9♡

292 16 1
                                    

"Finn hadi gidelim artık. Ders başlayacak birazdan."

"Tamam. Çıkışta buluşmak ister misin?"

"Bilmem, olur herhalde."

"Tamam. Ormanda buluşmaya ne dersin?"

"Harika olur derim."

Beraber sınıfa doğru yürüdük. Sınıfıma vardığımızda beni öptü ve sımsıkı sarıldı. Sınıfa girdiğimde el salladım ve sırama geçtim.

Böylelikle okul bitti. Hemen Finn'le buluşacağımız ormana gittim. Finn ve Iris bir bankta oturmuş konuşuyordu. Bir ağacın arkasına saklanıp onları izlemeye başladım. Iris konuşuyor ama Finn sanırım onu pek takmıyordu. Sonra Iris öyle bir şey demiş olmalı ki Finn hemen kafasını yerden kaldırıp Iris'e çevirdi. O anda Iris Finn'in dudaklarına yapıştı. O an arkamı döndüm ve koşmaya başladım. Ama ayağım bir dala takıldı ve düştüm. Kafamı çok sert bir şekilde ağaca çarpmıştım...

Finn

"Iris ne bok yiyorsun sen?!"

"O kızıla aşıksın değil mi? Yapma ama. Ben seni hiç hırpalamadım Finn. Sen el üstünde tutulmaya alışıksın. O kız gibi sert biriyle yapamazsın. Ayrıca ona karşı hissettiğin aşk bile değil. Hoşlantı sadece."

"Sence tüm bunlar beni öpmen için geçerli bir sebep mi?"

Yavaşça yakamdan tutup ayağa kalktı. Bana doğru döndü ve kucağıma oturdu.

"Sadece birbirimize ne kadar aşık olduğumuzu göstermek istedim sevgilim."

Bana yavaşça sürtünüyordu. Ama hayır ben o kişinin Sadie olmasını istiyordum. Sürtünmesini hızlandırıp tam orama oturdu ve daha fazla sürtündü. Sonra eğilip dilini dudaklarımda gezdirdi. Hiç tepki vermiyordum çünkü donmuştum. Iris elini kemerime götürünce kendime gelip onu üstümden attım.

"SEN KISKANÇ BİR SÜRTÜKTEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLSİN. SADIE'YE AŞIĞIM BEN, O DA BANA-"

"O zaman neden buluşmaya hala gelmedi? Kim bilir kimle yiyişiyordur."

"Ağzını topla ve saçmalamayı bırak." Acaba haklı mıydı? Sadie bunu yapar mıydı?

Arkamı dönüp gittim.

Finn: Sadie neredesin? Neden buluşmaya gelmedin?

Finn: Sadie her şey yolunda mı?

Finn: SADIE BENİ KORKUTUYORSUN!

Finn: HEYYY!

Finn: SADIEEEE!

Saat çok geç olmuştu. Hava kararıyordu. Acaba Sadie ormanda kayıp mı olmuştu? Yoksa onları Iris'le mi görmüştü.

"Pis sürtük, kesin Sadie buluşmaya geldi ama bu Iris sürtüğü yüzünden gitti." Hava kararmıştı. Telefonumun flaşını açıp yürümeye başladım. Aklım hala Sadie'deydi. Sadie'nin telefonundaki konuma baktım. Siktir. Tanrı benim belamı versin. Sadie sadece 1 km uzağımdaydı. Sadie'lerin hep gittikleri kafeye çok yakındı. Oraya gidiyor olmalıydı. Ona güvenmiştim. Gerçekten beni sevdiğine inanmıştım. Ona inandığımı için kendime lanet ettim ve sinirle eve gittim.

Sabah uyanıp okul için hazırlandım. Ve kaykayımı alıp yola çıktım. Tabi ki orman yolundan gidecektim. Gittiğimde birkaç polis geziyordu. Ne olduğunu anlamadan devam ettim. Sadie'nin ailesi oradaydı. Buna bir anlam veremeyip yanlarına gittim.

"Merhaba Bay Sink, Bayan Sink. Her şey yolunda mı?"

"Merhaba Finn. Dün akşam Sadie senin yanında mıydı?"

"H-hayır efendim. Onunla buluşacaktık ama onu bekledim ve gelmedi."

"Neden buluşacaktınız?" Bay Sink'in kan donduran sesi beni ürkütmüştü.

"Sadece kaykay sürecektik efendim."

"Kızı bulduk!" dedi bir polis. Bayan Sink ağlayarak koştu ve polisin yanına gitti. Ağlaması hızlanınca bende koşup yanına gittim. Gördüğüm şey karşısında şoka girdim ve konuşamadım. Sadie kanlar içinde ve baygındı.

"Yaşıyor. Endişelenecek bir şey yok."

Beni de alıp hastaneye gidiyorduk. Bayan Sink önde ben ise arkada kucağımda baygın olan Sadie'yi tutuyordum. Hastaneye vardık. Sadie'yi kucağıma alıp hastaneye koştum. Doktorlar hemen görüp sedye getirip Sadie'yi ameliyathaneye götürdüler.

Jealous girlfriend  | fadie ・...◦♡◦...・Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin