2 • KASABA •

91 6 3
                                    

Multimedya : Agnes William

•••

Ben Agnes William.

Virginia Eyaletine bağlı bir kasabaya yeni geldim. Daha doğrusu babamın yanına geldim.Buraya geleceğim hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Umarım her şey güzel olur.

Babam beni havaalanından almıştı. Heyecanlı bir şekilde etrafıma bakınıp bu şirin kasaba hakkında bilgi edinmeye çalışıyordum. Gerçekten göründüğü kadarda şirin miydi?

Görünüşe bakılırsa hava yağmurluydu. Ah, doğru ya!

Annemin yanında uzun zamandır kalıyordum ama Arizona eyaletine hiçbir zaman alışmamıştım.Her zaman sıcak ve nemliydi.Yağış nerdeyse hiç yok denilecek kadardı. Belki de görmüş müydüm yağmuru?

"Hep böyle yağmurlu mu burası?"

Babam çok konuşmayı seven biri değildir ama söz konusu ben isem her ne kadar yıllardır arada bir konuşsak da farklı oluyordu. Babamla benim aramdaki ilişki farklıydı.

"Burada sıkı giyinsen iyi olur tatlım. Hep böyledir."

"Güzel!" Bu duruma aşırı sevinmiştim. Çünkü yeterince bronzdum ve sıcaktan dolayı pişmiş bir maymuna dönmek istemezdim. Ne harika bir benzetme(!)

"Annen nasıl?" Bana annemi mi soruyordu. İlginç doğrusu. Boşanan erkeklerin geride bıraktığı eşlerini sorma duygusu?

"İyi sanırım. David ile birlikte sürekli heyecan peşindeler."

"Kabul et bana çekmişsin. Aşırı hayat sana göre değil." Haklıydı. Genellikle yalnız kalmayı sevenlerdendim. Asosyal değildim ama aşırı aktiflik bana göre değildi.

Babama baktım ve gülümsedim. Cidden ona benziyordum her huyumla. Umarım sertlik konusunda aynıyızdır diyecektim ama ona dönerek "Tek benzerlik bu baba!"

"Doğru seni her şeyden korkan yavru bir ceylan olduğunu unuttum." Alaycı bir şekilde gülmeye başladı. Sitemle bir şekilde ona baktım sanırım oda kırıldığımı anlayacaktı ki "Tamam!." dedi ve sustu.

Ama hala bıyık altından gülüyor.

Yarım saatlik bir yolculuğun ardından nihayet eve gelmiştim. Derin bir nefes aldım ve yıllar sonra doğduğum eve gelmek, ilginç ve heyecan vericiydi.

"Özledin mi?"

"Evet. Özelliklede odamı."

Tüm valizlerimi babam aldı ve eve girdik. Babama gülümseyerek baktım ve eve adımımı atmadan önce ona dönerek "Imm...Yeni bir eve girerken dilek tutarsan kabul olur. Ve bende diliyorum."

Adam kızına gülümseyerek baktı. Hiç büyümeyen kız çocuğuydu. Her şeyiydi. Onunla geçirdiği zamanlarını özlüyordu ve bunu tekrar yakalamak onu mutlu etmişti.

"Tuttum" dedim. Sırıtarak babama bakıyordum.

Hala büyümemiştim bu doğruydu. Ama ne yapabilirim ki? Herkesin bir karakteri vardır benimki de buydu. Daima güler yüzlü, kibar ve eğlenceli.

Odama çıktığımda içimde garip bir duygu oluşmuştu. Çizdiğim resimler, parmak boylarıyla yaptığım duvara el şekilleri... Tüm bunlar bendeki çocukluğumu tekrar anımsatmıştı.

"Eşyalarına hiç dokunmadım. Sen yerleştirirsin tekrardan."

"Evet ayarlarım. Sen gidiyor musun?"

"Maalesef! İş yerinden sadece bir saatliğine izin alabildim."

"Hep böyle yoğun mu çalışacaksın?" Sitemli ve buruk bir şekilde ona baktım. Sanırım durumu anlamıştı. Yanıma geldi ve bana sarılarak saçımdan öptü.

"Tatlım. Sen kocaman bir kız oldun artık nerdeyse reşit olacaksın. Seninle daha çok vakit geçireceğiz emin ol. Anlayışla karşılayacağına eminim."

"Evet ben sadece...Bilirsin her zamanki ben."

"Seni seviyorum tatlım."

"Bende."

Eşyalarımı yerleştirmek için valizimi açtım. En sevdiğim tablolarımı baş ucuma yerleştirdim. Neon lambası, baş ucu kitapları, biblolar...

Arizona'dan buraya getirdiğim en değerli eşyalardı benim için. Odamı bitirdiğimde içime tarifsiz bir mutluluk gelmişti. Buraya gelmek bana huzur vermişti.

Kulağıma gelen hışırtıları dinlendim. Evet! Bu yağmur sesiydi. Yağmuru izlemeye bayılıyorum. Camı açtım ve mis gibi kokan toprak kokusunu içime çektim.

Ben doğayı izlerken, beni izleyen birinden habersizce gözlerimi kapattım ve kendimi tüm yağmurun sesine salıverdim.

****
Merhaba arkadaşlar:)
Lütfen oy vermeyi ve yorum yapmayı eksik etmeyin. Sizleri seviyorum❤️

The Immortals (ÖLÜMSÜZLER)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin