa kalkıp "Hocam niye kapıyı çaldınız?" diye sordu.Hoca "Ilk olarak "Merhaba" demeni beklerdim" dedi ciddi bir ses tonuyla.Çoçuk utanarak "Pardon" dedi.Her kes hocanın ne diyeceyini merakla bekliyodu.Çok geçmeden cevap verdi:"Siz gençlerin ne zaman ne yapacağı belli olmaz,onun için kapıyı çalıp girdim" dedi yine aynı ciddilikle.Sınıfdan kıkırtı sesleri gelmeye başladı.Açık sözlü insan görmüşdüm ama bu kadarına da pes artık.Hoca profösyonel bir şekilde dersi anlatdıkdan sonra bir soru sordu:
-Madem tıpda okuyorsunuz o zaman size bir soru.En iyi ilaç nedir?
Sınıftan sesler yükselmeye başladı.Kimisi para kimisi eylence diye cevap verdi.Bense sessiz bir şekilde olanlara seyrediyorum.Birden hoca bana bakarak,-"Bu soruya siz cevap vere bilirmisiniz?",-diye sordu.Galiba sessizliğim dikkatini çekmişti.Ayağa kalkıp,-"Evet.Bence en iyi ilaç sevgidir."- diye cevap verdim.Hoca memnun olmuş bir şekilde yüzüme bakıp gülümsedi.Sonra adının Mete olduğunu ve ona adıyla da hitap ede bileceyimizi söyleyip gitdi.Gerçekten biraz garip biriydi.Sırlarla doluydu sanki.Belki genç olduğu için ona adıyla hitap etmemizi istedi.Kim bilir.Diğer dersler de bitdikten sonra Denize mesaj atdım:
-Kanka çıktınmı?
-Evet, hatta üniversitenin önünde bekliyorum.
-Tamam,geliyorum.
Çantamı toplayıb sınıftan çıktım.Denizi ağacın yanında gördüm ve hızlı adımlarla yanına gittim.
-Ilk günün nasıl geçti bakalım ufaklık?
-Ufaklık mı?Sanırım aramızda sadece 4 sm fark var.
-Hala soruma cevap vermedin ufaklık.
-Iyi geçti ufaklık.Sen de nasıldı?
-Tüm ortamlara uyum sağlayan biri olduğum için çok iyi geçti.
-Hı hı eminim öyledir.
Ikimizde gülmeye başladık.
-Açıktıysan pizza yimeye gidelim mi?
-Evet,buna asla hayır demem.
-Biliyorum.
Yemeyimizi yedikten sonra Deniz beni eve kadar bıraktı.
-Çok sağol kanka sanada zahmet oldu.
-Lafı bile olmaz, seni yalnız göndermem.Zaten hava da kararmıştı.
-Köpeklere yem olurum diye mi korktun?
-Yok be zaten köpekler seni görünce korkup kaçar,sen korkma diye.
-Pis.
-Hadi üşümeden gir içeri hava baya soğudu.
-Tamam hadi hoşcakal yarın görüşürüz.
El sallayıp gitdi Deniz.Eve gidip kapıyı çaldım.Ayça güler yüzüyle beni karşıladı.
-Hoşgeldin canım.
-Hoşbuldum kuzucuk.
Içeri geçip oturduk.Çok geçmeden Ayça bana soru sordu:
-Ee anlat bakalım, ilk günün nasıl geçti?
-İyi geçti.
-Bu kadarmı?Biraz daha detaya ine bilirmisin.
Ona bioloji dersinde olanları anlattım.
-Vay be hocaya bak.Baya havalıymış.Yakışıklımıydı peki?
-Ne bileyim,normal işte.
-Hmm.Zaten senin bir erkeğe yakışıklı dediğini hiç görmedim.
-Sen de biliyosun o işlerle pek aram yok.Kolay kolay kimseye güvenmiyorum.Kendime güvenmem bile baya zaman aldı.
-Evet biliyorum canım.Bana güvenmen de zaman almışdı.
-Güvendiyime deymiş,-diyerek sarılıp,yüzüne küçük bir öpücük kondurdum.Ayça ve Deniz gibi dostlarım olduğu için çok şanslıyım.Hayatımdan çok memnunum ve bunun için Allaha şükür ediyorum.
Biraz daha sohbet etdikten sonra yataklarımıza girdik.Son kez bugün olanları aklımdan geçirdim.Mete hocanın söyledikleri aklıma geldikçe şaşırıyodum.Açılmamış bir kara kutu gibiydi.Düşüncelerden ayrılıp gözlerimi kapattım ve herzamanki gibi derin uykuya daldım.

Niye?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin