21♡

198 17 4
                                    

En sevdiğim insanlarla harika bir gün geçirmiştim. Havuzda eğlenmiş, güneşlenmiş, birilerini işletmiştik. Şimdiyse yemek yiyorduk. Pardon, tıkınıyorduk.
"Ah, cidden çok acıkmışım." dedi ve hamburgeri ağzına tıktı Maddie.
"Yavaş ol seni su aygırı." Maddie lokmasını yuttu ve Reggie'ye dil çıkardı.
"Tanrım cidden acıkmışım."
"Belli. En son Mackenzie'yi hamburgerle konuşurken gördüm."
"Ne! Sadie uyduruyorsun!"
"Yaptığın hakkında şüphem yok Mack."
"Kes sesini Reggie!" Elindeki hamburgeri bırakıp Reggie'nin üstüne atlayan Mack'e tuhafça baktık. Onlar boğuşmalarını bitirdiğinde telefonumu aldım ve mesajlarıma baktım. Finn'den mesaj vardı.
Finnie: Sadie sana ulaşamadım lütfen müsait olunca bana mesaj at. (14:07)
Sadie: Merhaba Finn sadece Maddie'lerle takılıyorduk. (16:21)
Finnie: Rahatsız ettiysem üzgünüm. (16:22)
Sadie: Hayır hiç önemli değil. (16:22)
Finnie: Tamam size iyi eğlenceler. seni seviyorum. (16:23)
Sadie: Ben daha çok.(16:23)
Finnie: <3 (16:24)
"Kafanı şu telefondan kaldırsan artık."
"Sevgilisiyle sexting yapıyordur bu salak."
"Reggie." Çok sakince söylediğim lafı aynı sakinlikle sürdürdüm.
"Seni öldüreceğim." Bir anda Reggie'nin evinde dekor olan, ucunda bir unicorn kafası olan sopa ile Reggie'yi kovalamaya başladım.
"HEY SAKİN OLUN!!"
"SADIE BIRAK ŞUNU KAFAMI KIRACAKSIN!"
"AMACIM DA O ZATEN SENİ BEYİNSİZ SIĞIR!"
"SAKİN OLU- HEYY!" Maddie güçlü bir çığlık atınca hepimiz durduk.
"ŞU LANET KAVGANIZI BİTİRİN. BEBEKLER GİBİ KOŞUŞTURMAYI BIRAKIP NORMAL İNSANLAR GİBİ KÜFÜR ETMEYİ BİLMİYOR MUSUNUZ SİZ? ONUDA BEN Mİ ÖĞRETECEĞİM SİZİ APTAL UCUBELER?"
Şaşkınlıkla onu dinlerken Madds bağırmayı sürdürüyordu.
"REGGIE SADIE'YE SEVGİLİSİ İLE SEXTİNG YAPTIĞINI SÖYLEDİ. BU SAÇMALIK! SEXTİNG YAPAN KALMIŞ MIDIR Kİ? VE SEN SADIE, ELİNDE BİR UNICORN VAR VE REGGIE'Yİ KOCALIYORSUN. B-BU HİÇ NORMAL DEĞİLL!" Maddie sakinleşince herkes telefonlarıyla uğraşmaya başladı.
Sadie: Heyy Finnie. Seni çok özledim. Bir yerlerde buluşsak sana uyar mı.
Finnie: Şu an Jack'lerdeyim, 15 dakikaya yanında olurum güzelim.
Sadie: Tamam sana konum atıyorum sevgilim.
📍Sadie konumunu paylaştı...
Finnie: On dakikaya ordayım güzelim.
(Görüldü.)
***
Finn evin önüne gelince bizimkilerle vedalaşıp arabaya bindim.
Tabii Finn Reggie'ler içeri girince dudaklarıma yapıştı. Sonuçta iki gündür görüşmüyorduk. Birbirimizi özlemiştik. Bir süre beni öptükten sonra ayrıldık.
"Sanırım birileri beni özlemiş." Güldü.
"Hem de çok."
"Ee nereye gidiyoruz."
"Nezih bir yerde yemek yedikten sonra kaykay yapıp elimi tutarak yürümeye ne dersin."
Eriyordum. Elini tutma fikri bile bana uyardı.
Bir şey demedim. Sadece uzanıp dudaklarını hafifçe iki, üç kere öptüm. Kocaman gülümsedi.
"Sanırım bu evet demek."
Gülümsemekle yetindim ve yola çıktık. Restorana vardığımızda Finn'in koluna girdim.
Sadie Boo

