Sınır: 30 vote 40 yorum♡
Dudaklarıma mat kahverengi rujumu da sürdükten sonra karşımdaki aynadan kendimi süzdüm.
Altımda siyah kot şort üstümde kırmızı tişörtle uyumlu duruyordum. Hemen sırt çantamı aldım ve siyah sporlarımı ayağıma geçirdim.
Merdivenlerden aşağıya indiğimde sadece altındaki eşofmanla televizyonun karşısına uzanmış haberlere bakan Ateşle karşılaşmayı beklemiyordum.
"Sen işe gitmeyecek miydin?"
Sorduğum soruya bana bakmadan yanıt verdi uyusuk bir şekilde.
"Bugün pazar."
"Ha!" Diye kabaca bir ses kaçtı ağzımdan.
"Kahvaltı hazırlamadım. Ben dışarıda yiyeceğim. Istersen hemen bir şeyler hazırlayayım." Dedim.
Önce televizyona bakan baygın gözleri kısıldı. Sonra kaşları çatıldı. Kafası yavaşça bana döndü. Bastan aşağı üzerimi sözdüğünde gözleri dudaklarımda ve bacaklarımda oyalandı. Ve konuşmaya başladı.
"Nereye? Ve neden genç kız gibi giyindin?"
"Gençim çünkü?" Dedim kaşlarımı çatarak.
"Evlisin de?"
Kalbim hızlanmaya başlarken gözlerimi kaçırmamaya çalışıyordum.
"Nolmuş? Bizim evliliğimiz normal bir evlilik değil."
"Nasıl bir evlilikmiş?" Dedi kaşlarını yukarı kaldırırken.
"Bir nevi anlaşmalı?" Dedim dudaklarımı büzmüş gözlerim düşünüyormuş gibi yukarılarda dolaşırken.
"Nereye?" Diye yine baştaki soruyu sordu. Ama daha mesafeli bir sesle.
"Arkadaşımla kahvaltı yapacağım izniniz olursa Ateş Bey?" Diye dalga geçtim.
"Hayır." Dedi normal bir şey diyormuş gibi ve televizyona döndü.
Alayla güldüm ve dış kapıya doğru yürümeye başladım.
Çıktım. Taksi çağırdım. Gelmesini bekledim. Gelince bindim. Halil ile buluşacağımız restorana geldim.
Ama ortada hala bir Ateş Bey yok!
Ne alaka canım?
Anlatımından bile belli Ateşi beklediğin. Ki ben senin içini biliyorum. Canım.
Ben de ne bekliyorsam?! Adamın pesimden geleceğini falan bekleyecek halim yok ya?! Öylesine şaaptım işte.
Aynen ondan. Adamın peşinden geleceğini düşündün! Ben buna bir tarafımla gülmeye gidiyorum.
Masamın başında bir gölge hissedince heyecanla kafamı kaldırdım. Başındaki yakışıklı bir yerden tanıdık gelen adamı görünce ne kadar hayal kırıklığına uğrasam da tebessüm ederek konuştum.
"Buyrun?"
"Su?"
"Tanışıyor muyuz?"
"Halil desem?"
Gözlerim kocaman açıldı ve hızla ayağa kalktım. Tekrar Halili bastan aşağıya süzdüm ve konuşmaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zorla Güzellik
HumorBen gerçekten uğursuzdum. Istediğim şeyler hiç olmaz ve bütün şanssızlıklar beni bulurdu. Alışmıştım. Ciddi anlamda alışmıştım. Mesela şuan zorla bulduğum işlere giderken daha ilk günden başıma en az on tane talihsiz olay gelmezse ve ben o işe dah...