Rastlantı

910 40 18
                                    

Neyse ki tutunduğum siyah dünyam var benim, siz bilmezsiniz. Onun gözlerinden yapılmış bir kentin arka sokakları var orada. Gizli mavi rüzgarlarım var.

"Dünlerden birkaçı , yarına borcum olsun," der gibi girişlerin vardı ve ben o gidişleri hep " saçları yağmurlu çocuğa " benzetirdim. Taksim'de bir otobüs durağına rastlamıştım ona. Yağmurun bardaktan boşanırcasıns yağdığı bir gündü. Rampa simsiyah düz saçları vardı. Üzerinde ki herşey simsiyahtı. Gökyüzünden inen yağmurlar, onun saçlarında tutunarak mola veriyor ve daha sonra tekrar şehre yağıyordu sanki.

Sığınağa aldırmadan avucunda sakladığı sigaradan hızlı hızlı nefesker çekti. Etrafına isyan eden gözlerle baktı. Ben bir otobüsün buğulu camının ardından izliyordum onu. Bir an göz göze geldik içimden birşeyler koptu.

O ise sıradan biri olduğumu biliyordu , bakışından anladım. Yakınından geçen üç beş serseri laf attı . O da ağza alınmayacak küfürlerle yanıt verdi. Her rock'çı çocuk gibi , o da içindeki bilinmeyenin peşindeydi. Otobüsüm yavaş yavaş hareket ederken , o içine gitti, ben yoluma gitim.

Yüreğime dip not koydum onu. Ve ona birdaha ki hiçbir durakta rastlamadım.

KeşfetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin