~B E Ş~

13K 420 79
                                    

Ben şaşkınlıkla durmuş ne yapacağımı düşünürken Ateş yanımdan geçti.

Geçerken söylediği cümle her ne kadar içimi rahatlatsa da utanmamı sağlamıştı.

"Merak etme, istemediğin sürece sana dokunmayacağım."

'Istemediğin sürece' derken ne demek istedi?

Benim isteyeceğimi düşünmüyor herhalde.

Valla ben bilmem! Sanki o kelimeye bastırmış gibi geldi bana!

Yok canım! Daha neler! Hem ne ortalığı karıştırıyorsun sen!

"Artık orada dikilmeyi bırakıp temizlenecek misin?"

Ateşin sesiyle kendime geldim. Ne kadardır bekledim ki burada?

Ateşe bakarsak onun banyo yapacağı kadar beklemiştim.

Kafamı sallayıp ilerliyordum ki tekrar konuştu.

"Sen misafir odasında kalırsın. Zaten yatak da banyo da var." Diyip beklediği odanın kapısını kapattı.

Emredersiniz paşam(!)

Söylediği odaya ilerlemeye başladım. Hemen üzerimdeki gelinlikten kurtuldum. Saçlarımı binbir zorlukla tokalardan sıyırıp kendimi banyoya attım.

Ilık suyun içinde ne kadar durduğumu bilmiyorum ama bir süre sonra çıktım. Kurulanmak için bornoz aradım. Ama bulamadım.

Evet eğer o çamaşırı mağazasına girmemek için Ateşe  'Bornoza ne gerek var ehehe?' Demeseydin belki bulurdun! Hani bil diye söyledim!!

Ah! Doğru ya!!

Saçımızı kurutmak için kullandığımız havlulardan alıp vücudumu kapatması amacıyla göğsümden sardım. Tam kalçamın bittiği yerde havlu da bitiyordu.

Zaten hemen giyinecektim. Sıkıntı olmazdı.

Odaya geçtim ve çekmeceden siyah iç çamaşırlarını alıp yatağa koydum. Penye kumaşı sarı şortumla onun takımı atleti de alıp koydum.

Elimi havluya atmıştım ki kapı açıldı. Gözlerimi kocaman açıp karşımdaki kaşlarını havaya kaldırmış beni süzen Ateşe baktım.

Evet şuan üzerimde kısacık havluyla duruyordum. Ve yatağın üzerinde sere serpe duran siyah iç çamaşırlarımı da unutmamak lazımdı.

Sıçış.

Ateşin gözlerini benden ayırmaması yatakta iç çamaşırlarını görmemesi için iyi bir şeydi tabi ama...

Keşke beni böyle aç gözlerle süzmesi yerine yataktaki iç çamaşırlarını görseydi dah iyi olurdu.

Değil mi?

"Kapı çalma huyun yok mu senin?!"

Beni tınlamayıp çıplak bacaklarıma bakmaya devam ederken dayanamayıp konuştum.

"Hey! Gözlerim yukarıda! Burdayım!" Derken elimi sallıyordum dikkatini çekmek için.

"Her neyse. Sabah mutlaka kahvaltı hazırla diyecektim. Kahvaltı yapmadan işe gitmem."

Hay senin kahvaltına da san da...

Nimet o nimet! Tövbe de!

Hangisi?

Kahvaltı gerizekalı!

Ah! Tamam!

"Ha bu arada...Güzelmiş!" Derken gözleriyle işaret ettiği yere baktım.

Anladığımda gözlerimi büyüttüm. Kızardığıma emindim. Hatta şuan morarıyordum.

"Çık artık Allah'ın cezası!" Diye utanç ve kızgınlıkla bağırdım.

Yandan bir gülüş attı ve omzunu silkti. Sonra göz kırpıp sonunda odayı terketti!

Hemen üzerimi giyip yatağa yattım. Aklıma göğüslerimin çatalına 'Güzelmiş' dediği gelince yine kızardım. Daha fazla düşünmemek için uyumayı denedim.

~~~

Sabah kalktığımda saat 10.05di.

Ne 10.05 mi??

Yataktan fırladım ve hemen kapıyı açtım. Eş zamanlı olarak karşı odanın da kapısı açıldı. Içeriden gözlerini ovalayarak çıkan Ateşi görünce derin bir nefes verdim.

Çok şükür yemek hazırlamak için geç kalmamıştım. O beni görmezken ben hemen elimi yüzümü yıkadım ve işe koyuldum.

Üstümü değiştirme fırsatım olmamıştı. Çünkü birazdan Ateş hazır olmuş olurdu.

Hemen bir çay suyu koydum.

Sonunda kahvaltı hazır olduğunda masada patates kızartmasından menemene kadar her şey vardı.

Ateş sadece altında bir eşofmanla mutfağa girince şaşkınca ona baktım.

Neye şaşırdın? Adonislerini bile zor kapatan eşofmanla gelmesine mi yoksa bu kadar düzgün baklavaları olmasına mı?

Hayır tabiki! Işe gitmek için hazırlanmış olmamasına şaşırdım.

"Sen işe gitmeyecek miydin?"

Kafasını kaldırıp bana baktı. Gözleri yine (!) bacaklarıma kaydı ama sonra gözlerime bakıp konuştu.

"Gidecektim ama dün çok yorulmuşum. Dinleneceğim."

Kafamı salladım. O masaya geçerken ben çayları koymaya başladım.

Ateşin telefonu çaldı. Ekrana bakıp telefonu kulağına götürdü.

"Ne var baba?"

'....'

"Altınları ne yapacaksın?"

'....'

"Su'yun annesinde baba!"

'....'

"Çalmış mı?"

Ne?

Selam! Size şey dicem. Okumalardan çok memnunum! Çok teşekkür ederim!

Ama bu kadar okunmaya bu kadar oy gerçekten az!!
Okunma neredeyse 500 ama oy 50 bile değil! Yorum zaten 5 bile değil!!

Senden tek isteğim oylamadığın bölümleri yukarıya çıkıp oylaman ve birkaç yorum yapman!

Şimdiden teşekkür ederim. 💦

🔥

Zorla Güzellik Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin