jan khalib, leila
Günün ilk saatlerinde, Güneş Kim Hanedanlığının üzerinde yükselirken, 8 prens ve Dartanyan¹ -Taehyung- müzakere odasına toplaşmıştı. Diğer dört prens seferdeydi ve en büyükleri bu durumu açık ilan ettikten sonra masanın başına yerleştirilen tahta geçmişti. Kim Seok Jin. Kim Hanedanlığının varisi ve aralarındaki en büyüktü. Veliaht Prens ise şimdilik aralarında yoktu. Las-Navas de Tolosa bölgesine sefer amaçlı gönderilmişti."Birkaç istihbarat aldım," diyerek müzakereyi açık ilan etti Seok Jin, gergin bir sesle yüzüklü parmaklarıyla masada ritim tutarken. "İkinci bir devrim ihtimali yüksek ve Amerika kolonlarında devrimlerin tuğyan ettiği devirde Efesteki dalgalar da bir müddet daha sakinleşmeyecek gibi duruyor."
"Bu konuyla Veliaht Prens ilgilenmedi mi?" diye sordu Jimin, elindeki kitabın resimlerine göz ucu bakarken. Kitabı Jungkook'un kütüphanesinden onu tehdit ederek ç/almıştı. Birkaç ay önce Fransa'ya sefer eden 9. Prens, çıplak kadın çizmeye meraklı fransızlardan bu kitabı alırken, fazla yanlış bir amacı yoktu ancak anlaşılacağı üzere kitap gayri ahlaki değerlere ev sahipliği ediyordu.
"İlgilendi. Elinden geldiğince tabii. Beş ay önce ilk devrim baş gösterdiğinde çok zorlukla ahalini bastırabildik ve ülke fazlasıya zarar gördü. İkinci bir devrimi kaldıramayız. Majesteleri bu konuda çok ketum. Eğer devrim tekrarlanırsa kendi dahil hepimiz kellemizden oluruz."
"Ve biz de devrimin karşısında duracak iktidara sahip değiliz," diye devam ettirdi abisinin lafını Jimin. Ortama yoğun bir sessizlik çöktüğünde, omzunu ağaç direğe yaslamış ve ağaç eve benzer üslupla inşa edilmiş müzakere odasının penceresinden etrafa bakan general Kim, parmakları arasında tuttuğu kurşunu yuvarlamakla meşguldü.
"Meclis bile yanıt alamıyor, bir sonuca varamıyor," diye söylendi Kunpimook oflayarak. "Majesteleri ne yapacak bilmiyorum. Kim bu devrimin karşısına geçebilir, kesinlikle muamma."
"Ben yapabilirim," diye mırıldandı Taehyung, o sırada hanedanlığın arka bahçesine bakan pencereden güllerin yanında dikilen sarışına bakarken.
"Ne?"
Seok Jin, şaşkın sesiyle ona dönerken, Taehyung elinde tuttuğu kurşunu avcuna bastırmış ve gözlerini kızdan ayırmadan tekrar etmişti. "Ben yapabilirim, devrimi durdura bilirim."
"Hah," Mark, alayla söylenerek göz devirdiğinde, Taehyung sessiz kalmayı tercih etti. O sırada Seok Jin, aklında olan biteni tartıyor ve doğru bir sonuca varmaya çalışıyordu. Müzakere odasında, hatta Efes topraklarında yaşayan herkes onun deliliğine hakimdi ancak böyle bir güce sahip miydi şimdilik tamamen muammaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
5 bullets per secondぁvrosé
Fiksi PenggemarAniden güçlü bir çığlık seli koptu ve gökyüzü ateşlerle doldu. Mermiler yığınla yere dökülürken, metallerden çıkan sesler ikilinin kulaklarında uğuldamış, Chaeyoung yanan gökyüzüne yuvalarından çıkacak gibi irileşen gözleriyle bakmıştı. Ancak az son...