8 | Güneş Sembolü

747 98 57
                                    

Cigarettes After Sex, Sunsetz

Güneş, Kim Hanedanlığının üzerinde yükseliyor, iri çubukları sarayın altın kaplamalı sivri uçlarına düşüyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Güneş, Kim Hanedanlığının üzerinde yükseliyor, iri çubukları sarayın altın kaplamalı sivri uçlarına düşüyordu. Sarayda ufak bir koşuşturmaca hakimdi. Herkes gece verilecek davet için ortalıkta fır dönerken, prensler ve Taehyung görünürde yoktu. Bir tek 4.Prens Kim Seok Jin, leydi Irene'le birlikte yaz bahçesine gitmişti.

Bense çoktan uyanmış ve kahvaltı eder etmez Lalisa'yla onun odasına gelmiştim. Lalisa, daha çok yabancı ülkelerde ikamet ettiğimden ve zevkimin farklı olabileceğinden dakikalarca dil dökerek dolabını yüzüme açarken, heyecanla sağımda duruyor ve yüz ifademi ölçmeye çalışıyordu.

Gözlerimi rengarenk kıyafetlerde dolaştırarak dudak büktüm ve farklı renklerin hakim olduğu göz alıcılığa biraz daha bakarsam, bayılabilme ihtimalimin yüksek olmasından ötürü gözüme farklı gelen birkaç askılıktaki elbiseyi elime alarak geriledim. Lacivert, kırmızı, açık mor ve siyah renk olmakla dört elbiseydi.

İlk elenen Lalisa tarafından siyah olmuştu. Anlattığına göre siyah rengi pek sevmiyor ve annesi ikaz etmedikçe de giymiyordu. Hemen sonra elime aldığım açık mor elbiseyi de ben elerken, kırmızı ve lacivert arasında kaldığımızda yatağın üzerine duran kırmızı elbiseye uzanacağım sırada benden önce davranarak telaşlı bir tutumla uzanıp elbiseyi almıştı.

"Sorun ne?" diye sordum ona dönerken. Kaşlarım hafif havalanmıştı.

"Sorun yok sadece..." diye mırıldandı sessizce. Derslerde fazla enerjik birisi olduğundan ve az çok onu tanıdığımdan bu halini garipseyerek elimi omzuna atıp sıvazladım.

"Lalisa, bana güvenebilirsin."

"Ah, sorun değil aslımda..." Dudak büktü ve ofladı. "Bu elbiseyi 8. Prens aldı. O yüzden... Giysem mi, giymesem mi kararsız kaldım."

Anlamazca ona baktım. Anlamıştım

"Elbette giyebilirsin. Sonuçta bir hediye?"

Onay almak için ona baktığımda hızlıca kafa sallamıştı. "Evet, evet. Doğum günümde Tayland'daki sarayımıza göndermişti."

"O halde... Eğer istiyorsan bunun için hiçbir engel yok."

"Ah, çok teşekkür ederim Chaeyoung! Beni büyük bir dertten kurtardın."

Hızlıca boynuma sarıldığında, gülümseyerek sırtını sıvazlamaya başladım. Aptal kız, Jimin'e aşıktı ve muhtemelen bunu bilmiyordu bile.

Kollarını boynumdan ayırıp geri çekildiğinde, "Sen ne giyeceksin peki? İstersen Bayan Wiston ile konuşabiliriz. Kendisi kraliyet terzisidir ve birkaç gündür ablamın konuğu." diyerek çabucak bir öneride bulunarak nefes nefese durmuştu.

Gülümsedim.

"Düşünceniz için minnettarım prensesim ancak-"

"Bana Lalisa diye seslenmen gerektiğini söylemiştim Chaeyoung!"

5 bullets per secondぁvroséHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin