Bölümü yazıp atmayı unutmak(dünkü bölüm)
Çooook özür dilerim
İyi okumalar
🌌🌌🌌🌌🌌🌌🌌🌌🌌🌌🌌🌌🌌
Bulut'tan:
Kollarının üzerine yatmış Bahar'ım izliyordum. Her zaman ki gibi tatlı tatlı uyuyordu. Dayanamadım ve yanağını dudaklarımla buluşturdum. Az önce buz tutmuş vücudum şimdi alevler içinde yanıyordu. En sonunda dudaklarımı çektim. Kalbimin sahibi bu kadın daha hiç bişey yapmadan kalbim 1500 atarken bişey yapması halinde neler olacağını düşünemiyorum.
Tek bildiğim güneşin onsuz doğmayacağını.
Ben bunları düşünürken o, o tatlı tatlı bakan mavişlerini üzerime dikip "sen beni az önce öptün mü?" diye sordu "evet" dedim düşünmeden. Ah boş boğazlı ben. "pardon, neyim olarak beni öpüyorsun" mağdem ilk başta saçmalamıştım böyle devam edecektim. "Arkadaşın olarak" lsjdjdhd saçmalık "Arkadaşına her istediğini yapabildiğini bilmiyordum" "..." "Mağdem öyle bende seni istediğim zaman döverim" "NE?" "ee arkadaşız sonuçta" "sana bir teklifim var" dedim. "Neymiş?" "bir iddaa,eğer ben kazanırsam seni istediğim zamn öperim eğer sen kazanırsan beni istediğin zaman döversin" "ben bu fikri çok beğendim" dedi sinsice sandığı ama çok tatlı bir şekilde gülerek. "bende" dedim ve devam ettim "iddaanın ne olacağını sana bırakıyorum" "oleey" dedi.
Sonra aklına bişey gelmiş gibi sırıttı. "seçimi bana bıraktığına pişman olacaksın. Hafta sonu teyzem kuzenlerimi bana bırakacak, günün sonunda kim onlara daha iyi bakarsa o kazanır. Seçim tabi kii onlarda" Hadi Bulut bu işe sen girdin sen çık içinden. Sonuçta her halukarda ben kazanacağım. Sırıtıp " kim pişman olacakmış görelim" dedim.
Bahar'dan:
Pişkin pişkin gülen Bulut'un bu halleri beni sinir ediyordu. Çocuk özgü en patlaması falan yaşıyordu. Allah anasına babasına sabır versin. Dur ben bunu söyleyeyim "ya sen ne kadar özgüvenlisin yaa, Allah anana babana sabır versin nasıl çekiyorlar seni"
Az önce beni sinir eden o gülüş dolmuştu şimdi. Ne olmuştu ki? Ne demiştim ben? "Bulut ne oldu, seni üzecek bişey mi söyledim?" "yok, bişey olmadı" dedi sözlerinin tam aksine kırgın sesiyle. "Bulut ya söyle" "Bahar benim annem yok" dedi bu sefer kızınca. Aptal ben Bulut'un üvey annesi vardı. "Bulut ben çok özür dilerim. Çok, çok, çok afedersin" "Bahar bilemezdin üzme kendini affettim" dedi az önce kızgın ve kırgın adamı bir kenara fırlatıp. Emin olmak istedim. "valla mı?" "valla" dedi yanağımdan makas alarak. Yumuşaması hoşuma gitmişti. Telefonuna bir mesaj geldi. Çıkartıp baktı ve ağzı kulaklarına varana kadar güldü. Başımı telefonuna uzattım ve Ömer'den gelen mesajı görünce bende gülümsedim.
Ömer:Öykü beni çimdikleriyle öldürmeden kafeteryada gel ve beni kurtar AŞKİTOŞKİLİ (ne boksa)
Kafamı yukarı kaldırdığında Bulut'un vücuduna kafamı çarpma pek de şaşırtıcı değildi. Sonuçta dip dibeydik, ama canım biraz acımıştı. Sıcacıktı( zaten 50 derecede soğuk olması beklenemezdi) oyuncak ayısına sarılan küçük bir kız gibi ona sarılmak istedim. Ama biz sadece ARKADAŞIZ."Bahar" "hıı" "sana bu soruyu ikinci kez soracağım, oradan ne zaman çıkmayı düşünüyorsun" "hıı" diyip kafamı hemen çektim off ikidir Bulut'a rezil oluyorum yaa.
Bulutla birlikte kafeteryada indik ve bilin bakalım ne oldu. Ateşle Selin... Öpüşüyordu. Biliyordum iyi ki teklifini kabul etmedim. Ama sevilmekte insanın hoşuna gidiyor hani. Öykü yanıma gelip "Çok üzülmesin değil mi? Ama eğer üzüldüysen konuşuruz, hıı ne dersin?" " ya hayır üzülmedim, sadece iyi ki teklifini kabul etmemişim" Bulut atılıp "onun böyle yapacağı belliydi zaten" dedi daha bildiği birsürü şey varmış gibi "Bulut bişey bilipde bize söylemezsen bozuşuruz" dedim. Bulut "ya boşver canını s
Saha da sıkmaya gerek yok" "ben daha çok merak ettim şimdi" "olmaz Bahar çok istiyorsan git Ateş'e sor" Anlamadım hem meraklandırdı hem de bana kızıyor.
Bulut' un Range Rover'ına kurulurken Bulut'a her zamanki gibi Öykü ve Ömerle dalga geçiyordu. Bulut "hiç yakışmıyorsunuz tamamı?" bana dönüp devam etti "haksiz mıyım onu bana tercih ediyor ay saçmalık" " Bulut karı gibi davranmayı kes" dedi Ömer, Öykü "pardon sen burada kadınlara bişey mi demeye çalışıyorsun" Ömer yumuşacık bir sesle "Hayır bebeğim olur mu öyle şey" deyip tatlı tatlı Öykü'ye gülümsedi.
Bulutla Öykü ve Ömeri evlerine bırakmış şimdi de bizim eve gidiyorduk. Ama komşularımız beni endişelendiriyordu. Ayrıca Bulut deliyi. Ya bir anda beni öpersen. Sonra komşular bunun dedikodusunu taa o amaya duyurursa. Ağağa"Bulut ben burada ineyim"dedim evin bir mahalle aşağısındayken. Bulut "niye, korkma sapık gibi gece kapına gelmem" "ya hayır onun için değil" "ha kapına gelmemi istiyorsun yani" "ya Bulut niye lafı Bi yerlerinden anlıyorsun,komşular radar gibi dedikodu dedikodu diye bağırarak geziyorlar mahallede" Bu dediğime kahkahayla cevap verdi. "Merak etme sen" deyip arabayı sürmeye devam etti. Ben de tarif ettim. Evin önünde durdu ve "hadi beni ailenle tanıştır" dedi "Nee?!" "Aile..." lafını tamamlayamadan elimle ağzını kapattım. "anladım, ama hayatta tanıştırmam" "büyük konuşma" bu arada ne ara geldiğini anlayamadığım arabanın camına yapışmış bir Necla teyze gördüm. "aaa, ne işin var orda Necla teyze" "kız bu kim hiç anlatmıyonda" Bir Bulut'a bir Necla teyzeye baktım. Bulut piç piç sırıtırken Necla teyze kabusları olabilecek kadar hızlı çekirdek çitliyordu. Ve korktuğum başıma geldi. Annem pazardan dönüyor. Belmuda şeytan üçgeni tamamlandı.
🌌🌌🌌🌌🌌🌌🌌🌌🌌🌌🌌🌌🌌
Bu arada şuan zerre yazmak istemediğim biraz kitap okuyup yatmakstediğim için 10.bölümü yazamayacağım. Beni affedin yarın telafi olarak 2 bölüm gelecek.
Sizi seviyoruz. ❤️❤️❤️❤️❤️
Byby
