7. Sinir Krizleri

9 3 0
                                    

DENİZ

Yoruldum. Her şeyden yoruldum. O kadar hissizleştim ki hiçbir şeyi hissedemiyorum. Ağlayamıyorum. Ağlamayı bırak üzülemiyorum bile. Mutlu olamıyorum. Kızamıyorum.

Ben duygularımı bile yaşayamayacak kadar yoruldum. Her şeyden çok yoruldum. Bir yıldan fazladır, her gece gördüğüm kâbuslardan yoruldum. Her gün gördüğüm derslerden yoruldum. Annemin ve babamın her gün kavga etmesinden yoruldum.

Ben artık bittim. Pili bitmiş bir uzaktan kumandalı araba gibiyim. Bu zamana kadar beni o kadar çok kişi kontrol etti ki artık pilim bitti.

Çoğu şeyden korkuyorum. Kapalı alanda kalmaktan, yine sevmekten, erkeklerden ve en çokta kendimden...

***

Tüm vücudum alarm hâlindeydi. Yanımdaki şeytan bana sürekli aynı şeyi fısıldıyordu.

"Öldür! Öldür! Öldür!"

Deliriyormuş gibi hissediyordum.

"Öldür kendini! Bütün her şeyin suçlusu sensin! Öl! Öl!"

İçimden gelen güçlü kendimi öldürme hissine uymamak için parmaklarımı iyice avucuma geçirmiştim. Çok fazla bastırdığım için, kısa olan tırnaklarım, canımı acıtıyordu ve vücudum bunun daha fazlasını istiyordu.

Kendimden korkuyordum. Benim bana yapabileceklerimden çok korkuyordum.

Yanımdaki şeytan yavaşça damarlarıma girmeye çalışırken ben kendime hâkim olmakta zorlanıyordum. Hıçkırarak ağlıyordum ama ağladığı hissetmiyordum bile.

Dinlediğim şarkı bile bir etki etmemeye başladığında kendimden daha çok korkmaya başlamıştım.

Oturduğum balkon kapısının önünde daha da büzüştüm. Tüm vücudum farklı yollarla ölüm planlarını haykırırken ben kulaklarımı kapatmış olduğum yerde bağırmamak için kendimi zor tutuyordum.

Evde kimse yoktu ancak duvarlar çok ince olduğu için komşulara ses gidebilirdi.

"Kafanı şuradaki demir kapıya vurarak parçala!" Dedi içimdeki seslerden biri.

"Ölene kadar balkondan atla!"Dedi bir diğeri.

"En olmadı bir bıçakla derin kesiklerle kendini öldür!" Dedi bir başkası.

Kendime hâkim olmak daha da çok zorlaştığında titreyen ellerim telefonumu buldu.

Ece'yi aradım. Açmadı. Tekrar aradım. Açmadı. Tekrar aradım açmadı. Arya'yı aradım. Açmadı. Tekrar aradım. Açmadı. Tekrar aradım. Yine açmadı. Kardelen'i arayamazdım. Benim için üzülmesini istemiyordum.

Konuşabileceğim bir başka kişi olan Asude'yi aradım. O da açmadı. Yeni tanıştığım ancak birbirimize çok yardımımız dokunmuş olan İlayda'yı aradım. Açmadı.

Kafayı yemek üzere, konuşma grubumuza girerek mesaj yazdım.

"Lütfen beni kurtarın."

Ellerimin titremesi artınca yazamamıştım. Bu yüzden ses kaydı attım.

"Yalvarırım beni kurtarın. Bu mesajı gören biri beni arasın." Dedim.

Oturduğum yerde iyice büzüşürken telefonun sesini duymamla sanki bu hayattaki en önemli eşya oymuş gibi elime aldım. Ece'nin aradığını görmemle yeşil tuşa basmam bir oldu.

"Deniz, iyi misin kardeşim? Ne oldu, yine kâbus mu gördün?"

"H-hayır. Ece, yalvarırım beni benden kurtar. Kendimden çok korkuyorum."

"Deniz, ne oldu?"

"B-bir şey olmadı. Sinir k-krizi..." Konuşamıyordum.

"Deniz, sakin ol! Bak şimdi beni dikkatlice dinle. Ben buradayım bak, sesimi duyuyorsun. Murat'ı düşün. Yavru kedileri düşün. Derin bir nefes al." Dediğini yaparak derin bir nefes almaya çalıştım. Rus olan ancak kökenleri Türk olan Murat'ı, yavru kedileri düşündüm. Ancak yine de rahatlayamamıştım.

"Şimdi yavaşça bırak." Bıraktım. Ama ağlamam daha da hızlanmıştı. Sarsılarak ağlarken kendimi dizginlemeye çalışıyordum.

"Ağlama! Lanet olsun ağlama Deniz!"

O ağlama dedikçe benim içimden daha çok ağlamak gelse de kendimi dizginlemeyi başararak sustum.

Ece, derin bir nefes aldı. Onu da üzdüğümü biliyordum. Az önce benimle birlikte ağladığını da adım gibi biliyordum. Onu da üzdüğüm için kendimden tekrar ve tekrar nefret ettim. Onu üzmek bu hayatta en son isteyeceğim şey bile olamazdı.

Ece, konuyu değiştirip havadan sudan konuşmaya başladığında aklım dağılmış, hatta az önce sarsılarak ağlayan ben değilmişim gibi gülümsemiştim.

İşte sinir krizi böyle bir şeydi. Önce kendinden korkarak ağlarsın, sonra hiçbir şey olmamış gibi gülersin. Belki de bunlar sadece içinde kalanların gün yüzüne çıkmasıydı.

***

En son geldiğim nokta bu.

SESSİZ ÇIĞLIKLAR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin