Her zamanki gibi aç olmamdan da kaynaklı, keyifli geçen bir kahvaltıdan sonra kafeden çıktık. Güne BTS grubuyla tanışarak başlamak ve devamında da şirketin yöneticisiyle tanışacak olmak hayatımda kaç kez yaşayacağım bir olaydı bilmiyorum. Tüm stresime rağmen, her yerden çıkma potansiyeli olan magazincileri de düşünerek yüzüme hoş bir gülümseme taktım. Jungkook'un açtığı kapıdan geçerek arabaya doğru ilerledim.
Bir sokak geride bıraktığımız şirketin otoparkına girdiğimizde işin doğrusu biraz kıskanmıştım. BLACKPINK üyeleri olarak ehliyetimiz ve araba kullanma iznimiz yoktu. O yüzden spor araba hayallerim tamamiyle suya düşmüştü.
"Lisa?"
"Efendim?"
"Sana seslendim, duymadın."
"Ha, dalmışım. Hadi inelim." dedim ve emniyet kemerimi çıkartıp arabadan indim. Jungkook'un yönlendirmeleriyle ilk defa geldiğim şirkette yolumu bulabiliyordum. Önce otoparkın içinden ilerleyip asansöre bindik. Asansör cam olduğu için geçtiğimiz katları rahatça görebilmiştim. YG'den daha küçük olduğu kesindi ama içerisi ferahtı.
Asansör yedinci katta durdu, kapı açıldı ve ben yine Jungkook'un peşinde yürümeye başladım. Yönetim katında olmamıza rağmen bana bakan gözleri hissediyordum. Kapılardan birinin ardında, üst üste sıralanmış birkaç çocuğu gördüm. Jungkook'a bakan gülümseyen yüzlerini, renkli saçlarını ve içlerinden birinin tam Koreli olmadığını fark ettiğimde şirketin yeni grubu olduklarını anlamıştım. Başımı eğerek meraklı bakışlarına güldüm ve koridorun sonundaki büyük kapıya ilerlemeye devam ettim.
"PD-nim mesaj attı." dedi Jungkook bana dönerek. "Beş dakikalık yolu kalmış. İstersen içeride bekleyelim."
"Olur." dedim ve büyük kapıdan içeri girdik.
Girer girmez bizi karşılayan uzun masanın en başına ilerledik ve yan yana oturduk. Gülerek telefona bakan Jungkook telefonunu bana uzattı.
"Bak, (G) I-DLE grubundan birisi BT21 çıkartmamı telefonunun arkasına yapıştırmış. Sen de yapsana."
Yüzümü buruşturup ona baktım. "Öncelikle yüzündeki o aptal gülümsemeyi sil, böyle bir şey yapmayacağım. Ayrıca o Miyeonie. PinkPunk'da birlikte çıkış yapacaktık ama bir yıl önce şirketten ayrılmak zorunda kaldı."
"Ama sen de böyle yapsan çok tatlı olmaz mıydı? Yılın çifti seçilirdik."
"Hey, dünyadan JK'e, zaten seçildik."
"Aa, ben onu unutmuşum."
Ona gülüp önüme döndüm. Jungkook telefonuyla oynarken ben de telefonumu çıkartıp kızlarla olan konuşma grubumuza baktım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
