Çarpışma

2.1K 50 5
                                    

"Anne 5 dakika daha lütfeeen" Zııırrrr "Off tamam ya" Zorla da olsa sonunda yatağımdan kalktım. Ne annem var ne de başkası. Banyoya girdim. Tek gözüm hâlâ kapalı. Saçım dağılmış toka nerdeyse düşecek. Yüzümü yıkamama rağmen uykum kaçmayınca duş aldım. İlk günden okula geç kalmamak için kahvaltı yapmadım. Açıkcası biraz da üsendim. Ama alışmam gerekiyo çünkü bundan sonra yalnız yaşayacağım. Annem ve babam Ankarada. Ben istanbula üniversite icin taşınmak zorunda kaldım. Tek odalı küçük bir ev kiraladim. Şimdilik... yani umarım şimdilik. Daha sonra birini bulursam ortak ev tutabiliriz. Yemek yapabilen biri olursa aslında çok iyi olur yoksa ben bu üşengeclikle açlıktan ölürüm. Nerdeyse yarım saatten az bi vaktim kaldı var ben hâlâ üstümü giymedim. Dolabima kısa bir bakış attıktan sonra altıma açık renk kot pantolon, üstüme ince bir tişört ve akşama doğru soğuk olma ihtimaline karşı da elime kot ceketimi aldım. Saçımın doğal hali de düz olduğu için düzlestiriciyle fazla uğraşmadan üstünden biraz geçtim. Ve her zamanki gibi hafif bir makyajla işimi bitirdim. Saate korkarak baktım. "Olamaz! Kahretsin çok az vaktim kaldı kesin geç kalıcam. Bravo Öykü üniversiteye ilk günden geç kalacaksın. Neden daha erkene kurmadın ki saatini." Kendi kendime konuşarak sonunda evden çıktım. Asansörü beklemeden merdivenlerden koşarak indim. Zaten ikinci katta oturuyorum.

Şimdi taksiye binsem daha erken giderdim hatta yetisebilirdim ama malum öğrenci hali idareli olmam gerekiyo. Yine belediye otobüsüne muhtacım. Yaşasın akbil! Durağa doğru koşmaya başladım. İlk otobüsü kaçırırsam işte o zaman paraya kıyıp taksiye binmeye mecbur kalırım. O korkuyla nasıl hızlı koşuyorum. E tabi ben hızlıca koşarken yanımdan gecenler de bana bakıyo. Arada bazılarına çarpıyorum ama hiç durur muyum. Özür dileyerek koşmaya devam ediyorum. Biri beddua etmiş olacak ki birine çarpıp kendimi yerde buldum. Hemen toparlanıp ayağa kalktım.

"Cok özür dilerim."

"Napıyosun sen ya önüne baksana kızım. Atlılar mı kovalıyo arkadan" Gür siyah saçlı, kahverengi gözlü bi erkek.  Biraz da yakışıklı.

"Özür diledim ya ne uzatıyosun. Hem yere ben düştüm insan önce sorar bi yerine bişey oldu mu acaba diye."

"Kızım bi sus ya geç kaldım zaten bir sen eksiktin."

"Bir, bana bidaha kızım deme. İki, asıl ben geç kaldım senin yüzünden." Tek kelime daha etmesine izin vermeden tekrar koşmaya başladım. Ve sonunda durak göründü otobüs de gelmişti zaten. "Nee olamaz!!" Otobüs duraktaki yolcuları aldı ve gidiyo. Peşinden koştum ama şoför beni görmedi. Kaldırıma oturup başımı iki elimin arasına aldım. "Hep o bana çarpan öküz yüzünden oldu. Hayvan nolucak hem suçlu hem güçlü bide konuşuyo pislik."

Neyseki boş taksi geldi. Hem de tam önümde durdu. Sağolasın valla abi taksi beklediğimi anladın heralde. Tam kapıyı açarken başkası elimin üstünden tutup açtı. Ve o öküz!

"Yine mi sen! Sen beni mi takip ediyosun?"

"Ben niye seni takip edim kızım. Asıl sen beni takip ediyosun. Şimdi de taksime binmeye kalktın."

"Nerden senin taksin oluyomuş? Tapulu malın mı? Tam ben biniyodum sen geldin."

"Ben çağırdım bu taksiyi." Şoför de dayanamadı tabi kızdı hemen.

"Kardeşim kavga mı edeceksiniz yoksa binecek misiniz? Benim de işim var." Tabi öküzün binmesine fırsat vermeden bindim hemen taksiye. O da hemen yanıma geldi.

"İner misin lütfen acelem var benim."                

"Benim de acelem var geç kaldım senin yüzünden."

"Arkadaşlar şöyle yapalım o zaman sırayla ikinizi de gideceğiniz yere bırakayım."

"Ben İTÜ ye gideceğim." dedim.

"Nasıl ya sen orda mı okuyosun?" dedi.

"Evet bugün ilk günümdü ama senin sayende geç kaldım."

"E ben de oraya gidiyodum. Bas abi ya bas. Paranı fazlasıyla vericem." Neyse ki bütün yol boyunca konuşmadan geldik. Yanımdaki adını bilmediğim öküz yol parasını fazlasıyla verince şoför ısrarlarıma rağmen benden para almadı.

Taksiden inince neden olduğunu anlamadım ama herkes bize bakıp kendi aralarında konuşmaya başladılar. Onlara aldırmadan öküzün suratına bile bakmadan okula girdim. Umarım o öküzle bir daha konuşmak zorunda kalmam. Yüzünü bile görmek istemiyorum ama maalesef aynı üniversitede okuyoruz yani bu nerdeyse her gün göreceğim anlamına geliyor. "Oooff offf bittin kızım sen Öykü." Kızım mı ne diyorum ben ya. Öküzün lafı bu ağzıma takıldı bak. Neyse araya araya buldum sınıfı. Hadi hayırlı olsun üniversitenin ilk günü.

Karpuz MevsimiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin