2.Bölüm

34 15 0
                                    

Merhaba arkadaşlar hikayemizin 2. Bölümüyle karşınızdayız tekrar.Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın🌸. 2 ay sonra: Kızlar 2 gündür Mervelerde kalıyorlardı.Aysu gittikten sonra birbirlerinin üzerine daha çok titremeye başlamışlardı.Çünkü Aysun'un gidişi hepsini derinden etkilemişti.Ya birine daha bişey olursa diye korkuyorlardı. Aysu mezuniyet gecesi terastan düşmüştü.İki hafta boyunca yoğun bakımda yaşam mücadelesi vermişti.Bu süreçte ne kızlar ne de Ömer bi an olsun Aysu'nun yanından ayrılmamışlardı.Bir gün akşama doğru Ömer kızları zorla da olsa aşağı kantine bir iki lokma bişey yemeleri için götürmeye ikna etmişti.Döndüklerinde ise doktor Aysu'nun uyandığını söylemişti.Fakat söylemesi gereken başka bişey daha vardı da nasıl söyleyeceğini kara kara düşünüyordu.Biraz durduktan sonra daha fazla uzatmak istemeyip aniden söyleyivermişti Aysu'nun hafıza kaybı geçirdiğini.Bunun şokunu ilk atlatabilen Ömer olmuştu.Doktora doğru bir adım atıp "Nasıl olur bu bizi hatırlamıyor mu yani?"diye bağırdı.Daha açılacaktı o sevdiği kıza ama o hiçbir şey hatırlamıyordu.Aysu normal odaya alındığında kızlar doktordan izin isteyip odaya girmişler fakat daha sonra buna pişman olmuşlardı.Çünkü Aysu adını dahi hiçbir şey hatırlamadığından kızlara "Her kimsiniz bilmiyorum ama beni rahat bırakın lütfen!"diye sert bir uyarıda bulununca neye uğradıklarını şaşırmış odadan çıkınca da hepsi bi köşeye sinip ağlamışlardı.Ömer bütün bunlara neden olan o babayı bulup öldürmek istiyordu.Sevdiği kız onun yüzünden darmadağın olmuştu. Merve olanları babasına anlatınca Merve'nin babası kızlardan habersiz Aysu'ya gelip "Bir süre burdan uzaklaşmak ister misin?Hem senin için böylesi daha iyi olur"diye bir öneride bulunmuştu.Aysu başta kabul etmese de Kızlarla ilgili Merve'nin babasının anlattıklarını dinleyince gitmeye karar verdi.Kızların böylelikle kırılmayacaklarını düşünmüştü.Giderken kızlarla vedalaşmamıştı bile.Üzerinde "Siz benim hayatımın tam merkezindeymişsiniz ama hiçbirinizin ne adını ne de başka bir şeyi bilmiyorum bunun için hepinizden özür dilerim,belki sizlerle daha sonra tekrar karşılaşabiliriz."yazılı bir not bırakmıştı.Bu notu odada Ebru bulmuştu.Böyle mi olucaktı,bu kadar mıydı yani diye düşündü.Aysu'nun kaldığı yetimhaneyle de iletişime geçti Merve'nin babası Aysu belki Fatma annesiyle sık sık görüşse hatırlardı bir şeyler.Merve ve Esra notu okuduklarında ise Merve "Niye çabalamadı bizi hatırlamak için?"sorusunun iki dakikada bir kendine sormuş, bi cevaba ulaşamamıştı. Şu an ise kızlar hep beraber oturmuş Aysudan gelebilecek en ufak bi haberi bekliyorlardı.Esra'nın telefonuna gelen mesaj sesiyle dikkat kesilmişlerdi.Esra'nın mesajı okurken yüzü şekilden şekle girmişti.Ebru "Kimdenmiş, kötü bir şey mi var Esra?" Uyarısıyla "S-sonuçlar açıklanmış"dediğinde hiçbirimiz bunu beklemiyorduk. Merve de" Aysu olmadan bakamayız ki söz verdik birbirimize aynı anda bakacaktık ya sonuçlara"deyip kafasını kızlarla göz göze gelmemek için halı desenlerine doğru çevirdi. Üç kız ne yapmaları gerektiğini bilmeden öylece kaldılar. "Aysu'yu bulalım bi ona da bakarız" dedi Ebru. Kızlar düşüncelere dalmışken aniden kapının çalmasıyla herkes irkildi.Merve ve Esra kapı açma konusunda didişirken Ebru göz devirerek gidip kapıyı açtı.Bi adam kafası öne eğik bi şekilde öylece duruyordu.Ne yapacağını bilemedi Ebru. "Buyrun kime bakmıştınız" dedi ürkek bi halde.Adam kafasını kaldırdığında ise kan beynine sıçradı resmen Ebru'nun. "Ne işiniz var sizin burda polis çağırmadan hemen gidin"dedi soğuk ve cesur tutmaya çalıştığı sesiyle. Ama Şükrü Bey pek de gidecek gibi görünmüyordu.Ebru uzun süre içeri dönmeyince kızlar merak edip Ebru'nun yanına gitmek için hareketlendiler. Gelen kişiyi gördüklerinde ikisi de sinirlerine hakim olamadılar.Esra "Ebru kapıyı kapatsana Ne duruyorsun bi de dikilmiş öylece duruyor adamdaki rahata bak ya!" Diye söylendi.Şükrü Bey "lütfen kızımla-" diyemeden Merve yaygarayı kopardı. "Ne kızı be ne kızı!O senin kızın değil duydun mu beniii!Şimdi defol git senin yüzünden Aysu hafızasını kaybetti.Ona sakın bir daha kızım dediğinizi duymayalım.Siz o hakkı yollar önce çiğneyip atmışsınız!Şimdi duygu sömürüsü yapmaya kalkışmayın sakın!" "Kendimce sebeplerim vardı lütfen izin verin açıklamama" dedi. Adam öksürmeye başlayınca Esra mutfaktan su alıp geldi.Ebru "Söyliyceğinizi söyleyin ve bir an önce gidin" deyince Merve "dinleyecek misiniz bi de bu adamı?Aklınız kaçırmışsınız ben gidiyorum Ne haliniz varsa görün"deyip uzaklaştı. Dış kapının sertçe kapanmasıyla Esra ve Ebru oldukları yerde sıçradılar.Şükrü bey " Bakın Aysu küçükken gırtlağıma kadar borcum vardı. O borcu ödemek zorunda kaldığım için eşimin ilaçlarını alamadım yoksa bende istemezdim böyle olmasını.Baktım borcu ödeyemiyorum kaçmaya karar verdim eşime ve kızıma zarar vermezler diye düşündüm. Bunun pişmanlığını daha sonra iliklerime kadar hissettim.Ama geç olmuştu artık" peki neden bunca zaman sonra çıktınız karşısına napar ne hisseder diye düşünmediniz mi hiç?" "Bak evladım ben kanserin son evrelerindeyim. Kızıma son bir kez sarılamadan ölmek istemedim"dedi ve hıçkıra hıçkıra ağladı Şükrü Bey. "Ben kalksam artık iyi olur ondan bi haber alırsanız bana da ulaşın kızım olur mu?" Dedi ve kalktı kapıya kadar eşlik etti iki genç kız adama.

