İlk bölüme olan ilginiz için hepinize bin teşekkür,bölümleri haftada bir paylaşmayı düşünüyorum şimdilik haber vereyim dedim.💙
"Bugün Trabzon'da ilk günümü geçirdim,değişikti. Kötüydü diyemem ama böylesini daha önce hiç yaşamamıştım. Bir kadınla tanıştım adı Asiye,sonra onun ailesiyle tanıştım. Hemen kucak açtılar bana,beraber yemek yedik. Sanki yıllardır dostlarıymışım gibi hissettim,ben buralardan gittiğimde ona da teşekkür edersin tamam mı? O seni çay içmeden bırakmaz zaten,bir zamanlar buraya bir kadın gelmişti dersin adı Nefes'ti. Nefesi kendisine yetmedi göçüp gitti ama günlüğünde sana da bir sayfa ayırmış,çok teşekkür ediyormuş dersin. Hemen ısınırsın ona,sonra kızıyla tanışırsın,eşiyle.. Ben yanınızda olamayacağım ama arada benim adımı da geçir tamam mı? Sonra çok güzel bir yer buldum oturdum denizi izledim,kuş gibi hissettim kendimi. Sırtımdaki yük yokmuş gibiydi,kanatlanıp uçuyor gibiydim. Bir adama rastladım orada,benim gibi bakıyordu. Vardı bir yarası. Kim bilir belki de burada ona yardım ederim. Günlüğümün bir sonraki sayfalarında "Hani bir adam vardı ya,arkadaş olduk onunla." yazar. Bence benim yolum kimseyle öylesine kesişmiyor,kendi derdinin dermanı olmayan Nefes başkalarının derdine derman oluyor. Hiç şikayetim yok biliyor musun? Hayalimdi bu benim. Bir başkasının hayatını değiştirebilmek,yüzündeki tebessüm olabilmek,birinin hayatına dokunabilmek.. Adım geçtiğinde insanlar beni iyi hatırlasın istiyorum,gülümsesinler. Bu yüzden tüm çabam. Bence kimse bu dünyadan birini gülümsetmeden göçüp gitmemeli,umarım benim hala birini gülümsetecek kadar zamanım vardır."
Günlüğüme yazmayı bitirince kalemin kapağını kapatıp günlüğü çantama koydum. Masanın başından kalkasım yoktu,yanan mumu izlemek daha cazip geliyordu. Muma bakarken birkaç saat önce gördüğüm adam geldi aklıma. Onun da bakışları aynı bu mum gibi yanıyordu,birbirimize baktıktan sonra sessizce gitmişti. Zaten yanıma gelmesini beklemiyordum,kaldı ki öyle bir isteğim de yoktu sadece o bakışlar çok tanıdıktı her sabah aynada görüyordum o bakışların aynısını. Yaralı bir kalp yaralı bir kalbi tanıdırdı. Tanırdı tanımasına ama benim yaram onun yarasına şifa olur muydu? Asıl soru buydu. Bir insana yaklaşmadan durup beklerim,onu tanımaya çalışırım. Eğer onun dermanı bende değilse yaklaşmam bile,boşuna umutlandırmak istemem kimseyi. Zamanında beni çok umutlandırdılar çünkü. "Hadi Nefes! İnan,yaşayacaksın!" dediler. Annemle babamın yanına gitmek daha cazip geliyordu o zamanlar ama içime o umudu düşürmüşlerdi bir kere. Yaşarım sandım,boşuna demiyorlardır dedim ama burada oturmuş son zamanlarımı geçiriyorum. Beni çok üzdüler,dermanımı buldum sandım ama elimde koca bir hiçle çıktım her hastane kapısından ama umudumu kaybetmedim,kendim için umutlar yeşertmedim belki ama başkaları için çiçekler açtı içimde.
Telefonumu elime alıp saate baktığımda 03.30 olduğunu gördüm,mumu söndürmeden masadan kalkıp yatağıma geçtim. Küçüklükten gelen bir alışkanlık,karanlıkta uyuyamıyorum. Yatağın soğuk başlığına sırtımı dayayıp dizlerimi kendime çektim. Bugün yaşadıklarımı bir kez daha düşündüm,bir kez daha acaba günlüğümü kim bulacak,bulduğunda ne tepki verecek sorularına yanıt aradım. Ben gittikten sonra Tufan tontişim ne yapacak diye düşündüm. Bunu ne zaman düşünsem içim sıkılır. Dedem çok güçlüdür benim,dağ gibidir ama sadece dışarıdan öyledir. Hala geceleri annemi çok özleyip ağladığını biliyorum,daha annemi kaybetmeyi atlatamamışken ben gittikten sonra ne yapacak acaba? Söz verdi bana,peşimden ağlamayacak,üzülmeyecek. Geceleri ben uyurken gelip saçlarımı okşuyor başımda dualar ediyor. Benim ondan,onun benden başka kimsesi yok. Ben de çok dua ediyorum, "Allah'ım onu üzme ben gittikten sonra" diyorum.
Kulağıma dolan ezan sesiyle Tufan dedemi düşünmeyi bırakıp sese odaklandım. Ne İstanbul'da yaşadığım evde ne de gittiğim yerlerde ezan sesini hiç bu kadar net olarak duymamıştım. Bütün sıkıntılarımdan kurtulmuş gibi hissediyordum,içim ferahlamıştı. Gözlerimi kapatıp imamın sesini dinlemeye başladım. Kalbime iyi geliyordu bu ses,huzurlu hissediyordum.. Ezan biterken üstüme çöken ağırlıkla ben de günümü bitirmem gerektiğini anladım.