📌11.Bölüm.

2.4K 257 174
                                    


Hellooğğğ ben geldim AŞJLTHİŞKGFDL

özlediniz mi beni??

ben sizi çok özledim,yoğun okul tempomdan sonra bir de bir yığın sınavla uğraştım resmen stresten kilo vermişim njhfkşdlsax

neyse uzatmadan bölüme geçebiliriz,iyi okumalar :*


Yerinden doğrulur doğrulmaz saatin 9.50 olduğunu görünce yerinden tabiri caizse uçtun.Rutin işlerini bir çırpıda halledip,saçlarını taradın ve fön çektin. Beş dakikada hazırlanmana rağmen bayağı iyi görünüyordu.Pencereyi açıp havanın nasıl olduğuna baktın. Kış geliyordu ve hava gerçekten çok soğumuştu.Bu yüzden boğazlı hafif ince gri bir kazak giyip altına da kotunu geçirmiştin. Gerçekten iyi görünüyordun. Çantanı topladın ve telefonunu şarjdan çektin,şarj aletini yatağının üstüne fırlatıp ince çoraplarını giydin ve evden alçak topuklularını alıp evden çıktın. Resmen kahvaltı ve makyaj bile yapamamıştın.Ama en önemlisi de hastaların sabah muayenesine yetişememiştin.


Saat 9.30'da kahvaltı, hemen sonra sabah muayeneleri başlıyordu. Saaat şimdi de 10.15'ti. Hae Sun'u arayıp seni idare etmesini söyledin ve arabanı çalıştırıp hastaneye son sürat sürmeye başladın.

Bu arada Chanyeol,acaba iyi miydi? Sırtındaki yaraları geçmiş miydi mesela? En son test odasına girdiğinizde pansuman yapmıştınız ve arkasından üç gün geçmişti.

Ahh,aptal! her şeyi vaktinde yapsan belki de şimdi gün hesaplamak zorunda kalmayacaktın!

-

Hastaneye ulaşır ulaşmaz kapıdan hızlıca geçip gördüğün herkesi bir günaydın ile geçiştirip hemşire odasına gittin ve Hae Sun'un dolabının yanındaki kendi dolabını açıp çantanı bıraktın ve önlüğünü giydin. Cebine telefonunu koyup koşarak yukarı kata çıktın. Resmen uyandığından bu yana koşuyordun.

 İlk önce Soo Min'in odasına girdin. Miniğin uyuyordu.Yemekten sonra biraz şekerleme yapmaya bayılırdı.Ama bugün test odasına indirmen lazımdı. Soo Min hızlı gelişimler gösterip iyileşmeye başlıyordu.Ama hastaneden çıktıktan sonra kalacak yeri yoktu. Hem ondan ayrılmak da istemiyordun. Yavaşça saçlarını okşadın.

''Soo Min,uyan güzelim,test odasına ineceğiz.'' Soo Min,yavaşça gözlerini araladı ve seni görür görmez gülümsedi. ''Abla~''  Yatakta doğruldu ve yanağına öpücük kondurdu. ''Makyajsız halinle bile çok,çok güzelsin.'' Bu dediği seni eritmeye başlamıştı. ''Teşekkür ederim bebeğim. Bugün geç kalmışım o yüzden yapmadım.''  Soo Min omuz silkti. ''Makyaja ihtiyacın yok ki zaten.'' Yataktan doğrulup hasta terliklerini giydi ve saçlarını elleriyle düzeltti.''Gİdelim mi?'' Gülümseyip yataktan kalktın. 

-

Soo Min iyileşiyordu.Hastalığının son kırıntıları hala üzerindeydi. İyileşmesine çok seviniyordun ama yanından gideceği gerçeği kalbini acıtıyordu. 

Doktor Kim'e işinin olduğunu,hastanın başında başka biri rapor tutsa olur mu diye sordun ve doktor da bunu biraz düşünüp kabul etti.Çağırılan hemşire sana gülümseyip içeri girdi. Sen da ona kısa bir gülümseme sunup 61. odaya doğru tabiri caizse yardırdın.Koridordan pansuman eşyalarını alıp maratonuna devam ettin.

