Kapının gürültüyle açılmasıyla yerimde sıçrayıp hızlıca sürünerek köşeye geçtim.Sürünürken yerle yakın temas halinde olan dizlerimdeki yaralar kanamaya başlamıştı.Köşeye iyice sindiğimde kafamı eğip gözlerimi kaldırarak kapıya baktım.
Açılan o harabe kapının aralığından sızan ışığın izin verdiği kadar görünen suratta Marilyn'in 'birazdan bittin sen' ifadesiyle sırıtışı hakimdi.S*ktiğimin ifadesi.
İnce uzun bedenini kapının aralığından içeri sokup kontes edasıyla sallana sallana yanıma gelirken tek yapabildiğim dün gece sövdüğüm Tanrı'ya içimden 'Ne olur,az acıtsın.' diye yalvarmaktı.
O küçük k*çını sallamayı kestiğinde tam karşımda ensesinden topuz yaptığı o uzun ve s*kik suratıyla birlikte duruyordu.
''Gece rahat uyudunuz mu küçük hanım ?'' Ellerini belinin hizasında olacak şekilde biraz ilerisinde birleştirmiş,incecik kaşlarını kaldırmış,düşündüğümden fazla sakin hatta şimdiye kadar duyduğum en sakin ses tonuyla konuşuyordu.
Başımı aşağı yukarı hızlıca sallayıp yerde olan bakışlarımla birlikte duvara daha çok dayandım.
Sanki oda genişliyor da ondan uzaklaşabiliyorum gibi.
O korkunç kahkahasını attığında tek yapabildiğim iki elimi kulaklarıma koyup gözlerimi sıkıca yummaktı.
Küçükken bana her vurduğunda ben ağlardım,bağırırdım.O da bir kez daha vurup bu korkunç kahkahasını atardı.O zamanlar aklıma geldiğinde anılar beynimi karşı konulmaz bir şekilde ele geçiriyor.
''Benden bu kadar korktuğunu görmek güzel.'' Sırıttı.
'Decency' ile ilk tanışma,4 yaşında bir kız için için fazla ağır,ha ?
''Bak tatlım...'' bana doğru bir adım attıp koluma dokunduğu sırada hızlıca sol tarafa geçtip dokunduğu sağ kolumu bedenime çekerek parmaklarının değdiği yeri ufak dokunuşlarla yoklamaya başladım.
Her dokunuşu bir acı demek,başıma tekrar birşey gelmediğine emin olmalıyım.
O sürtüğün bana yaklaşmasını hiçbir şekilde istemiyorum.Her yaklaştığında zarar gören bedenim daha fazlasını kaldıracak durumda olmasa da,yetimhanenin serseri kızı Marah olarak her zaman dik durmak tek görevim.
''Uzatmayacağım.Aileni merak ediyorsun,ha ?'' Kafamı hızlıca kaldırıp ona baktım.Acı çekmemi istiyor ama ben onun istediği olmayacağım.
Zaferi hissetmesine hiçbir şekilde izin vermeyeceğim ve bunun için mücadele veriyorum.
Boş bakışlarıma arşı dudaklarını yaladı ve sakinliğini korudu.''Sessizlikler her zaman olumlu cevaplardır Marah,unutma.Şimdi...'' dedi eliyle beyaz boyası dökülmüş tahta kapıyı kapıyı işaret ederken ''Beni takip et.Ailenin ne olduğunu öğren.''
Arkasını yavaşça dönüp dışarı çıktığında çaresizdim.Kolay kolay girmediğim muhtaç kız Marah rolüne bürünerek arkasından gitmeye başladım.
Dar koridorlarda ilerlerken,geldiğim günden beri bana acı çektiren bu gereksizlik abidesi kadının,bana nasıl iyilik yapabileceğini düşünüyordum.Altından bir şey çıkacağına eminim.
Her adımım bana geri gitmemi haykırırken ters bir şekilde onu takip etmeyi tercih ediyorum.Boynumdaki yüzüğün sahibine dair öğrenmem gereken şeyler var.
Merdivenlerden inip bodrum kata girerken sessizlik her zamanki korkunçluğuyla beni karşıladı.
Durduğumuzda büyük kapıyı itekleyerek açtı.O küçük,kasvetli ve karanlık sözde film odasına girdiğimizde gerçekten titrediğimi fark ettim.