On Birinci Bölüm

3K 207 56
                                    

Herkese merhaba 🍃

Yine bir bölümle geldim aranıza ama bu sefer standartı bozup bir gif ile gelmek istedim. Çünkü görür görmez bölümümü anımsattığı için sizde görün istedim. O sahneyi biraz da gife göre düzenledim.

Umarım bu bölümü de beğenerek okursunuz 🌝

Yorumlarınızı eksik etmeyin💁🏻‍♀️

Diğer bölümde görüşmek üzere 🌸

Keyifli okumalar 🍃

Bazı acılar vücudumuzu vuruyordu ama asıl kaynağı kalp değil miydi? Sonunda hayatın bazı şeyleri yoluna koyarken doğacak yeni şeylerin soğukluğu alıyordu bedenimi. Babamın uyanmasına o kadar çok sevinmiştim ama halamın bir haftadır bana olan tavrından dolayı öyle korkuyordum ki. Konu Musa'ydı ama ben suçlu değildim. Beni suçlu bulamazlardı. Halamdan böyle bir hareket beklemiyordum. Onun yıllardır bulamadığı kardeşiyle karşılaşmasına neden olmuştum bir teşekkür etmesi gerekirken bana cephe almıştı. Dedemlerin halen Musa'dan haberi yoktu sadece halam biliyordu. Musa'yla konuşmuşlardı ki böyle bir şey yapıyordu. Ama halen bana olan cephesini anlamış sayılmazdım.

"Hayat!" diyen annemin sesiyle irkildim. "Babanın yanına neden girmiyorsun!" diye kızdığında yerimden kalkıp kapının eşiğinde bekledim. Korkuyordum, beynimin içinde onlarca şey varken babamın bunun farkına varacağı düşüncesiyle daha da korkuyordum. Onu böyle şeylerle üzmek istemiyordum. "Hayat girmeyecek misin?" dediğinde arkamdaki anneme döndüm. "İyi misin kızım? Bir yerin mi ağrıyor? İstersen biraz dinlen. " dediğinde iç çekip açık kapıdan içeriye girdim.

Gözlerim hasta yatağında yorgunca yatan babama gitti. Kolunda serum vardı ve sol kolu sarılıydı. Babamın gözleri benimle buluştuğunda uzun zamandır göz pınarlarımda bekleyen yaşlar usulca yanağımla buluştu. Geçirdiğim bir hafta benim için pek kolay olmamıştı. Hayatımızı kurtaran koca yürekli bir adamın hayatıyla savaş yaşamasına şahit olmak beni düşündüğümden daha da kırmıştı.

"Kızım." diye yorgun sesini duymamla içim titredi.

"Babam." dedim ona doğru ilerlerken. Yatağının yanında duran sandalyeye oturup serum takılı elini alıp öptüm.

"Babam ağlanacak bir şey yok. İyiyim." dediğinde daha da içlendim. O halde bile beni düşünecek kadar güzel yürekliydi babam.

"Seni seviyorum baba." dediğimde tuttuğum elini sıktı.

"Canım kızım." kısık sesle söylendiğinde kapı çalındı. İçeriye Burçin halam girdiğinde kendimi toplamaya çalıştım.

"Kenan, şükürler olsun. Normal odaya geçtiğini duyar duymaz geldim." diyerek babama yaklaşan Burçin halamın geçmesi için ayağa kalktım. Arkadan tanımadığım bir grup insan yavaş annemle selamlaşıp içeriye girerken kalabalık etmemek için dışarı çıktım.

"Nereye?" diyen anneme dönüp omuz silktim. Bende nereye gittiğimi pek bilmiyordum. Tek bildiğim kafamı dağıtmak isteyişimdi. İlerleyip köşedeki pencerelerin olduğu yere doğru ilerledim. Köşedeki odadan çıkan Uğur ve bir kızı görünce onlara döndüm. Uğur beni görmeden kıza hararetli bir şekilde bir şey anlatırken bir anda durup kızıp yanından gitmesine izin verdi. Kız iki adım durup Uğur'a döndü ama o sırada Uğur bana doğru döndü ve sinirli yüz ifadesini naif bir gülümseme aldı. Kıza bir şeyler söyleyip bana doğru ilerlemeye başladı. Tam yanıma geldiğinde yüzümdeki gerginliği algılamış olacak ki kaşları çatıldı.

Hayat'ın YangınıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin