do not touch // texting

0.5

                              öncesi  

"Şşş... tamam, bitti."

Genç erkeğin olağanüstü bir hızla atan kalbi eskimiş tişörtünün üzerinden belli oluyordu... ve bir de morlaşan boyun damarlarından. 

"İyiyim Lyn."

"Biliyorum,"

Kız ona doğru hareketlendiğinde kaşlarını çatarak geri çekildi. "İyiyim dedim."

"Sadece sarılacaktım,"

Ayakta duramayacak, hatta nefes alamayacak halde olsa bile inatçılığından kabul etmeyeceğini öğrenmişti artık kız; çare olarak da böyle bir yöntem bulmuştu.

Yorgun beden yelkenlerini suya indirirken, gücünün son kırıntılarını kullanıyormuşçasına kızı kendisine çekti ve şakağına yasladığı alnıyla gözlerini kapattı.

Bir anlığına da olsa her şey silinivermişti işte.

Zamanlarının üçte birini böyle kullandılar.

"Yarın perşembe," diye mırıldandı kız bir süre sonra.

Perşembe onlara ait tek gündü. Hiçbir yasağın... veya duvarın olmadığı tek gün.

"Yarın perşembe," diye tekrarladı onu genç adam da. Vücutları ayrılırken sendelediğini gizlemeye çalışmıştı. Kırmızının her tonuyla içli dışlı olmuş gözleri daha da kısılırken sözcükleri ondan habersiz dudaklarından sıyrılıverdi, "Daha ne kadar dayanabilirim bilmiyorum,"

Genç kız halini umursamadan sinirle göğsüne vurduğundaysa düşecek gibi olmuştu. "Dayanacaksın! Böyle konuşma!"

Onu umursamadan fısıldadı, "Bana bir şarkı söyle Lyn..."

Kızın siniri birden yatışırken onunkinin yansıması bir tonla cevap verdi, "Gitmem gerekiyor."

"Bana bir şarkı söyle."

Kararsızca şıngırdayan anahtarlık zamanın dolduğunu söylüyordu.

Tereddüt içinde parmak uçlarında yükselen kız, kendini zor taşıyan bedenin omuzlarına tutundu ve ıslattığı dudaklarını onun kulağına yaklaştırarak artık ikisinin de ezberlediği melodiyi mırıldandı.

"Gözlerini kapat ve çağır,

Son kez iste gitmeyi

Bugün seni terk edecek...

Rüzgâr alıp götürecek,

Gün huzurlu sönecek

Gözlerini kapat ve çağır,

Son kez iste gitmeyi,

Gözlerini aç ve kucakla

Ciğerlerine dolan son nefesi."  

İkisi de aynı anda yutkunurken şıngırtı arttı.

Koşmadan bir saniye önce fısıldayabilmişti.

"Seni seviyorum Al."

Üç dakika doldu.