|TAMAMLANDI|
Orta çağ Avrupasında yaşayan bir falcının oğlu, kırmızı ginseng ticareti yapan ama uzun süredir başı filiyle dertte olan bir adamın kaderiyse..｡.:*♡
❦Fluff
❦Mizah
başlangıç:20.05.19
bitiş:14.08.19
Medya: Can Bonomo/Çal (Bu şarkı benim için kitabın şarkısı. Can "Kaderim sen ne güzelsin" dedikçe eriyorum) Medya ile okumanız önemle rica olunur 😁)
Jungkook
Kulaklarıma dolan yüksek müzik sesiyle gözlerimi zar zor araladım. Burnuma dolan gül kokusuyla kafamı sağa çevirmiştim ki uykudan yeni uyandığı için gözleri şişmiş şaçları alnına dağılmış bir Tae ile göz göze geldim. Gözlerimi bir kaç kere ovaladım ama hala kafası omzumda bana bakıyordu
"S-sen burada mı uyudun?" büyüttüğüm gözlerimi şaşkınca yüzünde gezdirdim
"Hatırlamıyor musun?" işaret parmağıyla hafifçe burnuma vurdu. Kafamı sağa sola sallamamla kıkırdadı. "Dün gece çok yalvardın ben de acıdım işte" kollarını havaya kaldırdı ve gerindi
"Peki Tae bu sesler ne?" dışarıdan gelen yüksek müzik sesini ima ederek konuştum
"Bak işte onu ben de bilmiyorum, çadırın önünden geçen birine sorsana" meraklı gözlerini gözlerime dikmiş elinin biriyle saçlarımla oynuyordu.
"Bekle ben hemen sorarım" deyip ayaklandım. Benim kalkmamla yatakta daha çok yer açılmış ve bu fırsatı kaçırmayan Tae yattığı yerde yuvarlanmaya başlamıştı. Onun bu haline hafifçe gülümsedim ve çadırın önündeki kapı görevi gören örtüyü kaldırıp dışarı çıktım. Çadırın önünden hızla geçen Minhyuk'u kolundan yakaladım
"Neler oluyor?"
"Yüz, yüz elli metre ötede bir kafile konaklıyordu. Düğünleri varmış, biz de davetliyiz. Arkadaşlarına da haber ver, beleş yiyecek içecek anlarsın ya. Gençsiniz eğlenirsiniz" gülümsedi ve omzumu pat patlayıp yürümeye devam etti
"Kimmiş kimlerdenmiş bu kafile?" arkasından seslendim
"Hintli bir kafile" dedi ve bana dönmeden yürümeye devam etti. Kafamı kaşıyarak içeri girdim
"Ne olmuş?" Tae heyecanla yüzüme baktı
"Hintli bir kafilenin düğünü varmış. Bizi de davet etmişler. Şimdi benim iki sorum var. Bir; neden yolculuğun ortasında düğün yapıyorlar ki? İki; neden sürekli Hintli kafileler ile karşılaşıyorum?"
"Bir; yolculuklar aylar sürüyor çift daha fazla beklemek istememiş demek ki. İki; yazar Hint kültürüne takık o yüzden" ayağa kalktı ve çadırın çıkışına yöneldi
"Neymiş, neymiş?!?Hem sen nereye gidiyorsun?" şaşkın bir şekilde çadırdan çıkmak üzere olan sevgilime baktım.
"Tabi ki de hazırlanmaya gidiyorum. Sen de oyalanma, bir an önce hazırlan da gidelim" gülümseyip göz kırptı ve çadırdan çıktı
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
