Afterglow

1.2K 30 6
                                    


--

I blew things out of proportion* now you're blue
Önemsiz şeyleri abarttım, şimdi üzgünsün

Put you in jail for something you didn't do
Seni yapmadığın bir şeyden dolayı hapse attım

I pinned your hands behind your back, oh
Ellerini arkandan kelepçeledim

Thought I had reason to attack but no
Sana saldıracak bir nedenim olduğunu düşündüm ama yokmuş

Fighting with a true love is boxing with no gloves
Gerçek aşkla kavga etmek eldivensiz boks yapmak gibidir

Chemistry 'til it blows up, 'til there's no us
Aramızdaki kimya, biz diye bir şey kalmadığında mahvolur

Why'd I have to break what I love so much?
Neden çok sevdiğim birini üzmek istiyim ki?

It's on your face,
Yüzünden okunuyor

And I'm to blame, I need to say
Ve suçlu benim, söylemeliyim ki

Hey, it's all me,
Hey, hepsi benim suçum,

In my head
Kafamda kurup

I'm the one who burned us down
Bizi tamamen bitiren kişi bendim.

But it's not what I meant
Ama yapmak istediğim bu değildi.

Sorry that I hurt you
Seni incittiğim için özür dilerim

I don't wanna do, I don't wanna do this to you
Yapmak istemiyorum, sana bunu yapmak istemiyorum

I don't wanna lose, I don't wanna lose this with you
Kaybetmek istemiyorum, seni böyle kaybetmek istemiyorum

I need to say,
Söylemeliyim ki

Hey, it's all me,
Hey hepsi benim suçum,

Just don't go
Sadece gitme

Meet me in the afterglow
Benimle günbatımından sonra buluş.

It's so excruciating to see you low
Seni böyle bitkin görmek çok acı verici

Just wanna lift you up and not let you go
Sadece sana yardım etmek ve gitmene izin vermemek istiyorum

This ultraviolet morning light below
Bu gözle görünmeyen sabah ışıkları altında,

Tells me this love is worth the fight,
Bana bu aşkın savaşmaya değer olduğunu söylüyorsun

I lived like an island,
Bir ada gibi yalnız yaşadım,

Punished you in silence
Seni sessiz kalarak cezalandırdım

Went off like sirens, just crying
Sönmüş sirenler gibi sadece ağladım

Why'd I have to break what I love so much?
Neden çok sevdiğim birini üzmek istiyim ki?

It's on your face,
Yüzünden okunuyor,

Don't walk away,
Çekip gitme,

I need to say
Söylemeliyim ki

Hey, it's all me,
Hey, hepsi benim suçum,

In my head
Kafamda kurup

I'm the one who burned us down
Bizi tamamen bitiren kişi bendim

But it's not what I meant
Ama yapmak istediğim bu değildi

I'm sorry that I hurt you
Seni incittiğim için özür dilerim

I don't wanna do, I don't wanna do this to you (Ooh)
Yapmak istemiyorum, sana bunu yapmak istemiyorum

I don't wanna lose, I don't wanna lose this with you
Kaybetmek istemiyorum, seni böyle kaybetmek istemiyorum

I need to say,
Söylemeliyim ki

Hey, it's all me,
Hey hepsi benim suçum,

Just don't go
Sadece gitme

Meet me in the afterglow
Benimle günbatımından sonra buluş.

Tell me that you're still mine
Bana hâlâ benim olduğunu söyle

Tell me that we'll be just fine
Bana iyi olacağımızı söyle

Even when I lose my mind
Ben aklımı kaçırsam bile

I need to say
Söylemeliyim ki

Tell me that it's not my fault
Bana bunun benim suçum olmadığını söyle

Tell me that I'm all you want
Bana tüm istediğin şey olduğumu söyle

Even when I break your heart
Kalbini kırdığım zaman bile

I need to say
Söylemeliyim ki

Hey, it's all me,
Hey, hepsi benim suçum,

In my head
Kafamda kurup

I'm the one who burned us down
Bizi tamamen bitiren kişi bendim

But it's not what I meant
Ama yapmak istediğim bu değildi.

Sorry that I hurt you
Seni incittiğim için özür dilerim

I don't wanna do, I don't wanna do this to you (Ooh)
Yapmak istemiyorum, sana bunu yapmak istemiyorum

I don't wanna lose, I don't wanna lose this with you (Ooh)
Kaybetmek istemiyorum, seni böyle kaybetmek istemiyorum

I need to say,
Söylemeliyim ki

Hey, it's all me,
Hey hepsi benim suçum,

Just don't go
Sadece gitme

Meet me in the afterglow
Benimle günbatımından sonra buluş.





Not: Afterglow kelimesi gün batımı demek değil aslında afterglow bir ışığa verilen isim gibi bir şey afterglow kelimesi aslında Gün batımı sonrası oluşan havadaki kızıllıktır. Yani gün batıdan sonraki o kızıl ışık huzmelerinin rengine verilen isimdir. Aynı zamanda bu kelime cinsel birliktelik sonrası bir süre daha hissedilen hazza verilen addır.

Blow out of proportion: İngilizce'de kalıptır, bir durumu abartmak aşırı anlam yüklemek anlamına gelir

Taylor Swift - Lover (Türkçe Çeviri) Where stories live. Discover now