METEGözlerimi zar zor açarak yüzümü buruşturdum.Biri beni dürterek uyandırmıştı ve siren çalıyordu.Beni uyandıran Toprak'a baktım 'ne oluyor' dercesine.
"Deprem oluyor kanka."dedi rahat rahat."Ha tamam." deyip yerimden kalktım.Sallana sallana bahçeye gidiyorduk.Bina neredeyse tamamen boşalmıştı,bizim katın tamamı boştu.
Bir yerlerden duman falan geliyordu."Kanka deprem sallanmalı şey değil miydi duman falan geliyor."dedim.Toprak mal gibi bir ifadeyle bakıyordu."Oğlum ne bileyim ben sallandığımızı hissettim deprem dedim.Ömer ayısı sıradan kalkarken beni sallamış da olabilir gerçi."
İtfaiyeci bir abi birden önümüzü kesti.Yok artık yoksa deprem sandığımız şey aslında bir yangındı ve suikastçılar itfaiyeci kılığına girip okula kuşatma mı yapıyordu?
"Çocuklar yangın oluyor herkes okulu boşaltalı 5 dakika oldu,bu zamana kadar çıkmanız gerekiyordu burda ne işiniz var?"diye sordu.E haklıydı adam.
"Abi bizim Azrail'le bir konuşmamız gerekiyordu da."dedi Toprak.Ağzını kapatıp güldüm."Eheh,kusura bakmayın yüzde elli zihinsel engelli de arkadaşım."dedim.Adam başını olumsuz anlamda iki yana sallayıp çıkmamıza yardım etti.
Yemekhanede çıkan ufak bir yangın yüzünden İzmir'in buharlaştırıcı sıcağında,son 2 ders boyunca bahçede duracaktık.Biz en son şekilli şukullu bir çıkış yaptığımız için müdür çıkışta törende bize konuşma yaptıracağını söylemişti,duygularımızı falan soracaktı.Sıcaktan kavrulmuş hissediyordum amınakoyayım.
Bizimkilerle her zaman oturduğumuz çardak yerine kantine gitmeye karar verdik en azından orada klima vardı.
Kantinde birkaç alt dönemi bir masadan zorla kovduğumuzda söyleniyordum."Bizim zamanımızda böyle miydi?Biz kantine girmek için bile üst dönemlere yalvarıyorduk.Geçen gün iki tane bebe gördüm bizim kattaki tuvalette,oraya girmek için bir zamanlar 20 liramı vermiştim ben be!"
"Abartma hiçbir zaman tuvalete girmek için para vermedin.O parayı çocuk bahçenin ortasında düşürdüğü ve kimse fark etmediği için gittin verdin."dediğinde omuz silktim.Yine de vermemiş olsam döve döve o tuvaletten fırlatırlardı beni.
Masada boş muhabbetler dönerken Barkın ve Melis'in kantine girdiğini görmemle sinirle gözlerimi kapattım ve başımı masaya koydum.Yapacak bir şey yoksa vaktimi uyuyarak geçirmek en iyisiydi.
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Çıkışta konuşma yapmak için kürsüye çıkmıştık.İkimiz de sadece duruyorduk Toprak'la.En sonunda mikrofonu alıp konuşmaya başladım.
"Allah'ım keşke öldürseydin bizi sınav iptal olsaydı ahiret sınavına girseydik eminim yks daha zor olur.Ve-"
Müdür elimden mikrofonu aniden çekip kendi konuşmaya başladı."Oğlum ne diyorsun?Hem sen 11. sınıf değil misin?"diye sordu.
"Ne yani hocam 12 olunca mı insan oluyoruz,bizim de yasımızı falan tutarlar herhalde."dediğimde enseme vurdu."Aa hocam,şiddet en sevmediğim şey." eğer bunu demeden önce birçok kez birilerini dövdüğüm için odasına gitmemiş olsam,hatta 1 gün önce benim yüzümden bir çocuğu hastaneye götürmemiş olsa dediklerimin biraz anlamı olabilirdi.
İkimizi de yerimize gönderdiğinde gülen insanlara tip tip bakıyordum.Dokuzuncu sınıflardan gülen bir çocuğu tutup ciddi bir ifadeyle suratına baktım."Bana bak ben gülüyor muyum?" dediğimde yutkundu.Sırıtıp 11. sınıfların sırasına gitmeye başladım.Toprak beni beklemeden çoktan gitmişti ve konuşma hakkında birileriyle konuşuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
topiş - boyxboy
Fiksi Remajamete: niye ölmedin sen ya?öl lan. barkın: helva yememeniz için.