Merve o adamı görünce Sinirleri tavan yapmıştı. Esra ve Ebru adamı dinlemeye başlayınca daha fazla duramamış kapıyı çarpıp çıkmıştı evden.Ömeri aradı biraz konuşmaya ihtiyacı vardı. Çalıyor çalıyor "Alo Ömer sahilde buluşalım mı? biraz dertleşmeye ihtiyacım var" "Sesin kötü geliyo neyin var senin?" "Sahilde konuşuruz" Deyip kapattım telefonu. Merve sahile geçti her zamanki yerlerine oturdu Ömer de 5 dakika sonra gelmişti. Genç kız "Aysu neden gelmiyor hala?"diyip ağlamaya başlamıştı bile. Ömer "özledin dimi bende özledim ben çok seviyorum onu açılcaktım ben ona " dedi normal bişey söylermiş gibi son anda kırdığı potu farketmişti. Genç kız göz yaşlarının arasından güldü "Biliyordum, benden saklayamazsın anlamıştım ona olan bakışlarından bir şeyler olduğunu" dedi.Beraber büyümüşlerdi onlar birbirlerinden bir şey saklayamıyorlardı."Hadi ya o kadar mı belli ediyorum"dedi Ömer. "Ben bakışlarından anladım kanka." Dedi Merve Biraz daha oturduktan sonra kalktılar Merve'yi eve bıraktı Ömer.
Merve eve geldi kızlarla hiç konuşmadan odasına girip uyumayı planlıyordu.Ama pek başarılı olamadı. Kızlar Şükrü Beyin anlattıklarını Merve'ye aktardılar.Kızlar da artık ne düşünceklerini bilmiyordu.Bu konuşulanları Aysu'ya anlatmamak konusunda tereddütte kalsalarda anlatmamanın daha iyi olacağını düşündüler. Ama nereye kadar anlatmayacaklardı bunu bilmiyorlardı.

