Crazy Love [Park Chanyeol OC]

📌20.Bölüm.

sssselllaaaamm :D

''Sana güveniyorum hayatım. Elinden gelenin en iyisini yapacağını biliyorum,haydi kazan da gel şu sınavı.'' Chanyeol elinden su şişesini aldı ve gergince gülümsedi. ''Hâlâ stresim geçmedi,korkuyorum. Sence yapabilecek miyim?''  Suyu içtikten sonra şişeyi tekrar sana verdi. Gözlerini devirdin. ''Tabii ki yapacaksın bebeğim. Aylardır bunun üzerine çalışıyorsun. Sen kendine inanmasan da ben sana inanıyorum. Yapacaksın.''  Yanağına yumuşacık bir öpücük kondurdun. O da derin bir nefes alıp vererek kollarını beline sardı. ''Bana şans dile sevgilim.'' 

Hafif dağılmış saçlarını ellerinle düzelterek konuştun. ''Biraz rahatla bebeğim. İyi dileklerim seninle. Bak göreceksin gülerek çıkacağız şu kapıdan.'' Chanyeol belindeki ellerini indirerek,senin ellerini tuttu. Tam ağzını açacakken baskın bir ses ile ikiniz de sınavın yapılacağı odaya döndünüz. ''Park Chanyeol!'' 

Bu okulun ayrı bir sınav sistemi vardı. Öğrenciler gireceği bölüme göre kategorize edilerek tek tek çağrılıp sınav yapılıyor,sınavı geçip geçmedikleri de sınavdan hemen sonra beş jürinin kararıyla belli oluyordu. Sonuçlar iyi ki toplu olarak daha sonra açıklanmıyor,dedin içinden. Çünkü Chanyeol geçen süre boyunca heyecandan başının etini yerdi.

Chanyeol eşyalarını ve telefonunu sana bırakıp göz kırptı,bunun anlamını biliyordun. ''Benim için dua et.'' demekti bu. Chanyeol odaya girip kapı kapatılınca sırtını duvara verdin ve stresle nefes verdin. ''Tanrım,lütfen sınavdan geçsin. En iyi sen bilirsin ama yine de söylemek istiyorum. Mutlu olmayı en çok o hak ediyor. Lütfen... Park Chanyeol'un sınavdan geçmesini sağla.Teşekkür ederim. Her şey için.'' 

Böyle duanın sonunda Tanrı'ya teşekkür etmek senin için bir alışkanlıktı. Teşekkürler derken, başına gelen tüm şeyleri kastediyordun. Hayatında olan iyi-kötü tüm olayları... Çünkü kimisi sana ders verirken,kimisi de seni hayata ve sevdiklerine bağlayan birer anıydı.

Gözlerini kapatarak,Chanyeol odadan çıkana kadar dua ettin.

-

Yaklaşık on dakika sonra kapıyı açıp, omuzları düşük bir şekilde umutsuzca bakan bir Chanyeol beklemiyordun. Telaşla adımlayarak ona sarıldın. ''Lütfen güzel geçti de sevgilim.'' Kafanı kaldırıp ona baktın. ''Lütfen bak o kadar dua ettim senin için.'' 

Chanyeol sana hâlâ sarılmamıştı. ''Güzel geçmedi.'' Yüzün düşmüştü. Tam ağzını açacakken Chanyeol umutla resmen şakıdı. ''Mükemmel geçti.KABUL EDİLDİM!''  

Bu çocuk oyunculuk için de başvurmalıydı. Omzuna sahte bir sinirle vurdun. ''Ya! Nasıl korkuttun beni!'' Chanyeol bir yandan yürürken yanındaki seni ani bir hareketle kucağına alıp döndürmeye başladı. ''KABUL EDİLDİM İNANABİLİYOR MUSUN? HAYALLERİM GERÇEK OLDU!'' 

Kahkahaların okulda yankılanıyordu. İnsanlar size bakıp bakıp geçiyordu,çoğu da bu iki aşığa gülüyordu. Sınava girmemiş öğrenciler de stresten kasılarak gözlerini size dikmişti. 

''İndir beni haydi!'' Bir yandan kahkaha atıyordun hâlâ. Chanyeol yine kendini kontrol edemiyordu. Otuz iki dişini sergilerken seni yere bıraktı. ''Sevgilim,buna inanamıyorum! Senden sonra bir hayalim daha gerçek oldu.'' Chanyeol'un arkasından devam ederken birden donakalmıştın. Bu çocuk farkında olmadan bile seni kendine bir şekilde tekrar aşık ediyordu. Ancak durduğunu farketmemiş olacak ki hâlâ konuşarak çıkışa doğru ilerliyordu. Kıkırdayarak koşar adım onu takip ettin. Yanına ulaştıktan sonra elini tuttun. ''Ben sana söylemiştim değil mi? Buradan gülerek çıkacağız demiştim.'' Gözlerini,aşık olduğu gözlere dikti Chanyeol. '' Söylemiştin güzelim. Sen her zaman haklısın.'' Elinin içine hapsolan eli öptü ardından. 

Arabana ulaştıktan sonra kilidi açtın ve Chanyeol'un paytak paytak arabaya koşuşunu izledin. Bu çocuğu şuracıkta yemek istiyordun. Gülerek sürücü koltuğundaki yerini aldın. Anlaşılan akşama bir kutlama yemeğiniz vardı. 

Arabaya biner binmez Chanyeol'un sana seslenmesini duydun. Gözlerini ona çevirdin ve arabayı çalıştırdın. Gözlerinin ta içi gülüyordu. Çocuksu ve yapmacıktan uzak bir sevinç...

''Akşam Hae Sun ve Sehun ile bunu kutlasak mı?''  Gözlerini yoldan ayırmadan cevapladın. ''kutlayalım bebeğim. Yalnız emniyet kemerini tak bi' sen.'' 

Chanyeol sonradan hatırlamış gibi kafasını sallayıp kemerini taktı. Sürekli dizlerine hafif vurarak tempo tuttu yol boyunca. Son zamanlarda bir şey için heyecanlandığında hep tempo tuttuğunu farkettin.

-

''Vay bee. Gerçekten mükemmel çalıyorsun Chanyeol.'' Sehun, evinize üç ay önce aldığınız piyanoyu çalan Chanyeol için konuştu.  Hae Sun da sevgilisini onayladı. ''Yaaa! Gece gündüz çalıştı çocuk,tabi seçecekler benim kankimi.'' Gülümseyerek Chanyeol'un sırtını sıvazladın. ''Emeklerinin karşılığını aldı sadece. Çok fazla çalıştı.'' Chanyeol, sana dönüp gülümsedi. ''Yanımda olmasaydınız ve beni desteklemeseydiniz,bunu başaramazdım. Hepinizi seviyorum.''  Önüne gelip ellerini tutarak gülümsedi,sözlerine devam etti. ''En çok da seni hayatım.'' 

Sehun ve Sun çifti ''Awwww'' moduna girerken sen de ellerini yüzüne yelpaze yaparak salladın gülümseyerek. Chanyeol sana gülümseyerek kollarını açınca,onu bekletmeden kollarındaki yerini aldın. Hae Sun ve Sehun da size arkanızdan sarılmakta gecikmemişlerdi.

Özlediyseniz ne mutlu ujkhylgtrfe

OY VE YORUMLARDA DÜŞÜŞLER YAŞIYORUZ,LÜTFEN EFENİM. -.- 

sizi seviyorumMm