Akşamki parti icin hazırlanmaya başlamıştım. Bizimkiler küçük bir barda toplayacaklarmış. Aslında içimde küçük bir heyecan dalgası vardı. Uzun zamandır onlarla görüşememiştik.
Dolabımın kapağını yavaşca açtım ve en sevdiğim kırmızı elbisemi aldım. Mini olmasına rağmen tütüleri sayesinde rahatça hareket edebiliyorum ve inanın bana bu harika birşey. Onlarla uyumlu kırmızı rugan stilettolarımı da çıkarttıktan sonra geriye sadece takılarımı seçmek kalmıştı.
Takı kutumu elime alıp yatağa oturdum ve anneannemim bana doğum gününde aldığı küpeleri çıkarttım. Çok güzelleridi. Kolye olarak birşey tercih etmedim sonuçta boğazlı bir elbiseye ne takabilirdim ki?
Evet kıyafetim bitmişti. Ama makyajı unutmuştum. Şimdi ise sıra makyajımdaydı. Ufaktan saate baktım partinin başlamasına yarım saatten az kaldığını gördüm. Hemen aynanın önüne geçtim. Kırmızı rujumu aldım ve özenle sürdüm işim bitince kapağını kapatıp çantama attım. Fondotene gerek duymuyordum ama bir maskara şarttı. Hızlıca kapağını açıp bolca sürdüm işim bittikten sonra ise gözüm kenardaki eyeliner a kaydı. Onu da açtım ve dikkatlice sürdüm. Vay be ilk defa tekte ikisini de eşit sürmüştüm. Bugün şanslı günümdeydim anlaşılan.
Neyse çantamı da alıp hemen aşağı indim ve dışarı çıktım. Babamın 18'imde kullanmamam için bana aldığı araba oradaydı binsem mı diye düşündüm. Daha ehliyetim yoktu şoföre söyleyebilirdim ama kendim sürmek istediğimden kimse görmeden, sessizce arabaya doğru yürümeye başladım. Tam o esnada arkadan gelen ayak seslerini duymakla gerildim. Galiba yakalamıştım.
En masum yüz ifademi takınarak arkamı döndüm ama döner dönmez yüzündeki masumluk ifadesi korkuya dönüşmüştü. Karşımda tahminen benden bir-iki yaş büyük bir kız vardı. Uzun,dalgalı yeşil saçları beline kadar iniyordu. Teni sanki hiç güneş görmemiş gibi bembeyazdı, büyük gözleri o kadar siyahtı ki göz bebekleri belli olmuyordu. Sanki, sanki insan içinde kaybolabilirdi. Eksenden bir ürperti indiğini hissettim. Arkamı döndüm ve koşarcasına arabaya doğru yürümeye başladım. İnanın şu anda ehliyet umurumda bile değildi. Arkamdan gelen adım seslerini duyduğumda peşimden geldiğini anladım. Daha da gerildiğini hissettim ve koşmaya başladım. Arkamdaki adım seslerinin hızlandığını görünce hiç düşünmeden "İMDAT,İMDAT!" diyerek bağırmaya başladım. Gerçi gecenin 2'sinde kimi bulabilirdim ki?
Arabaya bindiğimde derin bir nefes aldım ve dikkatle dışarıya baktım. Etrafta kimse görünmüyordu. Rahatlamıştım ama rahatlama hissim beklediğimden kısa sürdü. Arkamdan bana dokunan birşeyle olduğum yerde kaskatı kesildim.Hareket edecek cesaretim yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEÇİLMİŞ
FantasiOnun gelmesiyle hayatı değişir. O seçilmiştir, o özeldir ve bunu kimse değiştiremez. Karanlık, soğuk, dipsiz bir boşlukta kaybetmiştir o kişiyi fakat aradığı kendinden başkası değildir...