Bazen; hayat yorar insanı...
Şarkılar yorar.. Beklemek yorar.. Özlemek yorar.. Affetmek yorar.. Hoş görmek yorar.. Boş vermek bile yorar..Ve insan susar.. Her şeye, herkese rağmen.. Elinden gelen tek şeyi yapar ; Bağıra bağıra susar...
Can Yücel
Aslında Bugün Can Yücel'in bir şiiriyle güne başlamıştım. Ne kadar yordu bu hayat bilmiyorum ama ben de bağıra bağıra susuyorum. Hani bazen bir söz bir şiir ruhunuza çok iyi gelir ya benim de son günlerde ruhuma en iyi gelen şiirlerden
Bazen düşünüyorum bu hayatta ne için geldiğimi çoğu kez bulamıyorum. Bir dergide okumuştum bu hayatta hepimizin toplumsal rolleri varmış tek ortak noktamızda birinin evladı olmak hiç kimse sevmese de annemiz ve babamız severmiş Ben annem öldükten sonra her insan olmaktan çıktım heralde dedim.
Hiç kimsenin evladı olmamak. Bunca sene ben kimsenin evladı değildim ve bir anda biri geliyor evladım diyor,kızım diyor o kadar yabancı bir duygu ki benim için unuttuğum bir his ve hatırlamakta o kadar zorluk çekiyorum ki sadece hatırlamaya çalışıyorum şu an karşımda ki adama bağıra bağıra susuyordum.
İş çıkışım da Karşıma baba dediğimiz adam çıktı ve bana kızım dedi çok şaşırtıcı değil mi ?
Size şaşırtıcı gelmeyebilir ama 11 12 sene sonra babanız çıkıp karşınıza kızım derse bence size de şaşırtıcı gelir. Biliyordum konuşacaktık ama şu an farkediyorum ben çok da
hazır değilmişim. Korkutuyor beni eski günleri hatırlamak ve o günleri hatırladıkça karşımda ki adama nefret doluyorum. Ben hep güçlü durmayı bildim ben en güzel güçlü olmayı annemden öğrendim o acılarına rağmen bana hiç bir zaman göstermezdi. Ama ben hep bilirdim onun acılarını, bir söz okumuştum. "Hafif acılar konuşabilir ama derin acılar dilsizdir." Ben o zaman anladım. Benim annemin acıları hafif değildi ağırdı, derindi onun acıları hep dilsizdi.
Koluma değen elle düşüncelerimden çıktım. Bir dürtüyle de o kolumu hızlıca çektim. Tuhaf hissetmiştim.
"Aysu be...." demeye kalmadan Bir ses daha duydum. "Bir sıkıntı mı ? Var" o sesin sahibine kafamı çevirdim. Batuhan'la göz göze geldik güven vermeye çalışırmışçasına gözlerime bakıyordu.
"Yok evladım ne sıkıntısı olsun"
"10 dk dan fazladır konuşuyorsunuz ama Aysu'nun bir cevap verdiğini görmedim üstelik dokunmaya çalıştığınız da Aysu'nun tepkisi de çok açıktı." Diyip kaşlarını çattı.
Gerçekten 10 dk fazladır biz burda böylece duruyor muyduk. Ve ben onun dediği hiç bir şeyi duymayarak. Aaaa pardon ben bağırak susuyordum.
"Ne diyorsun sen ya kızımla konuşamıcam da mı?"
Batuhan bana dönüp "Babam mı?" Dedi
Gözlerimi yumdum onay verircesine
Biyolojik babama dönüp "Pardon kusura bakmayın" dedi
Ağzımdan birden "Babammış" kelimesi çıktı. Yıllarca demediğim baba kelimesi Ağızımda dökülmüştü o anda 2 çift göz de bana baktı. Batuhan baş selamı verip aramızdan ayrıldı eee biz napıyoruz ay sarılmadık biz sarılsak mı ? Tamam Komik değildi
"Kızım bir cafe ye falan Gidelim konuşalım artık" dedi.
"Gerek yok Yorgun'um zaten eve geçelim orda konuşuruz yabancı kimse yok zaten kızlar var" diyip. Yürümeye başladım. Eve kadar yürüyebilirdim beyin hücrelerim açılsın diye ama o varken olmaz. Taksiye binip eve gelmiştik. İkimiz de hiç bir kelam etmemiştik.
Evin kilidine açmaya çalışırken
Esra "Hoşgeldinnnn" diye kapıyı açmıştı. Açmasıyla şok geçirmesi de bir olmuştu. Arkamda ki adamdan kaynaklanıyordu. Büyük ihtimalle içeri girdik.
Ebru "Hoşgeldiniz" dedi
Merve buyur etti salona "ben üstümü değiştirip geliyorum" dedim birazcık olsa da kafamı toplamam gerekiyordu. Üst kata çıkıp en çabuğundan üstümü değiştirdim. Camı açıp nefes aldım al nefes ver nefes yaparken birazda olsa sakinleşmiştim. Düşüncelerimi yok etmeye çalışıyordum. Sakince konuşacağız başka hiç bir şey yoktu.
Aşağıya indim kızlar çay koymuştu. Çayımı alıp oturdum ama zaten sevmediğim çayı neden aldığımı bile bilmiyordum. Babam kızlara dönüp "bizi biraz yalnız bırakabilir misiniz" dedi. Kızlar tam kalkarken "Hayır hiç gerek yok onlar benim her şeyimi biliyor. Onlar benim ailem sen yokken onlar benim yanımdaydı yanı hiç çekinmene gerek yok" dedim. Başını salladı huzursuzca konuşmaya başladı.
"Ben 6 ay kadar önce öğrendim ki kanserim tedavim yapılıyor ama vücudum tepki göstermiyor. Ve bir süre sonra bütün hücrelerim ölecek. Ben çok düşündüm cesaret edemedim gelmeye sonra dedim ki belki affeder.biliyorum bunca sene nerdeydin diyeceksin ama korktum. Neyden kimden korktum bilmiyorum ama korktum. Sizi bıraktığım zaman borcun harcin içindeydim. Ve tehdit ediliyordum sizi öldürebilirlerdi. Çok korktum belki sizden ayrılırsam benim peşime düşerler de size bir şey yapmazlar diye düşünüp gittim." Dedi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HEMDEM
Teen FictionHemdem;canciğer arkadaş olmak demektir. Dem; soluk, nefes, zaman anlamına gelmekle, hemdem olmak, yani canciğer arkadaş olmak demek, aynı nefesi, aynı soluğu almak, aynı zamanı yaşamak demektir.