yirmi beş

1.9K 178 95
                                    

DAYANAMADIM YAYIMLADIM.

Bol bol yorum atın, lütfen. İyi okumalar!

Jeongguk telefonu cebine koymak üzereyken gelen bildirim sesiyle kaşlarını çattı. Kendisine gelmediğinden emindi. Chaeyoung'un olacağını düşünerek söyleme ihtiyacı hissetti.

"Chaeyoung, sanırım telefonuna bir şey geldi."

Chaeyoung kaşlarını çatarak kaldırdı kafasını. Şu an kontrol etmek istemiyordu çünkü bu anın tekrarı olmadığını biliyor ve kaçırmak istemiyordu.

"Daha sonra bakarım Jeongguk. Şu an pek önemli değil."

Ardından telefon ısrarla çalmaya başladı.

"Bence önemli." dedi Jeongguk elini kızın belinden çekmeden. Chaeyoung derin bir nefes aldı ve cevaplamak üzere telefonu cebinden çıkardı ve arayana baktı. Arayan Jimin'di. Chaeyoung bıkkınlıkla Jimin'i yanıtladı.

"Buluştunuz mu? Ne oldu?" dedi Jimin hevesle.

"Ben seni sonra arayacağım Jimin. Şu an sırası değil." dedi Chaeyoung. Jimin kızı zorlamamak için veda etti ve telefonu kapadı. Chaeyoung telefonu kulağından çekti ve gelen mesaja baktı. Jeongguk'tandı. Onun fark etmemesi için çabucak ekranı kilitledi ve telefonu cebine tekrar koymak üzere hareketlendi.

Fakat geç kalmıştı.

Jeongguk ekrandaki bildirimi görmüştü.

Jeongguk gözlerini kırpıştırdı. Chaeyoung telefonu koymak üzereyken onu durdurdu.

"Bekle... Bekle, koyma telefonu."

Chaeyoung korkarcasına Jeongguk'a baktı.

"O mesaj..." yutkundu Jeongguk. "O mesajda neden benim adım var Chaeyoung? Biz... Biz birbirimize daha önce numaralarımızı vermedik... Lütfen, lütfen gördüğümün yanlış olduğunu söyle... Lütfen."

Dolan gözlerine aldırmadan konuşmaya çalıştı Jeongguk.

"Chae... Lütfen bir şey de."

Chaeyoung Jeongguk'un yanaklarına uzanmaya çalışırken Jeongguk onu durdurdu.

"Sorduğuma cevap ver."

Chaeyoung tekrar dolan gözlerini durdurmadı ve konuştu.

"Her ne düşünüyorsan doğru. Seni öylece bırakan Roseanne de bugün omzunda ağlayan Chaeyoung da benim. Her ikisi de benim ve her ikisi de sana deliler gibi aşık. Bugün sana ben olduğumu söyleyecek cesaretim yoktu ve sen... Bugün öyle güzeldin ki, bozmak istemedim."

Daha sonra devam etti.

"Seni bir daha göremeyeceğimden korktum. Bugün geçerse, seni bir daha göremeyeceğim diye ödüm kopuyor. O parlayan gözlerin, beni güvende hissettiren sarılmaların, gülümserken baktığım yüzün... Onları bir daha göremeyecek miyim? Ay battığında ve güneş yükseldiğinde benimle olan sen, artık orada olmayacaksın?"

Jeongguk hiçbir şey söylemeden öylece karşısında ağlayan kıza baktı. Ne diyeceğini bilmiyordu, ne yapacağını bilmiyordu. Çok savunmasız hissediyordu. Kalbi parçalara ayrılmıştı sanki. Kalbini takip eden bir insandı fakat şu an hangi parçayı takip etmesi gerektiğini kestiremiyordu.

"Jeongguk bir şey söyle yalvarırım, öylece durma."

Kesik kesik konuşan Chaeyoung, Jeongguk'u omuzlarından sarsmak istedi. Hiçbir şey söylemiyordu ve bu korkutucuydu.

lost way | rosékookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin