5♡

325 21 6
                                    

Alarm sesiyle uyanıp odamın içindeki küçük lavaboya girip sıcak bir duş aldım saçımı kurutup maşa ile kıvırdım. Daha sonra annemi çağırdım. Annem saçıma hoş bir örgü yaptı.

"Sadie kızım, çok güzel oldun bebeğim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Sadie kızım, çok güzel oldun bebeğim."

"Sağol anne."

Daha sonra bornozumla dolabımın karşısına geçtim. Camdan dışarı baktım. Hava yağmurluydu. Böyle havalar beni çok dinlendirirdi. Dolabımdan hava soğuk olduğu için şu kıyafetleri aldım;

 Dolabımdan hava soğuk olduğu için şu kıyafetleri aldım;

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hazırdım. Neredeyse belli olmayan bir fondöten, hafif bir rimel ve doğal kırmızı bir ruj. Tam benlik. Kaykayımı aldım ve aşağıya indim.

"Günaydın anne, günaydın baba ve günaydın Caleb."

"Günaydın kızılcık."

Kahvaltımı yaptım ve hemen evden çıktım. Müzik açıp kaykayımı sürmeye başladım. Yağmur çoktan durmuştu ama yerler ıslak ve hava kapalıydı. Bu manzara çok hoşuma gidiyordu. Okula vardığımda Finn ile karşılaştım.

"Günaydın Sadie."

"Günaydın Wolfhard."

"Şey çok g-güzel görünüyorsun."

"Sağol Wolfhard sen de."

Bir süre sessizlik...

"Şey kaçayım ben o zaman."

"Tamam s-sen kaç."

Bu garip konuşma ardından sınıfa girdim. Ama sürtük Iris'i görmeyi beklemiyordum.

"Ah işte burdasın kızıl. Yoksa Finn ile çıkıyor musunuz?"

"Saçmalama Iris. Ayrıca çıksak bile seni ne ilgilendirir aptal? Çocuğu üç kere aldatmışsın."

"Ah aldattım ama dün gece Finn benimle buluşup bensiz yapamadığımdan bahsetti. Ve bana bu tokayı verdi. Çok şirin öyle değil mi?" O benim tokamdı. Finn dün bankta bulmuş olmalıydı. Büyük ihtimal cebimden kaymıştı. Donuk gözlerle ona baktığımı anlamış olacak ki söze girdi.

"Hey kızılcık, ne oldu yoksa Finnie'nin bana aşık olmasına mı üzüldün? Yapmaa... O asla senin gibi bir kızı sevmez."

Arkamı döndüm ve hızlıca hiçbir şey demeden sınıftan çıktım. Buna inanamıyordum. Finn ne kadar ikiyüzlü bir insandı. Ona inanıp güvendiğim için kendime lanet ettim.

Öğle yemeği vaktiydi kendime kocaman bir tabak salata aldım ve Maddie'lerin yanına geçtim. Selamlaştık ve onlar kendi aralarında sohbet etmeye başladılar. Bense salatamla oynuyor ve bir yandan Finn'e bakıyordum. Erkek arkadaşlarıylaydı ve yanında sürtük Iris vardı. İnanamıyorum dün ben bugün Iris. Gözlerim dolmuştu çünkü sanırım ondan hoşlanıyordum... Hemen bizimkilerin yanından kalktım.

"Heyy Sadiee!"

"Sadie sorun ne hayatım?"

"Sorun yok sadece anksiyete."

Kaykayımla bahçede gezerken yorulduğumu hissetim ve biraz bankta oturdum. Aklıma Finn geldi ve bu sefer hıçkırarak ağlamaya başladım. Bahçede kimse yoktu bu yüzden çok rahattım.

"AMAN TANRIM SADIE İYİ MİSİN?"

"Bu seni ne ilgilendirir ha?"

"Sadie?"

"Ne?!"

"Tanrım sen gerçekten iyi değilsin!"

"SANA NE FINN! SANA NE! BİR DAHA BENİMLE KONUŞMA! BAK BANA ZARAR VERİYORSUN!" Elini kalbime götürdüm. Çok hızlı attığı için suçluluk duymasını istedim. Öyle de oldu. Finn'in gözleri doldu.

"Sadie b-ben neden böyle yaptığını anlamıyorum."

"Nasıl anlamazsın? Biliyorsun. Her şeyin ne olduğunu anlamak için dahi olmak gerekmiyor. Ama bir gün sonra başka bir kız mı?"

"Bak Sadie ben sana karşı bir şeyler his-"

"Biliyorum hissetmiyorsun.Ama üzülme. Çünkü bende bir şey hissetmiyorum artık."

Finn yüzünü acı çeker gibi buruşturdu ve ağzını bir şey söylemek için açtı.

"Açıklama yapacaksan yapma. Iris'e aşıksın. Biliyorum."

"Boş versene Sadie. Tam bir körsün. Beni gör artık."

"Ne? Ne demeye çalışıyorsun? Anlamıyor-"

"Yeter Sadie. Boş ver gitsin."

Arkasına bakmadan çekip gitti. O an hayatımda hiç ağlamadığım kadar ağladım. Ona yalan söylemiştim. Onu seviyordum...

Jealous girlfriend  | fadie ・...◦♡◦...・Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin