*
Alyona bağlandığı sandalyede hiçbir şey olmayacak olmasına rağmen ellerini inatla çekiştiriyor, iplerin bileklerini kesmesine izin veriyordu. Natasha bir köşede kollarını bağlamış, gözlerini kızın üzerine dikmişti. Captain America ise... Bir sağa bir sola doğru yürüyordu. Şunu kesebilir miydi?
"Seni kimin yolladığını söyleyecek misin?"
Sarışın, geniş omuzlu adam sonunda yerinde durdu ve çatık kaşlarıyla genç kıza baktı. Bunu neden tam burada, dinlenme odasında yapıyorlardı?
Alyona başını iki yana doğru sallarken kıkırdadı. Gerçekten aptal olmalıydılar. Eğer onu kimin gönderdiğini söylemesi yasak olsaydı ona türlü işkenceler yapsalar bile ağzından tek bir kelime alamazlardı. İşin garip tarafı bunun yasak olmamasıydı. Çalıştığı adamlar kendilerine fazla güveniyordu, kimsenin onları öğrenmeleriyle bir sıkıntıları yoktu. Alyona için ise bu bir oyuna dönüşmüştü, karşısındakini kızdırmak onun için her zaman bir eğlence olmuştu. Hele de karşısında duran kişi kızarken böyle iyi gözüküyorsa.
"Söylemezsem ne olur? Captain America bana işkence mi yapar?"
Alt dudağını sanki üzgünmüşcesine büktü. Onun böyle bir adam olmadığını biliyordu. Eski görüntüleri dahil her şeyi izlemişti. Büyük ihtimalle kıza elini bile sürmezdi.
Steve Rogers sabrının taştığını hissederken gözlerini abartılı bir şekilde yuvarladı ve odadaki küçük turuna kaldığı yerden devam etmeye başladı. Bu kız onu sınamak için gönderilmiş olmalıydı, bir saatten fazladır onları uğraştırıyordu.
"Nereden geldiğini biliyorum."
Ajan Romanoff uzun bir sürenin ardından sonunda ağzını açabilmişti. Susmasının tek sebebi olanlara inanamıyor oluşuydu. Bunca yıldan sonra, diye geçirdi içinden. Onu öldürmesi için gerçekten birini yollamışlardı.
"Aksanın, kıyafetin, tavırların... Sen Kızıl Oda'dan geliyorsun."
Alyona sırıtarak gözlerini kaçırdı ve iç geçirdi. Bir an hiç anlamayacaksın sanmıştım.
"Geldiğiniz ve ihanet ettiğiniz yeri hatırlamanız çok hoş, Bayan Romanoff."
Kızın gözleri Natasha'nın gözlerini yakaladığında gözlerinde öfke yoktu. Bakışları ciddi ve kararlıydı ama kin dolu değildi. Zorunda olmasaydı bu kadına zarar vermeyeceği belliydi.
"Bana yaptıklarından sonra orayı nasıl unutabilirim?"
Natasha yutkundu. Bir süredir bu konu hakkında düşünmüyor ve konuşmuyordu ama gözlerinin önünde nerdeyse kendi gençliği otururken üzülmemek elde değildi. Onu öldürmeye çalışmış olsa bile bu kız için içi acıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Red Room || Steve Rogers
FanfictionNe yazık ki Kızıl Oda'da büyüyen tek genç kız Natasha Romanoff değildi. {30.05.2019-?}