1.2

754 80 4
                                    

Bu bölüm Lalisa'dan~

"Ben bunu istemedim."

Tuvaletten çıktığım gibi oyalanmadan kendi masama geçmiştim. Eğer garson gelirse gittiğimi sanmasın diye endişelenmiştim çünkü gerçekten bu akşam içmek istiyordum. Bir süre beklememin ardından garson elinde bir fincanla gelmişti. Gülümsemeden ve masumluktan yoksun bir ifadeyle garsonun getirdiği fincanı masaya bırakmasını izlemiştim.

"Biliyorum."

Masanın oturduğum tarafının karşısında kalçasının üstünde iplerini bağladığı önlüğüyle ve çizgili beyaz gömleğiyle hafifçe gülümseyerek gözlerime bakıyordu. Verdiği cevaptan bir anlam çıkaramamıştım.

"Bildiğini düşünmüyorum. Benimle başka birisi ilgilenebilir mi?"

"Üzgünüm, şuan da buradaki tek ilgilenebilecek kişi benim. Kahve getirmemin sebebi içki içmenin yararlı olmayacağını bildiğimden. Güçlü gözükmeye çalışıyorsun ama kusura bakma, güçlü değilsin. Ağlamak bir suç değil veya en azından bir zayıflık değil. Ağlamak istiyorsan ağlamalısın."

Bu benimle dalga mı geçiyordu?

İfademi bozmamakta kararlıydım. Ona güçsüz yanımı göstermeyecektim -her ne kadar şuan güçlü olmadığımı söylese de-. Alışkanlıktan olan bir dürtüyle dilimle dudaklarımı ıslattım ve vücudumu soluma döndürüp yandaki sandalyede duran çantamı kucağıma aldıktan sonra fermuarını açtım. Çantanın içinden cüzdanımı bulduktan sonra çantadan çıkarmadan cüzdanın içinden 3500 won (17 tl) çekip masanın üstüne bıraktım. Ayağa kalktım ve konuşmak için dudaklarımı araladıktan sonra garsonun gözlerinin içine bakarak yanından geçtikten sonra bardan çıktım.

"Ağlamadım mı sanıyorsun?"

~

Niye kimse okumuyor ;(

back to december || ℓιsкooк₂₋₁Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin