Normal

202 15 3
                                    

Bir haftalık hastalık aramdan sonra yine sıkıcı bir okul günüydü.Oysa lise eğlenceli derlerdi.Tamam eğlenceliydi fakat bu gün değil.

-allahım şükürler son ders diye sırıtırken Seçil bir not uzattı 'çıkışta kapıda bekle biraz işim var.'Hey en yakın arkadaşım benden birşeymi saklıyordu yok bee Seçil benden bişi saklamaz tuvalete gidecektir Seçil benim tek dostumdur.Benden bi beş santim falan kısa olsada esmer güzeli bir kızdı.Hem tip bakımın hemde kişilik bakımından o kadar zıttık ki.Ben kumral,yeşil gözlü,uzun boylu gıcıklık yapmayı seven bir kızken o,esmer kısa boylu koyukahve rengi gözlere ve insanlarla samimi olmayı severdi yumuşak bir mizaha sahipti ayrıca sevenleri çoktu benimse ondan başka kimsem yoktu.Ama yinede birbirimizi çok seviyorduk.Aramızda kimsenin çözemediği sımsıkı bi bağ vardı.Geçen sene Izmirden geldiğimde sınıfdaki güzel ve gıcık kızları sinir etmiştim e tabi onlarda beni tuvalete kilitlemişlerdi ama Seçil o hep benimleydi o günde o kurtarmıştı eğer biraz daha kalsaydım kesinlikle hastalığımdan ölebilirdim ilacımı tuvalete giderken götürmeliydim şaka mı bu tuvalete giderken ilacımı neden alayım.Aslında o ilaçtan ve hastalığımdan nefret ediyordum.Hasta olmam normaldi fakat babam denen o pislik herifin yüzünden oluşması erkeklere nefretimi bir kez daha katlıyordu.Babam aklıma gelince tüm dünyam kararıyordu resmen hayattan soğuyordum kardeşim dediğim kıza bile babamdan çok az bahsetmiştim mecburiyettendi erkekli ortamlarda bulunmamak için anlatmıştım.Dersin ilk 10 dakikasından sonra kafamı sıraya koyup hayatımın o rezil yıllarına geridöndüm.Annemin her gün ağladığı babamın ona acımadan vurduğu benimse uzaktan sessizce ağlayarak izlediğim günler küçüklüğümü elimden almıştı o herif benim, annemin ise gençliğini.Gözlerimin dolduğunu hissettiğimde dersin bitmesine dakikalar kaldığını fark edip kendimi toparladım Seçile açıklama yapmak istemiyordum.Zil çaldığında Seçilsiz sınıfdan çıktım.Gözlerimin kızardığını hissedebiliyordum.E bide gelip geçenlerin meraklı bakışları gözlerimin nasıl bir halde olduğunu anlatıyordu.Biliyorum gözlerim kızarmış yeşilin rengi ise çok korkunç bi hal almıştı.Kendimi biliyorum gerçekten kan ağlıyormuşum gibi oluyordum.Meraklı gözlerden uzak bir noktaya geçip Seçili beklemeye başladım.Umarım fazla geç kalmazdı çünkü Sina yani Seçilin lise sona giden kardeşi okul çıkışlarında eğer kavga etmiyorsa bizimle geliyordu.Tabi buna gelmek denirse yol boyu kulaklığı takılı bi vaziyette yürüyordu.Açıkçası pekde umrumda değildi.Okulun yakışıklı grubundan olmasına rağmen göz ucuyla bile bakmıyordum.Bakamıyordum erkeklerden tiksindiğim için.Yoksa özünde iyi biriydi sadece çevresi bozulmasın diye sık sık kavgalara girerdi onun dışında pek bi vukuatını görmedim ben ondan daha çok disipline gitmiştim be.Evet şansızlığım yine yanımda ta başucumdaydı.Kavga yoktu ve Sinayla durup Seçili bekliyorduk.Önümüzden topluluk şekilde kızlar geçerken çoğu Sinaya dönüp dönüp bakıyorlardı.Gerçekten bu kadar neyi vardı ki.Kendimi aptal gibi hissetsemde sağ tarafıma dönüp göz ucuyla bir süzdüm.Uzun boylu esmer büyük ve açık kahve gözler aşırı biçimli bir dudak.Evet yine o mide bulantısı eğer biraz daha bakarsam kusacaktım.Biliyordum tamamen psikolojikti fakat erkekler gerçekten midemi bulandırıyordu.Allahdan Sina fark etmeden Seçil geldi ve yola koyulduk.Sina her zaman ki durgunluğunu alıp önden yürümeye başladı ben ise takmıyordum bile.Neden takayım ki zaten.Erkeklerin hepsi aynıdır egoistliğin beden bulmuş halleri.Eve gelip kapıyı açtım ve bi an annemin gelmesini istediğimi anladım ama annem burdan kilomertelerce uzakta İzmirdeydi İŞ İÇİN.-pardon ama güneş cidden işiyle kafayı yemiş bir annenin evde olabileceğini nasıl umut edersin iyice manyaklaştın sen derken kendi kendime konuştuğumu ve bunları benimle küçüklükten beri ilgilenen armağan teyzeminde duyduğunu fark edince.Ona dönüp o tonton yanağına koca bi öpücük kondurdum ve yarım saate yemeğe ineceğimi söyleyip odama çıktım.Evet benim dapdağınık odam nasıl da özlemiştim seni ve o huzurlu yatağım oda tabi ki dağınık tı ama umrumda değil.Annemi ayda bir kez görürsem şanslıydım açıkçası.Babam giderken son bir iyilik yapıp İzmir'deki şirketi anneme bırakmıştı.Annem orada Deniz denen bir herifle evlendiğinde ben dayanamayıp Armağan teyzeyle İstanbul'daki eve gelmiştim.Bu güzel di ama annemi özlüyordum.Ama cidden şu an özleyemem çünkü çok uykum var.

GÜNEŞLİ GECEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin