Crazy Love [Park Chanyeol OC]

📌9.Bölüm.

Ben geldim vöhüüüüğğ

Fazla bekletmeden bölüme geçiyorum iyi okumalar muck ❤

Yazım yanlışım varsa üzgünüm💕

Chanyeol sana dönerek kızarmaya başlayan gözlerle seni izledi.Ayaklanıp çantanı toplamaya  başladın."Otur lütfen."

Çantanı koluna takıp telefonunu cebine attın."Ben gidiyorum. Hem işlerim de vardı zaten."
Chanyeol'un cevabını beklemeden kafeteryadan çıktın. Neden bu kadar sinirlendiğini kendin de bilmiyordun,belki de ağır tepki vermiştin ama işinden olmak da istemiyordun.

***

Uzun bir yürüyüşün ardından bir nehir kenarında adımlıyordun sessizce. Chanyeol'u düşünüyordun. Chanyeol ve sen. Siz neydiniz? Arkadaş? Sevgili? Hemşire-hasta?

Kafan gerçekten çok karışıktı.Sana olan davranışlarına olur olmaz anlam yüklemek istemiyordun ama sanki o seni buna zorluyordu.
Telefonuna gelen titreşim ile bunları bir kenara bırakıp telefonunu eline aldın. Arayan Hae Sun'du.Yutkundun ve telefonu açtın.

"Efendim Hae Sun?"

"Y/N! Koş! Chanyeol'u odasında baygın buldum! Hastaneye götürüyorum şimdi!"

Dizlerin yavaş yavaş karıncalanmaya başladı. Ayakta durmakta zorlanıyordun. Titreyen sesinle cevapladın. "O nasıl şimdi? Hangi hastaneye gidiyorsunuz?"

"Göz altları kızarmış,dudakları ve burnu da öyle. Sanırım ağlamış. *** Hastanesine gidiyoruz bir iki dakika sonra hastanede olacağız! Yalvarırım çabuk gel!"

"T-ta-tamam." Hae Sun'un söylediği hastaneyle aranda yarım saatlik yol mesafesi vardı! Neden arabanla gelmemiştin ki sanki!

Yolun kenarında beklemeye başladın ayağınla ritim tutarak. Bir yandan ağlıyordun. Ona bir şey olursa kendini asla affetmeyecektin.

Yaklaşık beş dakika sonra gelen taksiyi durdurup bindin. Hastanenin adını söyleyip son hızda gitmesini istedin. Beklemek çok zor olacaktı...

***

Genç çocuk,sedyeye yatırıldı ve hızla acil bölümüne doğru ilerletildi hemşireler tarafından. Hae Sun delicesine ağlıyordu. Çünkü seninle arasındaki bağın farkındaydı.
Ve ona bir şey olursa senin nasıl üzüleceğini de biliyordu.

Doktora ne olduğunu bir çırpıda anlattı. Doktor anlatılanları not aldı ve Chanyeol'un sedyesinin arkasından koşturdu.

Bu sırada Hae Sun, yanına almış olduğu Chanyeol'un telefonunu açıp; rehberde önüne çıkan ilk önemli zannettiği kişiyi aradı;babası.

Telefonu kulağına götürdü ve açmasını bekledi.
Çok geçmeden yanıt bulmuştu. "Alo,kiminle görüşüyorum?" Yuh! Oğlunun telefonunu nasıl böyle açabilirdi? Numarasını sildiği barizdi. Peki neden?

Hae Sun bunu şimdilik gözardı ederek konuşmaya başladı. "Oğlunuz...Odada baygın bulundu. Acilen *** hastanesine gelmelisiniz. Durumu ciddi olabilir."

"Uff.. Sı*ayım böyle şansa. Bugün eğlenceye gidecektim bir de bu çıktı başıma. Neyse geliyorum."

Hae Sun,telefonu kapatarak,kurumuş gözyaşlarıyla birlikte bir küfür çekti. Eğlenceye gidecektim derken? Bu adamın kafası mı güzeldi?

***

Babası elleri cebinde bir şekilde hastaneye girdi yine aşırı makyajlı karısıyla birlikte. Danışmaya yaklaşıp hastanın adını soyadını verip hangi odada olduğunu sordu. Bu sırada Hae Sun danışma bölümünün yakınlarındaki koltuklara oturduğu için duyup,hışımla ayağa kalkmıştı. Chanyeol'u yukarıdaki kata almışlardı ve Hae Sun da babasını beklediği için aşağı inmişti beş dakika önce.