kca

11

Soğuk zeminde dakikalarca oturduktan hatta bir gönderi bile paylaştıktan sonra ayağa kalktım, şifreyi girip içeri adımımı attığımda beni tavşanlı terlikleriyle koridorda yürüyen Chaeyoung ve bacaklarına dolanan Dalgom karşıladı.

"Ya, Lalisa. Erken gelmişsin."

"Evet." dedim ayakkabılarımı çıkartırken. Girişteki yoğun ayakkabı karışıklığına yenisini ekleyip odama yürüdüm.

"İyi misin?" diye sordu Chaeyoung.

"Hayır." Kendimi gri yatağıma yüz üstü attım.

"Jisoo unnie, Jennie unnie!" Chaeyoung bağırarak salona koşturdu. Biriyle bile konuşmak zor gelirken on saniye sonra üçü birlikte üstüme atlayacaklardı, buna emindim. Dediğim gibi de oldu. Tam on saniye içinde koşan üç çift ayak ve iki pati sesi duydum.

"Lisa!" dedi Jennie. "Ne oldu?" Yatağımın kenarına oturup saçlarıma dokundu. "Hadi, anlat bize."

"Dalgom da senin için endişeli." dedi Jisoo unnie.

Ayaklarımı çırptım. "Yalan söyleme. Dalgom beni sevmez!"

"İşte, ona rağmen endişeli!"

Üstüme atlayan Chaeyoung beni zorla kaldırdı. Dağılmış saçlarımı geriye atıp onlara döndüm. "Kandırıldım." dedim kısaca.

"Nasıl yani?"

"Jungkook bugün beni başkanlarıyla tanıştırmaya götürecekti."

"Ve götürdü?" dedi Jennie unnie soru sorarcasına. Onu başımla onayladım.

"Ama amacı farklıymış. Yang başkan da olmak üzere hepsi toplanıp hakkımızda güzelce plan kurmuşlar. Ben Jungkook ile törene gidip sevgilicilik oynayacağım ve tüm medyanın dilinde olacağız. Geri döndüğümüzde de Lotte firması için reklam çekeceğiz. Sözleşmelerimiz imzalandı bile!"

"Bize bundan bahsedilmedi. Kia, Samsung, LG ya da diğerlerinde olduğu gibi bir reklamdan önce fikrimiz alınır ve bilgilendiriliriz." dedi Chaeyoung.

Jennie unnie, "Bu sefer bize ihtiyaç duymuyorlar. Çünkü şirketi batmadan kurtarmaları gerek ve BigHit'in de işine geldi." diye mırıldandı.

"Aynen öyle. Kim bilir sıradaki kim olacak, Jisoo ve RM mi?"

Jisoo unnie öksürerek bana döndü. "Beni bu işe bulaştırma, Dalgom'a söylerim Luca'yı yer."

Gözlerimi büyütüp ona baktım. "Luca'yı rahat bırak!"

Chaeyoung, "Peki bu konu hakkında Jungkook ne dedi? Bir açıklaması olmuştur." dedi

"Bir şey demedi." dedim. "Dediyse de bilmiyorum çünkü dinlemedim."

"Ciddi olamazsın. Biraz önce arabası aşağıdaydı, seni o bırakmadı mı?"

"Hayır, ben taksiyle geldim. Onunla da burada karşılaştım."

"Bir saniye." diyerek araya girdi Jisoo unnie. "En başından anlatır mısın?"

"Ben taksiden indim ve arabasını gördüm. Arka kapıya yürürken peşimden gelerek onu dinlememi söyledi ama reddettim. Eğer istersem sözleşmeleri feshedeceğini, benden daha önemli olmadığını söyledi. Yap dediğimde de benimle olma fikrinden bu kadar mı nefret ediyorsun diye sordu."