(Medya tam bu bölümlük, manga cevapsız sorularr enn en enn sevdiğimmm her neyse keyifli okumalar ~Eylül)
Gelen Hilmiydi.
D: Bırak Murat, istemiyorum! LÜTFEN DEDİM !
Az önce yarıladığım fermuarında olan elimi oradan çektim.
H: Napıyorsunuz ?
M: Kardo, noluyor?
H: Bu kız niye böyle bağırıyor abi?
M: Şey ya biz-
H: Kardeşim, istemiyorum bırak diyor kız. Neye zorluyorsun? Sakın bana öyle bir şeyden söz et-
M: Ya yok, elini yüzünü yıkayalım kendinde değilsin çok içtin diyorum dinlemiyor bırak da aşağı ineyim parti devam ediyor diye tutturdu.
Hilmicem'den:
Damla korkuyla bakıyordu. Murat'ın bu saçma sapan palavralarına bir o kız kanardı zaten. Damlayı odada bırakarak muratı yan taraftaki odaya çektim.
M: Ya bıraksana kanka, noluyor?
H: Oğlum bak, herkesi Serel gibi mi sanıyorsun sen? Bu kız temiz. Ne demek içirip yukarı çıkartmak ya
M: Ya sabah yarım bıraktığımız işi tamamlıycaz ben sordum ona, Allah Allaah, kırk yıllık uzatmalı sevgilimi sen mi tanıyacaksın? Bu kız temiz diyor Bi de? Serel ne? Kendi arkadaşın hakkında bile doğru konuşmasını bilmiyorsun oğlum.
H: Ne arkadaşı be! Gördüm ben ne biçim arkadaşmış. Sen de o da!
M: Ne dedin sen(!)?
H: Gördüm diyorum nasıl arkadaşmış.
M: Ondan sonra ne dedin lan p******k(!)?
H: Senin ne b*k olduğunu da gördüm dedim p**t! Sevgilin olduğu halde Serelle çıkıyorsun ve Serel bunu göz göre göre devam ettiriyor.
M: Sanane lan! Sanane! Sanki sen dört dörtlük adamsın ya! Varotik!
H: Bana bak Murat! Ağır oluyor! Ne yanlışımı gördün lan, söylesene! Şu hayatta bir kere sana kötülük ettim mi? Ne zaman ettim lan? Ne zaman bir şey istedin de yapmadım? SÖYLESENE! (Ses tonunu aşırı yükseltmişti.)
M: Ya tamam geç onu. Sizin gibi alt sınıf insanlar böyle yapışkan oluyorlar işte.
H: Bir şey diyim mi lan(!)? Haklılar! Bütün Bodrum arkanızdan atıp tutuyor; yok Allahtan bir holdinge giriştiler, yok zengin olunca unuttular geçmişlerini, yok vefasızlar, yok sonradan görmeler! HER ZAMAN SUSTURDUM LAN! HER ZAMAN! Dedim o benim kardeşim, o adam benim babam gibidir. Asla vefasızlık yapmazlar. Doğup büyüdükleri yeri unutmazlar. O benim canımın içi! ASLINDA BUNLARI HEP GERÇEKLERİ GÖRMEK İSTEMEDİĞİNDEN SÖYLEDİM! DÖNDÜNÜZ OĞLUM SİZ! Madem zenginsiniz verin babama borcunuzu! Döneksiniz siz dönek! Paragözsünüz. Al o köydeki villanı da başına çal! Her karşıma baktığımda onu görmekten bıktım anladın mı lan anladın mı! *İstemsizce Muratın üstüne yürümeye başladım. *
M: Kıskançsınız oğlum, kıskanç! Ortaokulda da böyleydi bu. Sırf en güzel kızlar hep beni seviyor diye. Ne var yani? Serel bana aşıksa napabilirim. Elimin tersiyle iteyim mi?Allahım ya.
H: İşte bu kadarsın oğlum sen. Nerede kız var ona asılayım, yolda yürürken dekoltesi varsa hemen bir gülücük atayım, bir göz kırpayım. Herkes benimle çıksın, herkesi ben öpeyim. Aman ha tek bir insana bağlı kalmıyım. BUNA NE DENİR BİLİYOR MUSUN!
Bu son sözümle Murat'tan yumruk yemem bir oldu. Ben de aynı anda kendi elimi kaldırdım o sırada arkamdan bir ses geldi.
X: Napıyorsunuz? Muratcım. Yapmayın. Hadi partiye alalım sizi, inin aşağı.