Aysu'dan

Kafam öyle karıştı ki ne yapacağımı bilmiyordum. 1 Aya yakındır burdaydım. Merve'nin babasının teklifini ilk başta kabul etmesemde en mantıklısı bu olduğunu düşündüm çünkü kızlar benim onları hatırlamamı bekliyorlardı. Gözlerimin içine öyle bir bakıyorlardı ki onları hatırlamamak bana ceza gibiydi onlara da öyle iki haftaya yakın yoğum bakımda yatmıştım uyandığım da hiçbir şey hatırlamıyordum. Kolumda çatlak vardı.Bir haftaya yakın alçımda çıkacaktı.Hayatımla ilgi Merve'nin babası Fikri amcanın anlattıkları kadar kendimi ve onları biliyordum beynimin içi boş bu boşluk o kadar rahatsız edici onlara nasıl davranacağını bile bilmiyordum. Bu araya geldiğimden beri düşünüyorum ne yapmam gerektiğini ama hiçbir şey bilmiyordum. Artık geri dönmem gerekiyordu. Hatırlasam da hatırlamasam da

Aysu eline telefonu aldı.Fikri Bey'i Arıcaktı geri dönceğini söylemek için Fikri beyle konuşup telefonu kapattıktan sonra galeri gözüne çarptı. galerinin içine girdi. kızlarla olan fotoğraflarını gördü. Bir videoya girdi. Kızlarla şarkı söylüyorlardı.bir taraftan da dans ediyorlardı. Başka bir video girdi.Merve'nin göz kalemi kırılmış ve buna ağlıyordu. Diğer kızlarla da bununla dalga geçiyordu. Başka video girdi sınıfta herkes bağıra bağıra şarkı söylüyorlardı. Bu anlar zihnide canlanmaya başlamıştı. Hatırlıyor muydu?
Ama bir şeyler tam değildi. Eksik parçalar vardı.Mesela nasıl düştüğü gibi bunu kimse ona anlatmamıştı.Ne yapması gerektiğini bilemiyordu.Artık düşünmeyi bıraktı. En azından artık bir şeyler hatırlıyordu. Hem yarın doktora gidecekti. Bir şeyler hatırladığını söylerdi. Hem yarın kızların yanına gidecekti. Merve'nin babasına da demişti zaten saat geç olduğu için uyumaya karar verdi.

Aysu doktora gitmişti bir şeyler hatırladığını söyledi. Kısa zaman da her şey yerine oturcağını söyledi. Alçısını da çıkartmışlardı. Doktordan çıktıktan sonra Fatma annesine uğramıştı. Onunla konuşunca her şey daha çok netleşmişti. Artık o gece de ne olduğunu biliyordu. Şu an tek düşündüğü kızlardı. Onlara kavuşmanın sevincini yaşıyordu. Merve'lere gelmişti bile
Fikri amcaya söylemişti. Kızlara Sürpriz yapacaktı. Fikri Bey Yardımcı ablaya söylemişti. Aysu'ya kapıyı açacaktı. Abla kapıyı açınca Aysu parmağını dudağına götürdü "şişt" dedi. "Nerdeler" diye sordu "Salondalar kızım"
"Tamam Rukiye abla"

Salonun kapısına dikildi kızların konuşmalarına dinlemeye başladı.
Esra "Kızlar sınav sonuçlarına baksak mı? Ben çok merak ediyorum"
Merve "Ama Aysu"
Ebru "Biliyoruz Aysu'yla bakacaktık ama yakın zaman da yerleştirme yapmamız gerekecek daha Aysu ortada yok. Biz de üzgünüz ama artık sonuçlara bakmamız lazım dimi"
"Tamam bakalım o zaman"
Aysu duyduğu cümleyle şaşırdı.
" Ne o verdiğimiz sözü mü unuttunuz."

HEMDEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin