İMZA

HER ŞEY HIZLI GELİŞİYOR

Güzel bir kahvaltı hazırlamak için kalktım ama dolabı açtığımda sonuç hüsrandı.Biraz zeytin,biber,3 yumurta ve peynir vardı.Ne yapabileceğimi düşündüm.Hazırlamak istediğim kahvaltı bu değildi ama yine de güzel şeyler ortaya çıkabilirdi! Yumurtaları kırdım,biberleri ince ince kestim ve birazcık peynirle beraber üstüne serptim.Kavanozdan bulduğum baharatları da dökerek lezzetli bir omlet yapmıştım.

Babam öyle bir iştahla yedi ki bir ara ben mutlu olayım diye yediğini sanmıştım.Ama gerçekten beğenmişti.

"Böyle güzel şeyler yemeyeli uzun zaman olmuştu teşekkürler küçük maymun"

8 yaşındayken babamla beraber sirke gitmiştik.Aralardan kaçıp sirke atlamıştım.Maymunlar beni tutup fırlatmıştı ve biz gösteri yapmaya başlamıştık.İplerden sallanıyor topların üstünde zıplıyorduk.Sirkten çıktığımızda babam çok kızmıştı.O günden sonra da bana küçük maymun diye seslenirdi.

Okula gitmek icin hazırlandım.O kafamdaki koca şeyleri açtım.Bukleler ne kadar güzel görünüyordu öyle.Hafif bir makyaj yaptım.Hava biraz soğuktu.Kot ceketimi giydim ve evden çıktım.

Okula geldim koşa koşa sınıfı arıyordum.Elimdeki programa baktım ve H12 yazan sınıfa girdim.19 kişiydik.Sınıfın girişinde hemen bir piyano bulunuyordu.İki tane de mikrofon vardı.Geçip bir sıraya oturdum.Hocanın gelmesini bekledim.Kapıdan bir çocuk girdi.Siyah bir bluz,siyah bir pantolon giymişti.Başımı birazcık daha kaldırdığımda kasabaya girer girmez ilk gördüğüm o salak motorcu olduğunu anladım! Sen müzikten ne anlardın ki ? En azından hiç öyle bir tipi yoktu. Yanına bir tane sarışın geldi.Bildiğimiz klasik sıfır beden,yüzünde benim çatı katının tamamını boyayabilecek kadar bir makyaj,kısacık bir şort ve üstünde yeşil omzu düşük bir bluz vardı.Ve ben adım kadar eminim bu kızın deyim yerindeyse KIÇI DONUYORDU! Bu esen havada nasıl böyle giyiniyorlar ? Çocuğa bir şeyler anlatıyordu ama çocuk onu pek dinlemiyordu. Hocanın geldiğini görünce kız sınıftan çıktı.Ders başlamıştı.Hoca;

"Aramıza yeni katılanlar var,kendinizi tanıtır mısınız?"

"Ben Angela.California'nın merkezinden geldim.Babamla yaşıyorum."

"Hoşgeldin Angela.Müzikle aran nasıl?"

"Müziğin huzur verdiğini düşünüyorum.Şarkı yazıp söylemeyi çok severim."

"Bunu duyduğuma sevindim.Sesin güzel demek.Bir parça söylemek ister misin ? Eminim Eric sana piyanoyla eşlik etmekten çok memnun olacaktır."

Eric kıvırcık saçlı gözlüklü bir çocuktu.

Şarkı söylemeye başladım ve her şey çok güzel gidiyordu.Eric inanılmaz bir piyanistti! Şarkı bittikten sonra;

"Angela bayıldım!Sesinin tonu değişik ve hoş! Eğer kabul edersen 2 gün sonra bir müzik dinletisi olacak şarkı söylemek ister misin ?"

"Ben..."

"Biliyorum çok hızlı oldu ama lütfen Angela.Okula çabuk alışmış olursun."

Aslında güzel bir fikirdi ve güzel olabilirdi!

"Peki o zaman"dedim

Sınıftan çıkarken arkamdan biri "Fena değildi"dedi.

Döndüğümde o siyah çocuk olduğunu gördüm.

"Seni iki gün önce görmedim mi ben şu öküz gibi motorsikleti üstüme süren çocuk değil misin?"

"Ta kendisi" deyip sırıttı.

Salak.Tam bir beyinsiz.Bu olayı bu kadar büyütmem saçmaydı belki ama bu çocukta itici bir şeyler vardı.

"Ben Matt."

Gözlerine baktığımda içim karardı.Siyahtı.Simsiyah.Siyah motor,siyah bluz,siyah pantolon.Bu çocuk siyahtan başka renklerin olduğunu da bilmiyor muydu?

Scott "Angela" diye seslendi.

Kapının önünde duruyordu.

" Görüşürüz Matt"

Sınıftan çıktım.Scott ile yemek yemeye gittik.Çok acıkmıştım.Okulun bahçesinin içinde büyük şöminesi olan ahşap ve biraz salaş bir kafeye oturduk.

"Okulun kafeteryası yok mu?"dedim.

"Güzel bir şeyler yiyelim istedim"dedi.

Hoşuma gitmişti.

Koca bir tabak sıcacık soslu makarnayı ve salatayı mideme indirdikten sonra müzik odasına geri döndüm.

Akşama kadar Eric ile prova yaptık.Hep söylediğim bir şarkı vardı ama Eric "Uncover" şarkısında ısrar ettiği için onu çalışmak zorunda kaldık.Neden bu kadar ısrar ettiğini anlamadım.Uykum gelmişti.Yorulmuştum.Prova biter bitmez saate baktım.Yine geç kalmıştım! Güya bugün akşam yemeğini ben yapacaktım.En azından alışverişi halledeyim deyip markete gittim.Eve geldiğimde çok güzel bir koku vardı.Babam yemek yapmıştı.

"Bir şeyler denedim işte"dedi.Benim için böyle bir çabaya girmesine çok mutlu olmuştum.Okuldaki günümden ve müzik dinletisinden bahsettim.Gözleri parladı.

"Seni dinlemek isterim"dedi.

Babam da dinletiye gelecekti.

Bulaşıkları beraber yıkadık ve odama çıktım.

Telefonuma baktım.Ne cevapsız çağrı ne de mesaj vardı.Müzik dinletisinin hayalini kurarak uyuyakalmışım.