Dün eve geldiğimde duyduğum saçmalıklar anneme anltamadan geçip yattım. Olanları,duyduklarımı düşündüm. İnanmıyordum ona. Alaz'a inanmıyordum. Ama ya doğruysa . Bunlarıda düşünürken uyuya kalmışım. Rüyyamda ormanın yasak bölgesinde kaçıyodum. Arkamdan biri bağırıyodu ve ben kaçıyodum. Kaçma yardım edicem diyodu ama ben kaçıyodum. En son beni bileyimden yakaladı. Bir erkek olduğunu o anda anladım. Yeşil gözleri ve karamel saçları hafif hafif kıvırıktı. Yorulmuş olacaktıki saçları dağılmıştı. O bileyimden tutunca etrafın aydınlandığını hissettim ve yakışıklı oluşu daha belirginleşti. Kemikli yüzü çok iyi görünüyodu. Bana nazik bir şekilde neden kaçtığımı sordu ben hiçbirşey söylemeden kaçmaya devam ettim ve kaçarken ağlıyordum. Uyandığımda annem baş ucumda duruyordu. Ne olduğumu sordu. Rüyya gördüğümü söyledim. Gülümsedi ve başımı okşadı." Şimdi o kötü rüyyayı unut ve hemen sofraya gel "dedi. Tamam dedim. Cama doğru kafamı çevirdiğimde Alaz bana baktığığını görsüm. Ne istiyordu bu çocuk. Bana yapma der gibi kafasını iki yana salladı. Cama koştum ama eş zamanlı koşoyorduk. Ben cama gelince Alaz çoktan ormana doğru girmilşi bile. Çok şaşırdım. Çünkü Alaz yasak bölgeden ölüm kalım meselesi olmadan çıkmaz. Ha bide okul için çıkardı ormandan. Ya bu olay benim sandığımdan daha fazla önem taşıyorsa? O
zaman naparım?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbimdeki Yükte Neyin Nesi?
HumorYalanlar ... Doğrular... Dostluklar... Hemde en gerçeğinden dostluklar... "Her zaman doğru söyleyeni, size doğruyu göstereni yalancı bilir, en iyi yalancıların yakınınızda olduğunu bize inat görmessiniz. Veya görmezden gelirsiniz. Yada dengelerin de...