-

Kapıdan girince Chanyeol'ü farkettin.Kulaklıkla müzik dinliyordu.Hatta dinlemekle kalmayıp söylüyordu.Ve,sesi mükemmeldi...

Elindeki tentürdiyotu havada ona sallayıp gülümsedin.Seni görür görmez yüzü kıpkırmızı oldu vee gözleri parladı. Kulaklıklarını çıkarıp sana gülümsedi. ''Nerede kaldın,seni bekliyordum.'' 

Gülümseyerek yatağına doğru yaklaştın. ''Sorma ya,bugün geciktim biraz.'' Yüzü soldu birden. Yatağın kenarına oturmuştun ama neden yüzünün solduğunu anlamamıştın. Elini alnına koydu ve yavaş yavaş yanaklarında gezdirdi. ''Hasta mısın sen? Yüzün çok solgun duruyor.'' Bu dediklerine biraz kırılmıştın. Ne yani,makyajsız seni çirkin mi bulmuştu?

Elini ittirdin yanaklarından.''Hayır,sadece makyaj yapmadım.'' Chanyeol,kırdığı potu farketti ve kendine içinden bir küfür savurdu. Artık nasıl yapacaksa, hemen düzeltmeye çalıştı. ''Hee...Ben de bir insan hastayken bile güzel olabilir mi diye bir an inanamadım da. Çok güzelsin.''

Chanyeol,ardından elinin tersini yanağına bir tüy gibi değdirince,resmen değdiği yer alev almıştı. Yüzünün kıpkırmızı olduğuna bile emin olabilirdin.İşin garip yanı da Chanyeol'un senden bir farkı yoktu. Gözünün önüne gelen saçlarını elleriyle düzeltti ve elleri senin yanağınla buluştu yine.Chanyeol,kendini daha fazla tutamayacağını düşünüyordu fakat yine de dayanabilirdi. Gözlerini yavaş yavaş açıp kapatıyordu.Sen de onun saçlarını düzelttin ve gülümsedin. Ardından tüm romantizmi bozacak bir şey söyleyiverdin. ''Sırtına pansuman yapacaktım aslında.'' 

Chanyeol'un yüzü bozuldu ama bir yandan da bozuntuya vermemeye çalışıyordu. ''Oh,tamam. Tişörtünü çıkarır çıkarmaz yatağa yattı. Ve bam! Sırtı önceden yaradan gözükmezken,şimdi ufak tefek çizikler ve yer yer çoktan geçmiş olan morlukların izi vardı. Yani artık tentürdiyotla değil de kremlerle halledecektin işini. Kremi yavaş yavaş sırtına yedirirken,Chanyeol'un yanaklarının gerildiğini farkettin.Gülümsüyor muydu o?

İşin bitince kremin ağzını kapattın ve şifonyerin üstüne bırakıp Chanyeol'a döndün. ''İlacını içtin mi?'' Doğrulup tişörtünü giyerken konuştu. ''Evet,Hae Sun hemşire getirdi.'' İçinden derin bir oh çektin ve Chanyeol'a gülümsedin.Chanyeol sana uzunca baktı. ''Bana kızmazsın değil mi?'' Kaşlarını kaldırdın. Neden kızacaktın ki? ''Anlamadım neye kızacağım ki?''

 Chanyeol,yavaşça yatakta emekledi ve kendini senin üzerinde konumlandırıp iki elini beline koydu. Yavaşça dudaklarına yaklaştı.Karnın kasılıyordu ama bunun heyecandan mı yoksa endişeden mi olduğunu kestiremiyordun.Chanyeol,senin aksine çok mutluydu.Gülümsüyordu.

Derken dudaklarının üzerinde ılık bir nefes hissettin.Ardından sıcak bir dudak. 

CHANYEOL.

SENİ.

ÖPMÜŞTÜ.


***

Hadi hayırlı uğurlu olsun hjğpübğkgfls

Şu sonunu yazarken bile utandım jghşblgkmfisşcs Neyse umarım beğenmişsinizdir ben gidip bir köşede utanayım yhşfdffgdhhtrgefdaw


Crazy Love [Park Chanyeol OC]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin