Wendy sömestr tatili için Hollanda'ya gitmeye karar verir ve yanında sevgilisi olan Joy, kankası Rose ve diğer birkaç arkadaşı da gelir. Bu arkadaş grubu birbirine çok bağlı ve samimidirler. Herkes halinden mutludur. Irene hariç. Irene, Wendy'nin sevgilisi olan Joy'a karşı derin duygular besliyordur ve bazen bunu saklayamıyordur. Grubun yarısından fazlası bu durumu farketse de dile getirmiyorlardır.
Rose kendi odasında yatağına otururken içeri Wendy girer. "Rose, sen de Hollanda'ya geliyorsun, değil mi?" Rose dudak büzdü. "Çok isterdim ama kendimi hiç iyi hissetmiyorum. O yüzden Jennie ve Seulgi de Hollanda'ya gitmeme kararı aldı-" Wendy, Rose'un dudaklarına parmağını koydu.
"Bahane istemiyorum. Bu birlikte geçirebileceğimiz son sömestr tatili."
Rose biraz kendini kötü hissetse de gerçekten birlikte geçirebilecekleri son sömestrdı. Seulgi ve Jennie'ye Hollanda'ya gideceğimi ve onları da orada istediğimi söylemeliyim. Bu düşünceleri uygulamak için yataktan kalkan Rose, Wendy'yi odada bırakır. Jennie karşıdaki odada olduğu için kapıyı açar ve içeri girer.
"Hey, Jennie düşündüm de bu sömestr birlikte geçirdiğimiz son sömestr. Biraz eğlence hepimize iyi gelir."
Jennie göz dağı verirken "Wendy mi seni ikna etti?" demesi bir oldu. Rose gülümsedi. "Evet. Yani bunun birlikte geçirdiğimiz son sömestr olduğunu hatırlamamı sağladı."
"Peki. Seulgi gelirse ben de geliyorum."
Rose, Seulgi'nin odasına doğru depar attı. Odaya bir anda girdi. Wendy ile/Seulgi birbirlerine çok yakınlardı ve gittikçe birbirlerine yaklaşırlarken içeri Rose'un girdiğini farkettiler. Wendy hemen oturduğu yataktan kalktı ve hızlı adımlarla başı hafif eğik bir şekilde odadan çıktı. Seulgi parmaklarıyla tırnaklarını koparmaya başladı. Ne çeviriyorsunuz? Bunu Jennie görseydi ikinizin de saçınızı yolardı aptallar. Bu düşünceler Rose'un olanları Jennie'ye söylemesi için dürtse de bunu en yakın arkadaşlarına yapamazdı. Seulgi gerildiğini belli etmemeye çalıştı.
"Üzgünüm Rose. Bunu görmemeliydiniz... Yani b-biz bunu yapmamalıydık."
Rose, Seulgi'nin yanına oturdu. Saçını okşayarak "Seulgi, yanlış kişiye özür diliyorsun. Wendy'den bunu beklerdim çünkü o daha önce birçok kez böyle şeyler yapmıştı. Ama sen... Senden bunu beklemezdim."
Seulgi kendini gittikçe daha kötü hissetmeye başlayınca Rose en sonunda saadete geldi.
"Ben ve Jennie de Hollanda'ya gideceğiz. Sen de gelmelisin."
Seulgi hafif üzgünce başı eğik duruyordu. "Peki ben de gelirim. Ama şu an beni yalnız bırak." Rose bu sözler üzerine odadan çıktı. Bir saat sonra yola çıkacakları için odasına geçip bavulunu hazırlamaya başladı.
×××
Arkadaş grubu Hollanda'ya gitmek için arabaya eşyaları yerleştirip bindiler.
Uzun süren bir yolculuktan sonra Hollanda'ya ulaştıklarında saat gece 04:26'dır ve herkes çok yorgun olduğu için otellerindeki odalara eşyalarını yerleştirip uyumaya karar verirler.
Arabayı süren Joy'un pestili çıkmıştır ve direkt kendini oteldeki herhangi bir koltuğa atar. "Wendy, benim eşyalarımı da sen yerleştirir misin?"
"Aşkım ya sen çok yorulduk. Git yatağa uyu sen. Ben hallederim."
"Teşekkürler aşkım."
Irene "aşkım" kelimesini duyduğu anda Joy'a bakar. Onu çok kıskanmıştır, hep kıskanıyordur. İçi içini yerken bir hamle yapmaya karar verir.
"Im...Joy, seni yatak odasına götürmemi ister misin?"
"Çok iyi olur Irene. Teşekkürler."
"Önemli değil." der ve Joy'un yanına gidip onu kaldırır. Joy'u taşımak çok zor olsa da bunu belli etmemeye çalışır. Joy'u yatağa götürür. Yatak iki kişiliktir ve Joy'un yanı Wendy'ye aittir. Hep böyle olmuştur ve hep böyle olacaktır. Keşke bir sabah yanında uyanabilsem Joy... Bunları düşünmeden yapamıyordur. Joy sessizce "Wendy'nin eşyaları yerleştirmesi uzun sürecek de... Bugünlük sen yanımda yatsan. Yalnız kalmak istemiyorum." Irene sakinliğini korumaya çalışsa da aklından geçen o düşünce birden Joy'un teklifine dönüşmüştü. Nasıl sakin kalabilirdi ki?
"Beni mi istiyorsun?"
"Tabii ki Irene."
"Peki." dedi Irene çekingence. Yatağa yavaşça girdi. Örtüyü boynuna kadar çekip Joy'a bakmak için döndü. Joy zaten Irene'e hayran hayran bakıyordur.
Joy fısıldayarak "Biraz eğlenceye ne dersin, Irene?"
______________________________________
Yeni kitabıma hoşgeldiniz. Çok güzel bir kurgu ile karşınızdayım. BLACKVELVET severleri buraya davet edebilirsiniz çünkü aşk, nefret ve ölüm üçlüsünün bulunduğu bu hikaye çok heyecanlı.
Umarım shipleri de beğenmişsinizdir. Kendinize çok iyi bakın~°✨
ŞİMDİ OKUDUĞUN
❝Truth Or Dare❞ OR DEATH | ☾ BlackVelvet ☽
Action[TAMAMLANDI] Tamamen doğruyu söylemezsen, cesaret göstermezsen ya da cevap vermezsen ölürsün. 2 kişi üst üste "Doğruluk" derse diğer kişi "Cesaret" demek zorunda ya da ölmek! Oyun başlasın! ❝Doğruluk mu? Cesaret mi?❞ Yazar: Ilgın Ayçiçek • İlk Blac...