Eve geldiğimde hala ağlıyordum. Dara hemen yanıma geldi ve ona olanları anlattım bana sıkıca sarılıyordu. Kendimi çok kötü hissediyordum. Çünkü bu his garipti. Hangi insan sevdiği kişi başkasını sevdiği için sevinirdi ki. Bende bu olayı sevmeyen taraflardandım. ‘’Bae yeter ağlama. Çünkü bende ağlayacağım’’ dediğinde ağlamaya başlamıştı. Ona sıkıca sarıldım. Ne yapabilirdim? Slak gibi aşık olmuştum. Telefonum çalmaya başladığında arayan kişinin dae olduğunu görünce iyice ağlamaya başladım. Telefonu dara açtığında ona bakıyordum. Ağlayarak. ‘’Hayır bae şuan meşgul veremem. Önemli ise bana söyle ben ona söylerim. Sana ne! Ne işi varsa var. Evet sinirliyim. Y meşgul etme de kapat şu telefonu’’ diye bağırarak konuştuğunda hala ağlıyordum. ‘’O kadar insan varken neden o dara?’’ dedim. Bana baktı ve ellerini yüzüme koydu ‘’aşık olmak için birini seçemezsin bae. Çünkü aşk tesadüftür’’ dedi. Ona bakıp hıçkırarak ağladığımda sıkıca sarıldı. ‘’Başkasını seviyor. Ben ise onu. Bu haksızlık’’ dediğimde bana baktı ve cevaplamak için ağzını açtıysa da geri sustu. Bir zaman sonra uyuya kalmıştım.
‘’’’’’’’’’’’’’’’
Sabah kalktığımda hafta sonu cezalı olduğum için çok sevindim çünkü gözlerim şişmişti morarmıştı hatta yüzüm ve gözlerimin içi kıpkırmızıydı. Kapım tıklatıldığında cevap vermedim. İçeriye dara girdiğinde yüzümü kapattım ‘’bae kahvaltı yapacağız annemler gitti. Bugün Busan’a gideceklermiş yani bugün geç gelecekler annen seni öpmemi söyledi’’ dediğinde hala tepki vermemiştim. Bir insan için bu hale düşmek iğrenç bir şeydi. ‘’Hayır yemek istemiyorum’’ dediğimde zorla kaldırmaya çalıştı ama kalkmadım çünkü midem bulanıyordu ve başım ağrıyordu. ‘’Peki böyle pinekle burada’’ dediğinde kapıyı çarpıp gitmişti o sevdiği çocuk onu terk edince onu geri eski haline getirmek için çok uğraşmıştım. Benim bu hale düşmem onu sinirlendiriyordu. Bütün gün telefonumu aryan kişilere cevap vermemiştim. Annemler geldiğinde hasta olduğumu söyletmiştim ve annem zorla doktor çağırtmıştı. İstemiyordum. Annem ilk beni bu halde gördüğünde şaşırdı ve çığlık attı sonra koşarak yanıma geldi. Bütün gece bana ne olduğunu sormuştu cevap vermiyordum. Ama annem inatla ne olduğunu soruyordu. Annem bana sarılarak teselli veriyordu ve beni seviyordu. Hnagi anne kızını sevmezdi ki? ‘’Bae bebeğim ne oldu? Anlat lütfen’’ dediğinde artık konuşmaya karar verdim. ‘’Anne ben aşık oldum. Hem de o çocuk önceden en nefret ettiğim kişiydi. Ayrıca iki gün önce sevgilisinden ayrıldı ve bana hala onu sevdiğini söyleyip duruyor. Kalbim acıyor anne. Sence de ben onu severken onun başkasını sevmesi haksızlık değil mi? ’’ dediğimde annem saçlarımı okşayıp alnımdan öptü. ‘’Birtanem. Lütfen üzülme. Haksızlık evet ama lütfen unutmaya çalış eğer seni sevmiyorsa kendine eziyet etme çünkü sen böyle bir kız değilsin’’ diye karşılık verdi. Annem bana iyice sarıldığında bende ona sarıldım. Telefonumu elime alıp saate baktı sonra bana bakıp ‘’64 arama var bae neden telefonunu açmadın?’’ dediğinde cevap vermedim. Bu halde onları düşünemezdim. ‘’Anne yarın okula gitmek istiyorum’’ dediğimde annem olumsuz olarak başını salladı ‘’bu halde gidemezsin izin isteriz okuldan sorun olmaz’’ diye cevap verdiğinde içimden ofladım ‘’anne ben iyiyim bulaşıcı hastalığım falan yok sadece aşk acısı çekiyorum’’ diye karşılık verdiğimde kızarcasına baktı ve ‘’ne diyorsam o’’ diye söylendi. Ertesi gün okula gitme işi yatmıştı ve ben evde yatağın içinden çıkmıyordum. Midem ağrıyordu. ‘’AHHH. KARNIM’’ diye bağırdığımda içeriye evdeki görevlilerden birisi girdi. ‘’Küçük hanım iyi misiniz? Neyiniz var? Karnınız mı ağrıyor?’’ dediğinde kafamı salladım. Çok ağrıyordu. Kwang soo amca hemen içeri girip beni kucağına alıp arabaya bindirdi. ‘’Küçük hanım hemen hastaneye gidiyoruz’’ dediğinde hayır demek istedim ama karnım çok ağrıyordu. Hastaneye vardığımızda annemlerde gelmişti. Hastane odasında salak gibi odanın içini inceliyordum. ‘’Nesi var doktor bey?’’ diye daha yeni giren adama, annem telaşlı şekilde sorarak. Doktor Bey cevap verdiğinde ‘’Bu kız kaç gündür yemek yemiyor. Midesi boş olduğundan ve susuzluktan midesi iflas edecek hale gemiş bu yüzden de karnı ağrımış’’ diye kızarak söylenince gözlerimi yumdum. ‘’Ayrıca sürekli kustuğu için bu bugün ve yarın yemek yememeli ve doyurucu haplar içirmemiz gerekli’’ dediğinde durumun ciddi olduğunu anlamıştım. Hadi ama bünyem bu kadar zayıf olamaz. ‘’Peki Doktor Bey’’ diye bana bakarak söyleyen baek’e bende baktım. ‘’Senin derdin ne bae? Canını sokakta mı buldun?’’ dediğinde ağlamaya başlamıştım. Dae yüzünden bu haldeydim. ‘’Hayır sadece 3 gündür midem bulandığı için yemek yiyemiyorum’’ dediğimde yanıma geldi ve eğilerek ‘’peki bunu bize neden söylemiyorsun? Seni hastaneye getirebilirdik ya ölseydin?’’ dediğinde durumun ciddi olduğunu bir kez daha anlamıştım.