7. BÖLÜM: Film

26 7 0
                                    

Lee sonunda kahvesine kavuştu. Bir yudum aldı ki...

Lee: Bu muhteşeeeeeeem, tam bir şaheser... Kızlar bizi bu güzel arkadaşınızla tanıştırmayacak mısınız?

Ben: Hemen tanıştırıyorum. Adı NaNa. Az önce senin dediğin gibi kahveleri birer şaheserdir. NaNa bunlarda okuldan arkadaşlarımız DoHwan ve ChangSub ama sen Lee diyebilirsin.

NaNa: Tanıştığıma memnun oldum.

2ay sonra...

Okul çıkışı Lee MiYang'ın kolundan tuttu ve koşarak uzaklaştılar. Ne oluyor bunlara ya? Ne bu şimdi?

Onlar gittiklerine göre... Oooooooooo... Ben DoHwan ile birlikte gideceğim. İkimiz. Birlikte....

Birden ona baktığımda onunda bana şaşkın bir şekilde baktığını görünce ikimizinde aynı şeyleri düşündüğünü anladım.

Hızlı davranıp onun yanına gittim. Cidden bunu ben mi yaptım?

Ben: DoHwan otobüs kaçmadan gitsek iyi olacak.

DoHwan sadece kafasını salladı. Bu çocuk beni delirtiyor en azından insan tamam falan der. Böyle olunca ben de utanıyorum.

Neyse otobüs durağına kadar çıtımız çıkmadı. Sadece ayak seslerimiz ve biz vardık. İnsan sesleri de vardı tabi ama ben sadece bizim sesimize odaklandım.

DH: Sence nereye gitmiş olabilirler?

Bu ani soru karşısında afallasamda cevap verdim.

Ben: Hiç bir bilgim yok. Ama ben Lee'nin sana anlatmış olacağını düşünmüştüm.

DH: Hayır anlatmadı. Anlatsaydı sana sormazdım herhalde. Haa bu arada sana bir şey söylemeliyim. Yani hazır yalnız kalmışken. Bizim eve gelir misin?

Ben: Iıııı, şey aslında eve gitmem gerek. Şeeey ama gelebilirim sanırım.

Sadece kafasını salladı. Valla bu çocuk beni delirtecek. Tamam demek varken neden başını sallıyor. O güzel sesini benden esirgiyor. Duuuur. Az önce ne düşündüm ben öyle. HaRi aklını başına al.

Binanın önüne kadar hiç konuşmadı. İnsan en azından ne hakkında konuşacağını söyler. Soramıyorumda.

Neyse onların evine girdik. Koltuklardan birine oturdum. O mutfağa gitti ve elinde iki bardakla geri döndü.

DH: Şimdi beni kesmeden dinler misin?

Gıcıklık değilmi ben de kafamı salladım.

DH: Ben sana saldıranın kim olduğunu biliyorum. Sana saldıran kişi JunHae. O benim arkadaşımdı. Şöyle söyleyeyim. Onlar bir çeteler. Bende bu çetenin bir üyesiydim. O seni seviyordu. Sanırım anaokulunda aynı sıftaymışsınız ve anneleriniz arkadaşmış. Her neyse. Şimdi söyleyeceğim şeyi sana daha önce ambulantayken söylemiştim. Seni seviyorum. Yani o zaman bilincim hala yerindeydi ve sana ne dediğimi hatırlıyorum. Bunca zamandır bu yüzden sana mesafeli davrandım senin benden hoşlanmayacağını düşündüm. Neyse senin yüzünden Junla kavga ettik ve ben çeteden ayrıldım. İyiki ayrılmışım. Senden vazgeçirmedim. Siz eskiden arkadaş olduğunuz için sana zarar vereceğini düşünmedim ama tedbir almak istedim. Bu yüzden senin olduğunu binaya taşındım. Sanırım o gün benim yüzümden sana saldırdı benden intikam almak için ama hangi insan sevdiği birini intikam için. Neyse ki o gün sende benim gittiğim yoldan gittin ki sana bir şey yapamadılar.

Tamamamen dona kalmıştım. Ne diyeceğimi yada ne düşüneceğimi bilmiyorum. O da anlamış olacak ki konuşmadına devam etti.

DH: Bunları söylemem ne kadar doğru bilmiyorum ama şimdiye kadar sana söylemediğim için üzerimde büyük bir yük vardı. Sakin kalmana sevindim. Umarım hislerimiz karşılıklıdır. Eğer değilse bile sorun değil anlarım.

One NightHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin