***Bugün güzel olacaktı, hissediyordum. Bir umutta olsa buranın bana güzel geleceğini biliyordum. Artık annesinden ayrı küçük bir çocukmuşum gibi davranmak istemiyorum.
Bu sabah içimde anlamsız bir duygu yer edinmişti. İlk defa kendimi böyle hissediyordum. Sanki daha önceden burada yaşamışım yada burayı tanıyormuşum gibi bir duyguydu bu.
Aitlik gibi bir histi.
Tüm bunları yaratan yine bendim. Kendime bir çekip düzen vermeliyim.
Saçmalama dedi iç sesim. Burayı beğenmiş olmaktan kaynaklı bir heyecandı işte. Başka ne olabilirdi ki?
Daha öncesinde hiç gelmediğim bir yere karşı böyle his normaldi diye düşünmüştüm.Kendime aynadan baktım.
Yeterince olgun bir kız gibi davranmalıydım. Galiba bu biraz zor olacaktı ama başarmalıydım işte. Bir şekilde büyümeye devam ediyordum.
Yeni okulum başlamıştı ve bu benim ikinci haftamdı.Zaman hızla geçiyordu cidden. Alışmaya başlamıştım okulada ve yeni hayatıma.
Sanırım 'Artık alışıyorum.'
Hatta Diana adından çok tatlı bir arkadaş edinmiştim.Bana karşı gayet ılımlı ve sıcakkanlıydı.
En güzelide aynı yerlerde oturuyorduk. Onu evide hemen iki ev yanımdaydı. Bu benim için güzeldi. Son senemi yalnız geçirmeyecektim.
Telefonum çalmıştı.
Diana arıyor...
"Hey tatlım. Seni bekliyorum aşağıda! Hadi gel"
Doğru ya fazlasıyla beynimi yoran düşünceler yüzünden onu bekletmiştim. "Hemen geliyorum canım."
Çantamı aldığım gibi evden dışarıya kendimi atmıştım. Yine her yer çamurlu ve hava yağışlıydı.
Bu durumu her ne kadar sevsemde yine de alışmam zaman alacak gibiydi.Diananın yanına gelmiştim. Ön koltuğa biner binmez, bana tebessümle baktı.
"Günaydın Agnes."
"Günaydın Diana."
Bir yandan hala alışmakta olan hayatıma bakarak okul yoluna koyulmuştuk. "Neyin var böyle senin?"
"Hah! Sadece..."
"Bak hemen alışmanı kendinde bekleyemezsin."
Haklıydı kendimi ikinci haftadan bu kadar yormak, anlamsızdı. "Sadece bilmiyorum.." dedim. Kısık ve utangaç bir tavırla.
"Canım her şey yoluna girecek. Zamana bırakmalısın her şeyi emin ol güzel olacak hissediyorum."
"Haklısın galiba."
"Hislerime güven canım. Her zaman."
Yaklaşık on dakikalık bir yolculuğun ardından okula varmıştık. Diana arabasını okul otoparkına park etti.
Arabadan inip ona döndün. Kapıyı kilitleyip bana baktı. "Ne var! Sadece hislerime güveniyorum."
"Ben sana güveniyorum ama bundan bahsetmiyorum. Hala Jenna Teyzenin dediklerine inanıyor musun?"
Okulun ilk haftasından itibaren teyzesi Jenna'nın ona medyum olduğunu söylemesini konuşup durmuştuk.
"Ah hadi ama teyzemin ne kadar medyumluk konusunda iyi olduğunu bilmiyorsun bile?"
"Fala inanmıyorum ve tüm bunlarda artık bana saçma geliyor."
Bir yandan dersliğimizi ararken Diana ile konuşmaya devam ediyorduk. Bana sürekli bu medyumluk olaylarını anlatıp duracaktı eminim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Immortals (ÖLÜMSÜZLER)
VampiroTüm zamanı yitirmiştim. Herkesi, herşeyi kaybetmiştim. Ben bir seri katildim kimine göre ise bir şeytan, canavar. Gerçek şuki sevgili Elizabeth "Ben kan emici bir canavarım. Eğer bir şeytansam ; şeytanın sevgisi kurbanlıktır. Ama ben senin kurbanı...