〘TR〙「 All Mine - Taek∞k 」✓

XXII

~

[Jin Hyung arıyor...]

Kabul Et | Reddet

[29 Cevapsız Arama]

•
•
•
•

[Bebeğim💞 arıyor...]

Kabul Et | Reddet

Taehyung, tanıdık bir malikaneye varmış önünde dikilmiş duruyordu, bu malikane kendisininkinden genişti. Malikanenin bulunduğu bu bölge çok zekice saklanmıştı ancak ailesi ve kendisi yerini adları gibi biliyordu. Çünkü bu büyük gözalıcı malikanenin sahibi evlenmeye zorlandığı kızın babasından başkası değildi. Gerginliğinin hissedilebildiği sessizlikte gözleri tam karşısındaki malikaneyi süzerken telefonu bir kez daha çalmaya başladı. Gözbebekleri eşliğinde eli arka cebinde titreşen telefonuna gitti ve cebinden telefonu çıkardı, arayan kişi yine Jin hyung'ının kendisiydi. Aramayı reddettikten sonra telefonu cebine geri sokacaktı ki bir kez daha çalmaya başlayınca gözlerini bir saniyeliğine olsun yumdu ve derin bir iç çekti ardından telefonunun sesini kıstı, üstüne de telefonu kapattı ve cebine geri soktu. Arayan muhtemelen ya yine Jin hyung'dı ya da diğer hyungları o yüzden açmaya niyetlenmedi bile.
Çektiği iç ona hiç yardımcı olmuyordu, bir an önce o kapıyı kırıp içeri dalmak istiyordu ama bunu yapamazdı sakinleşmesi gerekiyordu. Malikanenin geniş bahçesine açılan demir kapıların  başında bekleyen güvenlikle görüştükten sonra içeri girmeyi  başardı, onun için girmek kolaydı çünkü önceden ailesi ile birçok defa buraya gelmişti yeni çalışmaya başlayan görevliler dışında herkes onları tanıyordu özellikle de Taehyung'ı.

Malikanenin devasa kapılarının önüne geldiğinde sinirini bastırarak siyahımsı ahşap kapılara hafifçe vurdu ve birinin gelip açmasını beklemeye başladı, çok geçmeden kapıyı açan bir hizmetli Taehyung'ın orada dikildiğini fark edince hemen eğildi ve selamladı karşılığında Taehyung'dan da aynısı aldı. Ardından Taehyung'ın soluna ve sağına baktı ama beklediği gibi Bay ve Bayan Kim orada değillerdi.
"Merhabalar Bay Kim, sizinle görüşmeyeli uzun zaman geçti. Lütfen içeri gelin gidip Bay Chung'a ziyaretinizi bildireyim." Taehyung sesine güvenemeyerekten bağırıp kendinden yaşça büyük adama saygısızlık etmemek için başıyla onayladı ve adamın görüş alanından yok olana dek gidişini izledi, adam gözlerden kaybolduğunda her gelişinde olduğu gibi Taehyung Bay Chung'u beklediği salona geçti. İçeri girdiğinde malikanenin dışında yaptığı gibi içerisini süzdü, duvarların rengi daha açık bir tona boyanmıştı bunun dışında mobilyalar aynıydı, klasik Bay Chung eski mobilyaları seviyordu.

"Taehyung, evlat sen misin?"

Taehyung arkasını döndü ve kapının eşiğinde dikilmiş ona gülümseyen varlıklı yaşlı adama baktı. Taehyung adamın gülümseyen suratına karşılık kendi yüzüne de aynısından bir tane yerleştirmeye uğraşmadı bile ailesi olsun olmasın bu adamın rolünü bırakmayacağını biliyordu, Bay Chung Taehyung'ı hiç sevmiyordu hoş Taehyung da onu hiç sevmiyordu adam sadece kızına aralarında hiç sorun olmadığını (!) göstermek için bu rolü uzun zaman önce oynamaya karar vermişti ve hiçte unutacağı yoktu. Genç bayan bu iki adamın durmadan birbirlerine pis bakışlar yollamalarından bıkmış usanmıştı. Gözlerinin içine bakarak birbirleri için nasıl nefret beslediklerini, bir diğerinin nasıl ölmesini istediklerine şahit olabiliyordunuz bu da onun gözünden Taehyung'ın ailesinin aksine kaçmamıştı tabii.
Genç bayan bunu babasıyla tartışarak halledivermişti ama Taehyung'a gelince işler pekte planladığı gibi gitmemişti, her seferinde ağzını dahi açsa Taehyung elini kaldırıyor veya başını olumsuz şekilde sallayarak onunla konuşmayı reddediyordu.
Aralarında, Bay Chung'un Kimleri bir akşam yemeğine sırf kızı, HyeHwa Taehyung'ı görebilsin ve onunla konuşma şansı bulabilsin diye çağırdığında Kimlerin zoruyla Taehyung'ın onunla konuşması dışında doğru düzgün bir konuşma geçmemişti.