Sadie Boo

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Finnie

Beraber içeri girdiğimizde bir masaya oturup siparişleri verdik

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Beraber içeri girdiğimizde bir masaya oturup siparişleri verdik. Çok aç olmadığımızdan tatlı söylemekle yetindik. Kahveler ve tatlılar gelince sohbet eşliğiyle yemeye başladık. Zamanın nasıl geçtiğini bile anlamamıştım. Finn hesabı isteyince ödemek için ısrar ettim ama boşaydı.
Hesabı ödedik ve kalktık.
"Elimi tutacağını söylemiştin diye hatırlıyorum." Güldüm ve elini sıkıca kavradım. Kaykay pistine kadar el ele yürüdük. İkimizde sırıtıyorduk. Daha önce hiç elini tutarak yürümemiştim.
"İşte geldik. Ben iki kaykay alayım." Tamam anlamında kafamı salladım. Bir süre sonra elinde kaykaylarla gelince sırıttım. Kaykay sürmeyi severdim ve bu işte iyiydim. Hışımla kaykayı alıp sürmeye başladım. Finn'de arkamdan geliyordu. Rampalara doğru gidip hızlandım. Rampaya çıkıp bir o yana bir bu yana rampalarda dönerken Finn'e baktım. Orada öylece durmuş beni izliyordu. Yanına gidip durdum.
"Ne?" Omuz silkti.
"Sadece sana bakıyordum."
"Neden?"
"Bilmiyormuş gibi davranma."
"Neyi?"
"Ne demek 'neyi?"
"Nasıl yani?"
"Sana bakarken nefesimin kesildiğini biliyorsun." Tamam. Çok. Utanmış. Olabilirim.
"Sadiee. Yoksa utandın mı?"
"H-hayır."
"Yalancı. Kıpkırmızı oldun."
Finn'e doğru gidip kafamı göğüsüne koydum ve nefes alamıyordum. Bu salakça bir hareketti. Tam benlik.
"Sadie boğulacaksın."
Omuz silktim. Kollarımdan tuttu ve beni çekip sarıldı. Ne tatlı.
"Hadi kayalım."
"Son gelenin sandviçi yere düşsün."
Hızla kaymaya başladık ve tabii ki ben kazandım.
***
"Finn ben çok yoruldum eve gidelim."
"Olur." Kalktık ve eve doğru yürümeye başladık.
Tabi el ele.
"Biraz oturalım mı?"
"Olur." Oturduk ve Finn saçlarımla oynamaya başladı. Sonra saçıma bir şeyler yaptı ama anlamadım. Sessiz kalmakla yetindim. Zaten genelde de hep tercihim bu olurdu.
"Lastiğin var mı?"
Çantamdan çıkardım ve verdim. Finn saçımın uçlarını bağlayınca saçlarımı omzuma koydu. Şaşkınlıktan ağzım beş karış açıldı.
Finn.
Saçımı.
Örmüştü.
"Finn be-"
"Beğendin mi?"
"Beğendim."
Güldü.
"Beğendiğine sevindim." Sarıldım ve ona yaslandım. Oysa, saçlarımla oynuyor ve başımı öpüyordu. Ne huzurlu bir ortam, diye geçirdim içimden. Bir süre sonra iç sesim;
"Onu öpmelisin."
"Neden?"
"Öp işte."
Dediğinde itiraz etmedim. Dudaklarına uzandım ve öptüm. Finn şaşırınca dudaklarının üstünde gülümsedim. Kafasını kaldırdı ve bana baktı.
Bir şey diyecek gibi oldu ama demedi.
"Seni seviyorum Sadie."
"Bende."
Hava iyice karardığı için Finn beni eve bıraktı. Annemlerle selamlaştıktan sonra odama çıktım ve uykuya daldım...
Umarım beğenirsiniz yazar sizi seviyor. 🖤💫 Pırıltılı geceler bebeklerim.✨✨

Jealous girlfriend  | fadie ・...◦♡◦...・Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin