Irene merakla "Nasıl eğleneceğiz?" diye sorduğunda kalbi hızla atmaya başlamıştı. Joy yavaşça Irene'e yaklaşırken reddedilme korkusu yüzünden biraz bekledi. Ama Irene onu reddetmeyince hızla dudaklarını öpmeye başladı. Irene, Joy'u ittirdi.
"Ben senden hoşlanıyorum hem de deli gibi ama Wendy... Ayrıca Wendy odaya her an girebilir."
"Wendy'yi si- boşver. Giremez çünkü kapıyı kilitledim." der ve Irene'yi öpmeye devam eder. Irene de onu öper, öper ve öper...
×××
Sabah olduğunda Wendy çok sinirli bir şekilde Joy ve Irene'nin uyuduğu odanın kapısın çalar.
"Açın kapıyı! Açın kapıyı dedim! Açın şunu!"
Bu seslerle birlikte Irene uyanır ve Wendy'nin sinirinin neden olduğunu hemen anlar. Kapıyı açmak için ayağa kalkar fakat çok korkuyordur.
Irene kapıya yaklaşır ve kilidi açar. Wendy içeri yarış atı gibi dalar ve "Joy öküzü hala uyuyor mu?! İnanamıyorum."
Irene utangaç bir şekilde "Şey Joy benimle uyumak istediğini söyledi çünkü gece senin işinin bitmesi uzun zaman alırmış ve yalnız uyumak istemiyormuş."
Wendy sinirle "Biliyorum! Fazla konuşma! Jisoo beni aradı. Bir iyi, bir de kötü haberim var. Jisoo ve Lisa bizden önce Hollanda'ya geldikleri için buranın havasına baya alışmışlar ve bu akşam buluşmak istiyorlar. Bu iyiydi. Kötü olan ise, Lisa'nın söylediğine göre Joy beni aldatıyormuş! Kim olduğunu sormama rağmen ağzını bıçak açmadı! Şimdi Joy'u uyandırıp kendisine soracağım."
Joy, Lisa'ya bana olan hislerini açmış olabilir. Wendy için üzgünüm ama hayatımın aşkını bulmuşken bırakamam! Irene içinden bu iki cümleyi geçirirken Joy uyandı.
Joy uyandığı anda Wendy atmaca gibi Joy'un üzerine atladı ve "Nasıl yaparsın?! Bunu bana nasıl yaparsın?!" diye bağırmaya başladığında Irene çaktırmadan, sessizce odadan çıktı.
Joy şaşırmıştı ve "Ne yapıyorsun Wendy? Kalk üstümden!" dedi. Wendy, "Beni aldatmadan önce düşünecektin." dediğinde Joy şaşkın bir yüz ifadesi takınarak "Bir dakika , bir dakika. Bunu kim uydurdu?" dedi.
"Lisa."
"Lisa mı? Ben seni aldatsam bile ki aldatmam, Lisa'ya söylemezdim."
"Lisa neden böyle bir şey uydursun ki?"
"Onu, bunu bilmem ama bana hiçbir zaman güvenmediğin için senden ayrılmak istiyorum."
"Hayır, hayır, Joy. Beni bırakma."
"Wendy... Üzgünüm. Artık sana karşı bir şeyler hissetmiyorum."
Joy bunu demesiyle beraber yıkılmış Wendy'yi üstünden itti ve yataktan kalktı.
Wendy hıçkırarak ağlarken Joy odadan çıkıp kapıyı kapattı.
Wendy, "Ben ne yaptım! Joy geri dön! Lütfen!" diye kendi kendine haykırırken Joy'un seni bırakmasının nedeni Irene olabilir mi? dedi iç sesi. İç sesine kalpten inanan biri olarak kendi kendine "Hayır, hayır. Joy bana böyle bir şey yapmaz. Ben yapmış olabilirim ama Joy yapmaz. Yapamaz!" dedi.
Yataktan hızlıca kalkıp pijamalarını değiştirdi. Üstüne şık bir elbise geçirirken iç sesi Joy ne kaybettiğini görecek dediğinde Wendy derin bir iç çekerek "Umarım..." dedi.
Aynaya son bir kez baktıktan sonra odadan çıktı ve neredeyse tüm arkadaş grubunun en geniş odada Hollanda'yı gezmek için yoğun bir hazırlıkta olduğunu gördü.
Seulgi kahkülünü tarıyor, Jennie rujunu sürüyor, Rose- Rose bağıra bağıra şarkı söylüyordu. Wendy, Rose'un sahnedeymişçesine kendini kaptırmasından dolayı kıkırdadı. Wendy'nin kıkırdamasıyla Rose hayallerinden çekilip çıkarıldığında "Ooo, Wendy çok güzel görünüyorsun." dedi. Wendy utancından hafifçe başını eğdi ve sessizce "Teşekkürler." dedikten hemen sonra ekledi:
"Ben de senin saçlarına bayıldım."
"A, evet. Ben de bayılıyorum."
"Şey kızlar, Joy benden ayrıldı ve- onsuz olmaya dayanamıyorum."
Wendy'nin böyle demesiyle bütün gözler Wendy'ye çevrildi. Seulgi, Wendy'nin yanına gitti ve kulağına "Benimle olduğun yani Joy'u aldattığın için evrenin verdiği ceza bu. Sakin ol, her şey geçecek." dedi. Wendy, Seulgi'ye sarıldı ve gözünden bir damla yaş akarken Seulgi'yi ürperten o birkaç kelimeyi fısıldadı;
"Teşekkürler ama... Evrenin sana vereceği ceza ne olacak?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
❝Truth Or Dare❞ OR DEATH | ☾ BlackVelvet ☽
Ação[TAMAMLANDI] Tamamen doğruyu söylemezsen, cesaret göstermezsen ya da cevap vermezsen ölürsün. 2 kişi üst üste "Doğruluk" derse diğer kişi "Cesaret" demek zorunda ya da ölmek! Oyun başlasın! ❝Doğruluk mu? Cesaret mi?❞ Yazar: Ilgın Ayçiçek • İlk Blac...